Elazığ kent merkezine yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunan Poyraz Köyü yıllardır susuzlukla mücadele ediyor. Poyraz Köyü halkı sorunun çözümü konusunda yetkililerden yardım bekliyor…
Poyraz Köyü’nde ikâmet etmekte olan vatandaşlar yıllardır mücadele ettikleri susuzluk sorununun çözümü amacıyla ilgili ve yetkili mercilere defalarca başvurdukları halde bir sonuca varamadıklarını dile getirirlerken, yaşadıkları sıkıntıları, olan bitenleri ve beklentilerini gazeteniz TURAN’a anlattılar…
KEPEKTAŞ & CİP GÖLETLERİ…
Poyraz Köyü Muhtarı Fahri BULUT; Köy çevresinde yapılan sulama göletinden dolayı Poyraz Köyü’nün su kaynağı olan derelerin kuruduğunu ve bunun sonucunda da uzun yıllardır köyde su sorunu yaşandığını ifâde etti. Muhtar Fahri BULUT sözlerine şöyle devam etti; ‘’Bizim köyümüze DSİ tarafından 15 sene önce bir gölet yapıldı. Bu göletin adı Kepektaş Göleti’dir. Bu gölet yapıldıktan sonra köyümüzün içinden geçen deremiz, su yataklarımız kurudu. Derenin suyu gölete gittiği için yaşanan kuraklığın da etkisiyle, aylardır hatta yıllardır susuz kaldık. Bizim su kaynağımız dereydi. Biz bu bölgedeki hiçbir sudan faydalanamıyoruz. Bu gölet dolduğu zaman da suyun bir kısmı Cip Göleti’ne gidiyor”…
TAŞIMA SİSTEMİYLE KÖYE GELEN SU!..
“Köyümüzde şu anda 276 kişi yaşıyor, halen daha taşıma sistemiyle köyümüze su geliyor. Köyümüz merkeze 30 kilometre, ama halen daha su yok. Ben köy muhtarı olarak konunun çözülmesi için hem İl Özel İdare’ye hem de DSİ’ye dilekçe verdim. Bana olumsuz cevap verdiler. ‘Bu su bize yetmiyor, size faydası olmaz’ dediler. Köyümüzdeki vatandaşlarımız şebeke suyunu sulamada kullanıyor. Bölgemizi hep kandırdılar. Hem Kuzova hem de bu gölet projesi nedeniyle köyü terk eden insanlar oldu. Şu anda köyümüzde 33 ev su bekliyor. Köyün muhtarı olduğum için herkes bu konuda beni arıyor, su istiyor, ama yapacak hiçbir şey yok. Çünkü bizim evimizde de su yok”…
“ABDEST ALMAYA, BANYO YAPMAYA SU BULAMIYORUZ!”
“DSİ ve İl Özel İdaresi köyümüzü yalnız bırakmıştır. Vatandaşlarımız mağdur olmuş. Biz üvey evlat mıyız? Köyün imamı bile köyü terk etti, başka yerde ev tuttu. Bizim köyün şebeke suyu da Kuzluk ve Arpagut köylerinden geliyor. Geçen sene başka köylerdeki topraklara sondaj vuracaktık, fakat yer bulamadığımız için sondajda vuramadık. En basit kişisel ihtiyaçlarımızı giderebilmek için, abdest almaya, banyo yapmaya su bulamıyoruz. Burası köy, suyun varlığı büyük bir önem taşıyor. Üstelik biz dağlık kıraç bir yerde değil merkez köylerinden birisiyiz. Ne yazık ki insanlar köyü terk etti, ağaçlarımız, tarımsal ürünlerimiz kurudu, hayvanlar susuz kaldı. Yetkilerin buraya gelmesini ve bu sorunun çözülmesini istiyoruz”...
NECATİ TURMUŞ; “BİZ DE Mİ TERKEDELİM?”
Poyraz Köyü’nde yaşayan vatandaşlardan Necati TURMUŞ da mağduriyet yaşadıklarını dile getirdi. Köyde hali hazırda yetiştirdikleri ağaçların kuruduğunu, evdeki kişisel ihtiyaçları için bile saklama kaplarında su stokladıklarını söyleyen Necati TURMUŞ; “Su, tanker araçları ile köyümüze geliyor. Bizler köyde yaşayan insanlar olarak suya hayatımızın her alanında ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü işimiz toprakla, ekinle, hayvancılıkla. Maalesef köyümüzdeki su sorunu artık bir yılan hikâyesine döndü. Başvurduğumuz makamlar ya cevap vermiyor ya da olumsuz yanıt veriyorlar. Bahçelerimiz var, Ektiğimiz sebze, meyvelerimiz var. Hepsi kurudu. Yaşadığımız bu zamanda Elazığ gibi bir ova kentinin köyünde bu susuzluk sorununun giderilmemesi büyük bir eksikliktir. Köyümüz sürekli göç veriyor. Su olmayınca hiç bir şey olmaz. Ne yapalım biz de mi köylerimizi terk edelim? ‘’ diye konuştu…
MEHMET TOPAL; “YETKİLİLER NEDEN BİZİ DUYMUYORLAR?”…
“Köyde yaşayan bir diğer vatandaş Mehmet TOPAL ise, artık taşıma suyla işlerin dönmeyeceğini ve sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini ifâde etti. TOPAL, gazetemize düşüncelerini açıklarken şunları söyledi; ‘’Köyümüzün yakınındaki gölet yüzünden deremiz kurudu. En son yaşadığımız kuraklık da işin tuzu biberi oldu. Şimdi su yok. Susuzluktan dolayı hayatımız çok zorlaşıyor. Çünkü en kişisel ihtiyaçlarımızı bile gideremeyecek haldeyiz. Taşıma suyla değirmeni döndürmeye çalışıyoruz. Bu ne zamana kadar böyle sürecek. Yetkililer neden bizim taleplerimizi duymuyorlar. Eğer bu sorun çözülmeyecekse köyümüzü başka bir sulak alana taşısınlar. Ya da bizler topraklarımızı, evimizi köyümüzü terk edeceğiz.’’ Dedi.