GENEL

“KURAKLIĞA DA ALIŞMALIYIZ!”

Ziraat Mühendisleri Odası Elazığ İl Temsilcisi Mehmet KARACA sorunu depremle yaşamaya benzetti…

Çiftçi’nin 4.2 milyon hektar alanı ekmekten vazgeçtiğini ve kâr elde edemediği için üretimden çekildiğini belirten ZMO İl Temsilcisi KARACA, tarıma desteklerin artırılmasına ve İlimizde Uluova ile Kuzova Sulama Yatırımlarının hızla tamamlanmasına dikkât çekerken, depremle yaşamaya alıştığımız gibi artan kuraklıkla yaşamaya da alışmamız gerektiğini ifâde etti ve çözüm yollarını TURAN’a açıkladı…   

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Elazığ İl Temsilcisi Mehmet KARACA, genelde dünyada dolayısıyla da ülkemizde ve Elazığ özelinde yaşanan kuraklığı Gazeteniz TURAN’a değerlendirdi…
2020 Yılı’ndan beri artış gösteren kuraklığın Tarım alanına olumsuz etkilerini de dile getiren Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilcisi KARACA, depremle yaşamaya alıştığımız gibi artan kuraklıkla yaşamaya da alışmamız gerektiğini ifâde etti.
 

KURU TARIM GERÇEĞİ’NDEN SU TASARRUFUNA KADAR ÇÖZÜMÜ TURAN’A ANLATTI…
Gazeteniz TURAN’ın, yaşanmakta olan kuraklık konusuna ilişkin olarak görüşüne başvurduğu Ziraat Mühendisleri Odası Elazığ Temsilcisi Mehmet KARACA, kâr elde edemeyen çiftçilerin toprağını ekmediğini böylece üretimin azaldığını, çiftçilikle uğraşan insan sayısının da sistemden çekilmelerle düştüğünü bildirirken, artarak devam eden kuraklıkla mücâdele amacıyla tarıma verilen desteklerin artırılmasının gerekliliğini dile getirdi…
Tıpkı depremle olduğu gibi kuraklıkla yaşamaya da alışmamız gerektiğini anlatan Ziraat Mühendisleri Odası Elazığ İl Temsilcisi KARACA, Kuru Tarım gerçeğinden, gerek tarımsal faaliyetlerdeki, gerekse bireysel olarak su kullanımına ve su tasarrufuna varıncaya dek yapılması gerekenleri ve kuraklıkla mücâdelede çözüm yollarını Gazeteniz TURAN’a açıkladı…

KURAKLIK NEDİR, NEDEN KAYNAKLANIR?
Ziraat Mühendisleri Odası Elazığ İl Temsilcisi Mehmet KARACA, yaşanmakta olan kuraklık konusuna giriş yaparken sözlerine kuraklığın tanımını yaparak başladı. İl Temsilcisi Mehmet KARACA açıklamasında şu ifâdelere yer verdi; “Kabaca tanımlayacak olursak kuraklık bir bölgede nem miktarındaki geçici dengesizliğin o bölgedeki su kıtlığı ile ilişkisidir ve doğal bir iklim olayıdır. Kuraktan, nemli iklim tiplerine kadar herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda meydana gelebilir.
Kuraklık yalnızca fiziksel bir olay veya bir doğa olayı olarak görülmemelidir. Onun, insan ve faaliyetlerinin su kaynaklarına olan bağımlılığı nedeniyle toplum üzerinde çeşitli etkileri vardır.”

“METEOROLOJİK, TARIMSAL VE HİDROLOJİK KURAKLIK SINIFLANDIRMASI”
Ziraat Mühendisleri Odası Elazığ Temsilcisi KARACA, kuraklığın çeşitlerini sıralarken, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü; “Kuraklığı meteorolojik, tarımsal ve hidrolojik kuraklık olarak sınıflandırmaktayız. Meterolojik kuraklık bir yerde, belirli bir sürede ortalamaya göre yağıştaki azalmanın kriter olarak alındığı kuraklıktır.
Tarımsal kuraklık toprakta bitkinin ihtiyacını karşılayacak miktarda su bulunmaması olarak tanımlanır ve nem kaybı ve su kaynaklarında kıtlık oluştuğu zaman meydana gelir. Ürün miktarında azalmaya, bitkilerin büyümelerinde değişime ve hayvanlar için tehlikeye sebep olur.
Hidrolojik kuraklık ise yeraltı su kaynakları, yüzey suları veya yağış periyotlarının etkisi ile ilişkilidir. Meteorolojik kuraklığın uzaması durumunda hidrolojik kuraklık ortaya çıkar. Yeraltı suları, nehirler ve göllerin seviyesinde keskin bir düşüşe sebep olur. İnsan, bitki ve hayvan yaşamı için büyük bir tehlike yaratır. Bir dönemde yaşanan yağış miktarında azalma toprak neminde hızlı azalma meydana gelir.”

“SON 52 YIL’IN EN SICAK ARALIK AYI’NI YAŞADIK!..”
Mehmet KARACA, dünya genelinde yaşanan küresel ısınma ile beraber etkileri artan kuraklığın da artışına devam edeceğini, bugün olduğu gibi gelecekte de kuraklık yaşanacağına işâret ederek; “Küresel ısınma ile birlikte dünyada ve Türkiye’de son yıllarda kuraklığın etkisi görülmektedir. Ülkemizde geçen yıl yaşanan kuraklık artarak devam ediyor. Gelecek yıllarda da kuraklık yaşamaya devam edeceğiz.
Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşmekte. Geçtiğimiz Aralık ayı, son 52 yılın en sıcak Aralık ayı olarak kaydedildi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 1 Ekim 2022-31 Aralık 2022 dönemini kapsayan üç aylık alansal kümülatif yağış raporuna göre Türkiye geneline yağışlarda normaline göre yüzde 38, geçen yıl aynı dönem yağışlarına göre yüzde 29 azalma gerçekleşti. Bu oran Doğu Anadolu'da yüzde 40 seviyesine ulaştı. Ocak ayında da benzer durumla karşılaştık.”  Diye konuştu…
“KURAKLIKTAN EN ÇOK TARIM SEKTÖRÜ ETKİLENECEK!..”
Ziraat Mühendisleri Odası Elazığ Temsilcisi Mehmet KARACA, yaşanmakta olan kuraklık gerçeğinden en çok Tarım Sektörü’nün olumsuz olarak etkileneceğini vurguladığı açıklamasına, sonuçta bu sebeple tarımsal ürünlerde görülecek verim düşüklüğü ve rekolte azlığını dile getirerek şu ifâdelerle devam etti; “Kuraklığın ekonomik, çevresel ve sosyal etkileri olmakla birlikte bundan en çok tarım sektörü etkilenecektir. Hali hazırda kuru tarım alanlarında kışlık ekimi yapılan arpa, buğday ve mercimek gibi ürünlerde çıkış problemleri yaşanmaktadır. Çimlenen alanların bir kısmı ise sıcaklıklardan dolayı zarar görmüştür. İlkbahar aylarında da yeterli yağışın düşmemesi durumunda kuru tarım alanları ile birlikte sulu tarım alanlarında sulama yapılacak birçok üründe verim düşüklüğü ve rekolte azlığı yaşanabilecektir.”

“BİZLERİ BEKLEYEN ÇOK ÖNEMLİ BİR SORUN, YÜKSEK GIDA ENFLASYONU!..”
Ülkede tartışma konusu olan ve dar gelirli vatandaşlar başta olmak üzere halkı olumsuz etkileyen enflasyon verilerine yansıyacak olan kuraklığın sonuçlarının, özellikle gıda enflasyonunu tetikleyeceğini anlatan Ziraat Mühendisleri Odası Elazığ Temsilcisi Mehmet KARACA, soruna sebep olacak gelişmeleri de şöyle izah etti; “Kış ve ilkbahar aylarında kar ve yağmur olarak yeterli ve dengeli yağışların olmaması durumunda ürünlerde oluşacak ciddi verim düşüklüğü ve üretim miktarı azalması, çiftçinin üretimden çekilmesine sebep olabilecektir. Açığa çıkacak gıda arz açığını kapatmak üzere daha yüksek fiyatlarla ithalat söz konusu olabilecek, böylece tüketicilerin gıdaya erişimi daha yüksek fiyata olacaktır. Sonuç olarak yüksek gıda enflasyonu bizleri yakın dönemde bekleyen çok önemli bir sorun olacaktır.”
GÜBRE VE MAZOT DAHİL TARIM’A VERİLEN DESTEKLERİN TAMAMI ARTIRILMALI!”
Kuraklığın ve neden olduğu sorunların günümüzde aniden ortaya çıkmadığına, 2020 Yılı’ndan günümüze artarak devam ettiğine dikkât çeken ZMO Elazığ İl Temsilcisi KARACA; “Kuraklığın son 1-2 yıl içinde değerlendirilmesi bizi çok sağlıklı bir sonuca götürmeyecektir. Ancak 2020 Yılı’ndan bu yana kuraklıkla ilgili sorunlar artarak devam etmektedir.
İklim değişikliğine karşı mühendislik çalışmaları ciddi önem kazanmaktadır. İklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarını tüm dünya olarak yaşıyoruz. Doğaya bağlı bir sektör olan tarım sektöründe doğadan kaynaklı zararını en aza indirgenmesi sağlanmalıdır. Bu yönde politikaların bir an evvel hayata geçirilmesi çok önemlidir. Tarım ve Orman Bakanlığı her yıl ‘Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Eylem Planı’ hazırlamaktadır. Bu eylem planları kağıt üzerinde kalmamalı tarım genel anlamda desteklenmeli; tarıma verilen destek artırılmalı, gübre ve mazot dahil desteklerin tamamının artması gerekmektedir.” dedi…
“TOPRAĞINI EKMEYEN ÇİFTÇİ, İŞİNİ BIRAKTI VE ÜRETİMDEN ÇEKİLDİ!..”
Ziraat Mühendisleri Odası Elazığ İl Temsilcisi Mehmet KARACA, kuraklığın olumsuz etkilerinin en çok Tarım Sektörü’nde görüldüğünü dile getirirken, Çiftçi Kayıt Sistemi’ndeki sayının düşüşünün yanı sıra ekilen toprak alanında ve üretimdeki azalışı vurguladı. Mehmet KARACA, açıklamasına şu ifâdelerle devam etti; “Çiftçi, 4.2 milyon hektar alanı ekmekten vazgeçmiştir. Çiftçi kayıt sistemine kayıtlı kişi sayısı 2.8 milyondan, 2 milyona düşmüştür. Çiftçi kâr elde edemediği için üretimden çekilmiştir.
Kuraklık tarımsal üretimi olumsuz yönde etkilerken bunun olumsuz etkilerini azaltmak için birkaç önlem bulunmaktadır. Bunlardan birisi yetersiz suyu toprakla buluşturmak için sulama yatırımlarının hızlı bir biçimde tamamlamaktır. Türkiye’de sulama yatırımları halen yüzde 60 seviyelerindedir.”

“ULUOVA VE KUZOVA SULAMA YATIRIMLARI HALEN PROJE AŞAMASINDA!..”
Tarımsal üretimde kuraklığın etkilerini azaltmak amacıyla çözüm yollarını da sıralayan ZMO Elazığ Temsilcisi Mehmet KARACA, toprağın suyla buluşturulması konusuyla birlikte yapılması gerekenleri anlatırken, özelde Elazığ’a da değindi ve açıklamasını şu sözlerle tamamladı; “İlimizde Uluova ve Kuzova Sulama Yatırımları halen tamamlanmamış, hatta proje aşamasındadır. Bu yatırımların çok hızlı şekilde tamamlanması gerekiyor. Ayrıca geçmişte yapılan açık kanal sulamanın yerine; devletin yatırım bütçesiyle kapalı kanal, damlama ve yağmurlama yöntemlerine teşvik ve yatırımlar artırılarak suyun daha tasarruflu kullanılması sağlanmalıdır.
Kuraklığa toleranslı türlerin ıslahı ve teşviki artmalı, kuraklığa toleranslı türlerin araştırma geliştirme çalışmaları yapılmalıdır. Özellikle ekim aşamasında bu türlere devlet desteğinin artırılarak çiftçinin bu ürünlere yönlendirilmesi gerekmektedir. Kuru tarım gerçeğini kabul ederek, kuru tarım ile sulu tarım arasındaki verim farkından kaynaklı gelir farkının teşviklerle kapatılarak özellikle hububata yönelik kuru tarım üreticisine destek verilmelidir.
Bununla birlikte bireysel olarak su kaynaklarının sınırsız olmadığının farkında olmalıyız ve suyu evimizde ve çevremizde dikkatli kullanmalıyız. Onun için biz oda olarak şunu söylüyoruz; “depremle yaşamaya alışma gibi kuraklıkla yaşamaya da alışmalıyız”.