Ardı arkası kesilmeyen zamlardan sonra ekmek fiyatlarının artıp artmayacağı, vatandaşlar için merak konusu oldu. Sofraların en temel tüketim malzemesi olan ekmek geçtiğimiz haftalarda 2,5 TL’den 3 TL’ye çıkmıştı. Fırıncılar artık birçok insanın daha ucuz olduğu için akşamdan kalma bayat ekmek almak istediğini söylüyorlar...
FIRINCILAR ZAM TALEP ETMİYORLAR…
Yapılan zamlara karşın hâlâ zorda olduklarını söyleyen fırıncılar beklentilerinin zam olmadığını dile getirerek esas sorunun un gibi en temel gıda maddelerinin fahiş fiyatları olduğunu dile getiriyorlar. Fırıncılar zam talep etmiyorlar, gün be gün artan un, maya gibi malzemelerin artık zamlanmamasını istiyorlar. Gazeteniz TURAN’a konuşan ve ekmeğe zam yapılsa bile maliyet girdileri azalmadıkça kendilerine bir faydası olmayacağını ifade eden fırıncılar, yapılan zamların en büyük zararının vatandaşlara olduğunu söylerken, düşüncelerini şöyle ifâde ettiler...
FATİH KARA; “GÜNDE EN AZ ON KİŞİ BENDEN BAYAT EKMEK SORUYOR!..”
“Ekmeğe Mart sonunda zam gelecek deniyor. Ben yıllardır fırıncılık yapıyorum, inanın zam gelmesini istemiyorum. Bana zam değil, ucuz un lazım. Un fiyatlarıyla başa çıkamıyoruz. Nakliye ücreti arttıkça un fiyatı artıyor. Bu sadece benim sorunum değil ki. Bakkalın, manavın, kasabın da sorunu. Ekmeğe zam geldi fırıncıyı güya kurtardı. Bakkal, kasap, manav ne yapacak? Çocuğunu okutan bir baba ne yapacak? Kendimizi zor kurtarıyoruz. Akşamdan kalan satamadığımız ekmekler oluyor. Eskiden en azından zarar etmeyelim diye sattığımız bayat ekmeklerin yüzüne kimse bakmazdı. Şimdi sabah fırına geliyorum günde en az on kişi benden bayat ekmek soruyor. İnsanlar taze ekmek alamayacak duruma gelmiş ne yazık ki. Bu duruma çok üzülüyorum.’’
FERHAT ASLAN; “YAŞADIKLARIMIZIN SAVAŞLA ÂLÂKASI YOK!..”
“Un bulmakta sorun yaşıyoruz. Yaşadıklarımızın savaşla alakası yok. 20 lira olmuş mazot, Dolar 17-18 lira olmuş, yağ olmuş 130 lira olmuş. Piyasa serbest? Kim ne tutturduysa oldu artık devir. 220 liraya, 210 liraya Toprak Mahsulleri Ofisi un veriyor. Büyük bayiler, şirketler mi diyeyim, 350 liraya, 380 liraya un veriyor. Ofis, 2 liraya buğday topladı çiftçiden. Şimdi Ofis, 5 lira 70 kuruşa buğday bulamıyor? Bu serbest piyasa; denetleme yok, kontrol yok. Oysa un fiyatları makul düzeye gerilese en kötü ihtimalle fakir fukaranın evine taze ekmek girecek. Millet ekmek parası bulamıyor. Askıda ekmek yapıyoruz. Onu veriyoruz. Bu sadece fakir fukara işi değil. Fırıncılar da zorda, vatandaş da zorda.”