Türkiye’de üretim yaparak geçim sağlamaya çalışan emekçiler, bu sene hemen hemen hiçbir üründen emeklerinin karşılığını alamazken, Elazığ’da da durum değişiklik göstermiyor, Baskil’de kayısı üreticisi mutsuz, Koruk’ta üzüm üreticisi tedirgin, Yurtbaşı’nda ise şeker pancarı üreticisi huzursuz…
TMO tarafından geçen hafta açıklanan şeker pancarı alım fiyatı ton başına 2 bin 375 TL olurken, iktidarın tarımsal ürünlerde belirlediği taban fiyat artışları resmi enflasyonun altında kalıyor ve bu durum tahıl, şeker pancarı, üzüm ve kayısı üreticilerinin reel olarak kaybetmesine neden oluyor…
ELAZIĞ’DA ÜRETİCİLERİN YÜZÜ BİR TÜRLÜ GÜLMÜYOR
Elazığ’da üreticilerin yüzü bir türlü gülmüyor. Enflasyon ve yüksek giderler altında ezilen emekçiler, öncelikle kayısı fiyatlarının tatmin edici olmaması nedeniyle sıkıntı yaşamışlardı. Üzümlerden de umduklarını bulamayan bu emekçiler, şimdi de Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından açıklanan şeker pancarı taban fiyatlarından darbe yedi. Tarım ve Orman Bakanlığı, 2024 yılı şeker pancarı alım fiyatını ton başına 2 bin 375 TL olarak belirledi. Ancak bu fiyat, özellikle yüksek maliyetler ve artan üretim giderleri karşısında üreticilerin beklentilerini karşılamadı.
EMEKÇİLER EZİLİYOR, MALİYETLER KURTARMIYOR
Çiftçiler, tarımsal üretim yapabilmek için gereken temel girdilerin fiyatlarının artmasıyla birlikte, bu yeni alım fiyatının kendilerini daha da zor bir duruma soktuğunu ifade ediyorlar. “Çiftçi hep eziliyor,” diyen emekçiler, hükümetin çiftçilerin karşılaştığı sorunlara daha duyarlı yaklaşmasını bekliyor. Şeker pancarı gibi temel tarım ürünlerinin fiyatlarının düşmesi, üreticilerin geleceğe dair umutlarını da olumsuz etkiliyor. “Kayısıdan, üzümden hiç yüzümüz gülmedi. Şimdi de şeker pancarında aynı sorunla karşı karşıyayız” diyen çiftçiler, bu kısır döngünün sürmesini istemiyor.
Bakanlığın belirlediği fiyat, yalnızca 16 polar (pancar bitkisinin içindeki şeker varlığı) şeker pancarı için geçerli. Bunun yanı sıra, kotasının altında kalan ve düşük kaliteli ürünler getiren çiftçiler, daha düşük fiyatlardan satış yapmak zorunda kalacak. Bu durum, birçok çiftçinin üretim yapma hevesini kırarken, sürdürülebilir bir tarım pratiği yürütmelerini de zorlaştırıyor.
EMEKÇİLER HAYÂL KIRIKLIĞI YAŞIYOR
Bu yılki tarımsal sezon, çiftçiler için bir hayal kırıklığı ile geçiyor. Kayısı ve üzüm fiyatlarının düşmesiyle birlikte, çiftçiler büyük kayıplar yaşadı. ‘’Tüm girdi masraflarının iki katına çıktığı bir sezonda geçen yıl 200 TL'den satılan kayısının bu yıl 120 TL'ye düştü. Üzümde de benzer bir durum var; beklediğimizin çok altında fiyatlarla karşılaşıyoruz" diyorlar. Artan girdi maliyetleri ise durumu daha da kötüleştiriyor. Gübre, ilaç ve işçilik gibi temel girdilerin fiyatları, enflasyonla birlikte yükselmeye devam ediyor. “Geçen yıl kullandığımız gübrenin fiyatı 2 bin TL iken, bu yıl 4 bin TL’ye kadar çıktı. Bu artışlarla başa çıkmak artık imkansız hale geldi” diyor bir üretici.
Üreticiler, yüksek maliyetlerin yanı sıra iklim koşullarının da üretimi olumsuz etkilediğini belirtiyor. “Bölgedeki sıcaklıklar, şeker pancarının randımanını düşürüyor. Maliyetler bu kadar yüksekken, bu yılki ürünlerimizin kalitesi de düşük olacak gibi görünüyor” şeklinde endişelerini dile getiriyorlar. Bu durum, çiftçilerin elinde kalan ürünlerini daha düşük fiyatlarla satmak zorunda kalmalarına neden oluyor. “Büyük umutlarla ektiğimiz ürünlerimiz, maalesef yüksek maliyetler ve düşük fiyatları nedeniyle bizlere zarar ettiriyor” diyorlar.
Bu yıl 70 dönüm alanda şeker pancarı ekimi yapan bazı çiftçiler, toplam maliyetlerinin 600 bin TL civarında olduğunu belirtiyor. “Bu maliyetlerin altında eziliyoruz. Ürünlerimizi, maliyetlerimizi karşılayacak fiyattan satamadığımızda ise borçlarımız birikiyor. Bu kısır döngüden çıkmak artık imkansız hale geldi” diyorlar. Sulama işçiliği için de dönüm başına 800 TL ödeneceğini ekleyen çiftçiler, bu durumda sadece sulama maliyetinin bile toplamda ne kadar yük getirdiğini ifade ediyor.
Birçok çiftçi, yaşanan bu olumsuz duruma rağmen üretime devam etmek istediklerini, ancak bu koşullar altında bunun imkansız hale geldiğini belirtiyor. “Üretimi bırakmayı düşünmüyoruz ama bu şartlarda nasıl devam edeceğiz? Artık hükümetin çiftçiyi dikkate alması gerekiyor. Aksi halde üretim yapamayacak duruma geleceğiz” diyorlar.
‘’BU GİDİŞAT DEVAM EDERSE, ÜRETİM TEHLİKEYE GİREBİLİR’’
Elazığ’daki çiftçiler, yüksek maliyetler karşısında geçimlerini sağlamakta zorlandıklarını ve bu durumun sürdürülebilir tarım uygulamaları için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor. Çiftçiler, "Eğer bu gidişat devam ederse, tarımsal üretimin geleceği tehlikeye girebilir," uyarısında bulunuyor. Hükümetten daha yüksek destek ve fiyat taleplerinin karşılanmasını isteyen çiftçiler, sürdürülebilir bir tarım pratiği için gereken desteğin sağlanmasını ve şeker pancarı alım fiyatlarının gözden geçirilmesini talep ediyor. “Tarım bizim için hayati bir sektör, ancak bu şartlarda devam etmemiz mümkün değil” diyorlar.