Yine bir 10 Kasım, yine bir matem ve hüzün günü... Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK, vefatının 86. yılında, tüm Türkiye'de bir kere daha özlemle anılıyor.
Tarihte iz bırakan ender kahramanlardan Gazi Mustafa Kemal Atatürk; engin ileri görüşlülüğü, insani değerlere verdiği önem, düşüncelerindeki evrensel boyut ile tüm insanlığın saygı ve sevgisini kazanmış bir liderdir. Büyük bir Devlet adamı olan Atatürk; Kurtuluş Mücadelesi’ne önderlik ederek milletinden aldığı güç ve kararlılıkla Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmakla kalmamış, milletimizin refahı için ömrünün son demlerine kadar durmaksızın çalışmıştır. Ülkenin içinde bulunduğu zor şartlara ve sahip olduğu sınırlı imkânlara rağmen, milletinden aldığı güç ve destekle bağımsız ve millet egemenliğine dayanan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna önderlik eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük ideali; Türkiye’yi birlik ve beraberlik içinde, müreffeh bir ülke olarak muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktı.
Bugün bizler de Atatürk’ün gösterdiği istikamet doğrultusunda ilerlemeye, Aziz Milletimiz adına durmadan çalışmaya devam edeceğiz. O’nun bizlere miras bıraktığı ilkeler ve değerler Cumhuriyetimizi güçlü ve aydınlık yarınlara taşırken ilham kaynağımız olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu, eşsiz lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete irtihalinin 86. yılında saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.
86 YIL ÖNCE BUGÜN
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 86 yıl önce 10 Kasım 1938'de Dolmabahçe Sarayı'nda saat dokuzu beş geçe hayata gözlerini yumdu. 57 yaşında hayata gözlerini yuman Atatürk'ün naaşı, Dolmabahçe Sarayı salonunda özel bir katafalka yerleştirildi. Türk bayrağına sarılı ve başında silah arkadaşlarının nöbet tuttuğu tabut, üç gün süreyle milletin ziyaretine bırakıldı.
HER MÜCADELEDEN ZAFERLE ÇIKTI
20 Kasım'da Ankara'ya nakledilen Atatürk'ün naaşı, 21 Kasım'da törenle Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine konuldu. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, cesur ve unutulmaz önderi Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca Türk milletinin Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yöneten komutan olarak değil, aynı zamanda gerçekleştirdiği devrimlerle de dahi bir devlet adamı olarak tarihe geçti. Atatürk, 57 yıl süren yaşamının büyük kısmında, milletinin ve vatanının bağımsızlığı, mutluluğu için yılmadan çalıştı ve girdiği her mücadeleden zaferle çıktı.
1881 yılında dünyaya gelen Mustafa Kemal, Harp Akademisi'ni 1905'te kurmay yüzbaşı olarak bitirdi. Atatürk, 1905'te Şam'da 5'inci Ordu'da, 1907'de Makedonya'daki 3'üncü Ordu'da görevlendirildi. Manastır ve Selanik'te görevliyken 1909'da İstanbul'daki 31 Mart Vakası'nı bastıran Hareket Ordusu'nda görev yaptı. Arnavutluk isyanını bastırma harekatına katılan Atatürk, İtalya'nın 1911'de Trablusgarp'a asker çıkarması üzerine Tobruk'a gönderildi. Tobruk ve Derne'de Türk kuvvetlerini başarıyla yönettikten sonra binbaşı rütbesiyle 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşı'na katılan Atatürk, Edirne'yi Bulgaristan'dan geri alan kolorduda görev yaptı. Sofya'da 1913-1915 yıllarında ataşe olarak bulunan Atatürk, Birinci Dünya Savaşı'nda, 1915'te 19'uncu Tümen Komutanı olarak Çanakkale Savaşı'na katıldı. Mustafa Kemal Atatürk, Gelibolu'da düşman saldırılarını başarıyla durdurdu, "Anafartalar kahramanı" olarak ün kazandı. Doğu Cephesi'ne 1916'da Kolordu Komutanı olarak atanan Atatürk, generalliğe terfi etti. Rus saldırılarını durduran, Bingöl ve Muş'u düşmandan geri alan Mustafa Kemal Atatürk, 1917'de Filistin ve Suriye'de görevli 7'nci Ordu Komutanlığı'na atandı. Atatürk, aynı yıl Veliaht Vahdettin ile Almanya'ya gitti.
Alman Genel Karargahı ve Alman savaş cephelerinde incelemeler yaptı. 1918'de yeniden görevlendirildiği Suriye cephesinde 7'nci Ordu Komutanıyken, Birinci Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra İstanbul'a döndü. Ülkeyi düşman işgalinden kurtarmak amacını gizli tutarak, Ordu Müfettişliği görevi ile İstanbul'dan ayrıldı.
TBMM, onun çabalarıyla 23 Nisan 1920'de Ankara'da tarihi görevine başladı. Mustafa Kemal, Meclis ve Hükümet Başkanı seçildi. Osmanlı Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması'nı Türk milletinin kabul etmediğini dünyaya duyurdu.
İtilaf Devletleri'nin yardımıyla İzmir'i işgal eden Yunan kuvvetlerinin ilerlemesi 1921'de, Birinci ve İkinci İnönü savaşlarıyla durduruldu. 23 Ağustos 1921'de yeniden saldıran Yunan ordusu bozguna uğratılarak, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın yönettiği Türk ordusu, Sakarya Meydan Savaşı'nı zaferle sonuçlandırdı. 22 gün süren bu savaşta Yunan ordusu ağır kayıplara uğratıldı. Bu zafer nedeniyle Mustafa Kemal Atatürk'e, TBMM tarafından "Mareşal" rütbesi ve "Gazi" unvanı verildi.
Türk ordusu, vatanı düşman işgalinden kurtarmak için 26 Ağustos 1922'de karşı saldırıya başladı. Mustafa Kemal Paşa'nın yönettiği 30 Ağustos 1922'deki Başkomutan Meydan Savaşı'nda Türk ordusu, Yunan ordusunun büyük kısmını yok etti. Bozguna uğrayarak kaçan düşman kuvvetlerini izleyen Türk ordusu, 9 Eylül 1922'de İzmir'e girdi. 11 Ekim 1922'de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı ve İtilaf Devletleri işgal ettikleri Türk topraklarından çekildi.
Kurtuluş Savaşı'nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edilirken, Mustafa Kemal Atatürk de Cumhurbaşkanı seçildi. 1938'deki ölümüne dek arka arkaya 4 kez cumhurbaşkanı seçilen Atatürk, bu görevi en uzun süre yürüten cumhurbaşkanı oldu.
Mustafa Kemal'e, 24 Kasım 1934'de 2587 sayılı kanunla "Atatürk" soyadı verildi ve bu soyadının başkaları tarafından kullanılması yasaklandı.