Elazığ Valiliği, 24 Eylül 2024 tarihinde gazetemizde yayımlanan ‘’Muhtar Köyün Camisini Benim Üzerime Gösterdi’’ başlıklı haberle ilgili açıklama yaptı. Valilik, caminin herhangi bir şahsa verilmesinin söz konusu olmadığını belirtirken, iddia sahibi Mehmet Yurul ise resmi belgelerle caminin üzerine yapıldığını savundu.
İDDİALAR VE AÇIKLAMALAR…
Elazığ’ın Baskil ilçesine bağlı Sarıtaş köyünde yaşayan Mehmet Yurul, köy muhtarının çeşitli usulsüzlükler yaptığını öne sürerek iddialarını kamuoyuna taşıdı. Yurul, Sekmen mezrasında bulunan hasarlı caminin, muhtar tarafından kendisinin “mal sahibi” gösterilerek Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde evrak düzenlendiğini iddia etti. Yurul, bu belgeyi imzalamayı reddettiğini, caminin yıkılmadığını ve kardeşi olan muhtarın bu süreçte resmi işlemleri kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını ifade etti. Ayrıca, elinde video ve belgelerle iddialarını desteklediğini belirtti.
Caminin lojmanıyla birlikte harabe durumda olduğunu vurgulayan Yurul, camiyi yıkılmaktan korumak amacıyla geçici olarak üç direkle desteklendiğini söyledi. Caminin ibadet için kullanılmadığını, depo olarak hizmet verdiğini dile getirerek, içeride çeşitli malzemelerin bulunduğunu belirtti.
VALİLİKTEN RESMİ AÇIKLAMA…
Elazığ Valiliği, haber üzerine Baskil İlçe Müftülüğü’nden konu hakkında bilgi talep etti. Yapılan inceleme sonrasında valilik tarafından yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “24 Eylül 2024 tarihli gazetenizde yayımlanan haber üzerine Valiliğimizce Baskil İlçe Müftülüğü’nden bilgi alınmıştır. Müftülüğün verdiği cevaba göre, Sarıtaş merkez camisinin 1950 yılında yapıldığı, camiye 2003 yılından bu yana imam hatip talebinde bulunulmadığı ve 2020 yılında yaşanan depremden sonra caminin ibadet edilebilecek durumda olmadığı belirtilmiştir. Camiye 5 parça malzeme konulduğu, caminin herhangi bir şahsa verilmesinin söz konusu olmadığı ve müftülüğe bugüne kadar bu konuda herhangi bir şikayet veya talep gelmediği ifade edilmiştir.”
Valiliğin açıklaması, caminin resmi olarak bir şahsa devredilmediğini ve ibadet dışında kullanımına yönelik herhangi bir resmi şikayetin de bulunmadığını belirterek noktalanmıştır.
