Av. Cem BAYINDIR/ Türkiye’nin en büyük 37. ili olan Elazığ’ın sanayi üretiminin Türkiye sıralamasında toplam milli gelire katkısı sadece binde beş oranında…  
 

Elazığ TSO’nun hazırladığı 2021 tarihli sanayi envanteri verilerine göre, Elazığ’da sanayileşme, küçük ve orta ölçekli olmaktan öteye gidemiyor…  

Görüldüğü üzere son yirmi yılda özelleşen fabrikalar dışında kamunun açtığı hiçbir fabrika bulunmuyor. Son 30 yılda açılan en büyük iş alanı özel şirketçe kurulan çimento fabrikası. Bu da bizim sanayimizin yetersiz bir konumda olduğunu gösteriyor…  

Keban, Maden, Alacakaya gibi yeraltı kaynaklarıyla tanınmış ilçelere karşın ekonominin yetersizliği ise ilimizin değişmeyen yazgısı olsa gerek. Oysa Osmanlıdan beri işletilen bu madenler günümüzde ya işletilmiyor ya da özel sektörün elinde ya da doğrudan ham madde olarak ihale ediliyor ve Elazığlı kendi öz kaynaklarından nasibini alamıyor… 

a3fba24566a661f61f97e6e43379d00b

ZENGİN MİYİZ YOKSA FAKİR Mİ? 

Bundan yirmi yıl kadar önce bir ekonomi dergisini okuduğumda Türkiye’nin kişi başı milli geliri en yüksek üç ilçesinden birinin Keban olduğunu görmüş ve şaşırmıştım. Sonradan, barajın elektrik gelirinin sanki Elazığlıların cebine giriyormuş gibi hesaplandığını, bu durumun Elâzığ iline de yansıması nedeniyle Elazığ’ın kalkınmada öncelikli iller arasına girmeyip teşviklerden yararlanamadığını öğrenince şaşkınlığım daha da artmıştı.  

EKONOMİK TARİHİMİZ  

İlimizin tarihine bakılacak olursa, ekonomisi; sanayi tarım ve ticarete dayanır. Keban Barajı’ndan sonra tarıma uygun toprakların önemli bölümü su altında kaldığından, tarım alanlarının azalmış sanayisindeyse bir canlanma oluşmuştur. Elazığ’ın gayrisafi gelirinin %30’u sanayi, %10’u ticaret ve %25’i de tarım sektöründen elde edilir.  Tarım alanında da ülke ortalamasının çok üzerinde verimli bir alan olan Elazığ’da buğday, arpa, pancar, fasulye, nohut, üzüm, elma, soğan, sarımsak, armut, kayısı, ceviz, badem, Trabzon hurması, dut türlerinin tamamı bolca yetişir. Lahana, karpuz, kavun, çilek de önemli gelir kaynaklarıdır.  

H71411ac9df3947d69a9c3339de357597I

Elâzığ ili, madenciliğin tarımla yarıştığı ve tarımı geçtiği bir yerdir. Binlerce yıldır bu topraklarda maden çıkartılır ve işlenir. Birçok ilçesinin toprağı madenle doludur. Bakırkrom, simli kurşun ve betonit başlıcalarıdır. Ergani-Maden, Keban, Alacakaya gibi yerler madencilikte çok tanınmış ilçeleridir. Öteki işletmeler kapatılsa da, özelleştirilerek satılan Ferro Krom Tesisleri ciddi bir üretimle günümüzde de faaliyettedir.   

İŞTE EKONOMİMİZİN YAPI TAŞLARI  

Türkiye’nin en büyük 37. İli Elazığ’ın üretiminin milli gelire yansımasında Türkiye sıralamasına göre toplam milli gelire katkısının % 0,5 olması kuşkusuz üzücüdür. Elazığ'ın sosyal ve ekonomik yaşamında tarım sektörü önemini korumakla birlikte; tarım ve ticari faaliyetler sonucunda elde edilen sermayenin kullanımı ile ağırlıklı olarak gıda, maden-taş ve toprak, demir ve demir dışı metal, mobilya ve orman ürünleri, plastik ile genel imalat sektörlerinde gözle görülür gelişmeler yaşanmış; yeraltı kaynakları bakımından zengin ilimizde mermer, bakır, krom, florit, bakırlı prit, çinko, kurşun, manganez, molibden, demir ve volfram madenleri çıkarılması ekonomiye katkı sağlamıştır.  

Sözgelimi Elâzığ’ın Alacakaya ve Arıcak ilçelerinde çıkarılan mermer dünyaca tutulan bir kalitededir. Birçok devlet binası, kilise hatta ABD’nin Beyaz Saray’ı bile bu mermerleri döşemiştir. İlimizde yöremizin mermerini işlemek üzere son senelerde birçok mermer işleme fabrikası kurulmuşsa da bunların ölçekleri büyük değildir.  

Keban, Maden, Alacakaya gibi ilçelerdeki yeraltı kaynaklarıyla tanınmış ilçede ekonominin yetersizliği ise bu ilin değişmeyen yazgısı olsa gerek. Oysa Osmanlıdan beri işletilen bu madenler günümüzde ya işletilmiyor ya da özel sektörün elinde ya da doğrudan ham madde olarak ihale ediliyor ve Elazığlı kendi öz kaynaklarından nasibini alamıyor…  

Bilindiği üzere ilimizin ekonomisi imalat, tarım, hayvancılık, yeraltı kaynakları, sanayi ve ticarete dayalıdır. Son yıllarda planlı kalkınma dönemine girildikten sonra, sanayi yatırımlarını bölgeye çekmek, iş istihdamını arttırmak ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak üzere küçük sanayi siteleri (KSS) ve organize sanayi bölgeleri (OSB) uygulamalarına başlanılmıştır. Bu amaçla herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın ilin değişik kesimlerinde yer alan küçük ve orta ölçekli işletmeleri bir araya getiren küçük sanayi siteleri KSS ve orta ölçekli işletmeleri bir araya getiren organize sanayi bölgeleri (OSB) oluşturulmaya devam edilmektedir. 

Usine du futur

NELER Mİ ÜRETİYORUZ?…  

Elazığ’da un, deri, şeker, çimento, kiremit, tuğla, süt, yem, azot, süper fosfat, kireç, plastik boru, tüpgaz imalatı ve dolum, kâğıt, tekstil, meşrubat, matbaacılık, mermer, ayakkabı, mobilya, tıbbi malzeme ile ilgili imalathaneler vardır.  

Küçük sanayi siteleri, küçük ve orta ölçekli sanayiciyi ve sanat erbabının altyapısı mevcut, eğitim ve sosyal tesisleri bulunan sağlıklı işyerlerinde çalışmalarını temin etmek üzere yapılmaktadır. Bu iş yerlerinde konfeksiyon imalat atölyeleri, metal eşya ve makine imalathaneleri, orman ürünleri ile ilgili işyerleri vardır. Gıda Maddeleri Üretim Sanayi, Tarım Aletleri–Damper–Dingil–Asansör Sanayi, Demir dışı Metaller Sanayi, Tuğla Üretim Sanayi, Çimento–Prefabrik ve Beton Yapı Elemanları sanayi, Dokuma ve Tekstil Sanayi, Mobilya ve Ahşap Sanayi, Tüp Dolum Tesisleri, Yem Üretim Sanayi, Plastik Üretim Sanayi, Mermer Üretim Sanayi, Döküm Sanayi, Cam Ürünleri Üretim Sanayi, Tıbbi Malzeme Üretim Sanayi, Temizlik Ürünleri İmalat Sanayi, Kağıt ve Kartona Yönelik İmalat Sanayi, Dalgıç Pompa İmalatı, Çelik Eşya Üretim Sanayi, Isıtma Sistemleri İmalatı, Soğuk Hava Tesisleri, Madencilik Sanayi, Fidan ve Çiçek Üretim Sanayi, Diğer İmalat Sanayileri (Deri Sanayi, Tıbbi ve Sınai Gazlar, vb. )  

Hele de son günlerde en çok gördüğümüz, MTA’nın çalışmaları doğrultusunda son dönemlerde “ham maden ihalesi” ile anılan şehrimizin asıl talebi madencilikte de üretim olmalıdır. Elâzığ iş dünyasının iyi bütçelere ve planlamalara gereksinim duyduğu bir gerçek. Öncelikle madencilikte üretim işinin hangi tüzel kişiliğin teşebbüssüyle olacağı belirlenmeli, bu da iyi bir fizibiliteyle ne kadar bir sermayeye ihtiyacın olduğunu ortaya koyarak olmalıdır.   Depositphotos_97221902_ds

SON 35 YILIN SANAYİ VERİLERİ…  

Elâzığ Sanayi ve Ticaret Odasının 2021 tarihli sanayi envanteri verilerine göre, Elazığ’da üretim küçük ve orta ölçekli olmaktan öte gidemiyor ve gün geçtikçe üretim ya da fabrika kurulumu anlamında da geriliyor. ETSO’nun yayımladığı envantere göre en son  1987 yılında Elazığ İmalat OSB kurulmuş ardından da yine aynı yıl Türkiye’nin ilk hayvan ürünleri OSB’si hizmete girmiş ardından il fabrika, OSB kurulumu açısından bir duraklama dönemine girmiş, 1988’de Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyetinin Kuruluşu, 1992’de Uluslararası Hazar Şiir Akşamları kültürel etkinliklerinin birincisi, 1994’te Nurettin Ardıçoğlu Kültür Merkezi’nin temeli atılmış, aynı yıl Kanal 23 Tv,  Kanal E kanalları yayın yaşamına başlamış, 1995’te 250 işyeri kapasiteli Akçakiraz Yeni KSS hizmete girmiş, 2001’de Elazığ 1. Ekonomi Kurultayı yapılmış, 2002’de Elazığ Hipodromunda yarışlar başlamış, 2007’de Fırat Teknokent’in kurulmasına karar verilmiş ve Resmi Gazete’de yayımlanmış, 2009’da Elazığ Havaalanının yeni pisti hizmete girmiş, 2009’da Elazığ’da doğalgaz kullanımı başlamış, 2013’te Elazığ Gümrük Müdürlüğü OSB’de hizmete açılmış, 2013’te Nurettin Ardıçoğlu Kültür Merkezi açılmış, 2014’te Elazığ 1.Kalkınma Kurultayı yapılmış, 2018’de Teknova (Elazığ 2. OSB) kurulum çalışmaları başlamış, 2018’de Fethi Sekin Şehir Hastanesi açılmış, 2019’da TSE Elazığ Müdürlüğü açılmış, 2020’de Elazığ Fuar ve Kongre Merkezi’nin temeli atılmış, aynı yıl Elazığ tarıma dayalı besi ihtisas OSB kurulum çalışmaları başlamış, 2021’de de Elazığ çok ortaklı biyoenerji tesisi hizmete girmiş bulunmaktadır.  Özetle, Elâzığ’ın maden bakımından zengin ve Türkiye’nin en büyük hidroelektrik santrallerinden birinin bu ilde oluşu ile birçok ile göre Elâzığ sanayisinin gelişmiş olduğunu söylemek gerekir. Yeni sayılabilecek verilerek göre ilde 1.200 sanayi iş kolu vardır. Özellikle Organize Sanayi Bölgesi'nin kurulması ile fabrika sayısında artış vardır.  

Görüldüğü üzere son yirmi yılda özelleşen fabrikalar dışında kamunun açtığı hiçbir fabrika bulunmuyor. Son 30 yılda açılan en büyük iş alanı özel şirketçe kurulan çimento fabrikası. Bu da bizim sanayimizin yetersiz bir konumda olduğunu gösteriyor. 

NE YAPMALIYIZ?    

Elazığ kökenli şirketler çok ortaklı yapılanmaya özendirilmeli ve sermayelerini birleştirerek ekonomik alanda daha etkili olmaları sağlanmalı; bu tür şirketler profesyonel işletmecilik eğitimleri ve danışmanlık hizmetleri almalı; kentin tek üniversitesi Fırat Üniversitesi tarafından, bilgi ve teknolojik gelişmelerin sanayi sektörüne aktarılması için gereği yapılmalı; tarım ürünlerinin yenilikçi yöntemlerle işlenip paketlenerek satışa sunulması sağlanmalı, Türkiye’nin en iyi güneşine sahip illerden olan Elazığ’ın meyve ve sebze kurutulması ile ilgili fabrika ve işletme kurulması konusunda adımlar atılmalı; bu tür sanayi kuruluşlarına destek için, tarım ve hayvancılıkla uğraşan ilçe ya da merkez köylerin yakınlarına kurulması için devlet teşviği sağlanmalıdır.   Yine Elâzığ’da balıkçılık ile ilgili sanayileşmenin de yolu açılmalı, Fırat ırmağı üzerindeki işletmelerin ürünleri ederi verilerek bu yerlerde işletilmeli ve böylece döngü sağlanmalıdır.  Yurt dışına satım için ihracatçılar birliği şubesi açılması ve sektörel dış ticaret şirketlerinin kurulması gerçekleştirilmelidir.  Sanayi işletmelerinde, Ar-Ge ve yenilikçilik çalışmaları arttırılmalı, girişimciliğe yönelik finansal kaynaklara ulaşımı kolaylaştırmak için teknik destek verilmeli (AB, TÜBİTAK, kamu bankaları destek ve hibe programları gibi) ve markalaşmaya teşvikin de sağlanması gerekmektedir.  Elazığ’da kalkınmada öncelikli yörelerde uygulanmakta olan enerji indirimi desteğinin sürekli hale getirilmesi, yatırımcılara sağlanan teşviklerin kapsamının genişletilmesi, vergiden muaf ya da indirimli biçimde yararlandırılması zaruridir.  

Editör: Haber Merkezi