16 Ekim günü saat 10:46’da, Malatya’nın Kale ilçesinde meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremle birlikte Elazığ, bir kez daha büyük bir sarsıntı yaşarken, deprem anında ve sonrasında şehrin birçok yerinde ciddi sorunlar baş gösterdi; özellikle yolların kapalı olması nedeniyle trafik kilitlendi, bu kargaşa içinde panikleyen onlarca vatandaş çeşitli nedenlerle yaralanarak hastanelere kaldırıldı…
24 Ocak 2020 Sivrice Depremi ile 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinin Elazığ’da bıraktığı derin izler tam anlamıyla silinmezken, şehir merkezini harabeye çevirmiş durumda ve ağır hasar gören binaların birçoğu yıkılıp yerlerine herhangi bir şey yapılmazken, aradan geçen zamana rağmen yaraların hâlâ tam anlamıyla sarılmaması, Elazığlıların sorunlarının üstüne sorunlar ekliyor…
Elazığ’ın deprem kuşağında yer aldığı bilinen bir gerçek olsa da Çarşı, Nailbey, İzzetpaşa, Sanayi ve Aksaray mahallelerinde depremlerden zarar gören binalar ayakta kalmaya çalışıyor, şehrin depreme ne kadar dayanıklı olduğu konusunda belirsizlik sürerken, beklenen kentsel dönüşüm çalışmaları başlamıyor ve bu gecikme Elazığ’ın her geçen gün daha da kan kaybetmesine yol açıyor…
ELAZIĞ’A YARA ÜSTÜNE YARA
16 Ekim günü saat 10:46’da Malatya’nın Kale ilçesinde meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki deprem, Elazığ’da büyük bir paniğe yol açtı. Deprem anında yollar kilitlenirken, birçok vatandaş yaralanarak hastanelere kaldırıldı. Şehrin birçok yerinde ciddi hasar riski endişeleri yaşanırken, bu durum Elazığ’ın deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmesine neden oldu. Ancak şehirde kentsel dönüşüm projelerinin başlamamış olması ve şu anda net olarak kaç yapının hasarlı olduğunun bilinmemesi Elazığ’ın geleceği konusunda büyük kaygılara yol açıyor. Elazığ’ın deprem kuşağında yer aldığı bilinen bir gerçek olsa da şehir merkezinde özellikle riskli mahallelerde kentsel dönüşüm hâlâ başlamadı. Elazığ’ın depreme ne kadar dayanıklı olduğu konusunda belirsizlik sürerken, uzmanlardan ve yerel yöneticilerden konuyla ilgili dikkat çekici uyarılar geldi. Elazığ Baro Başkanı Avukat Melih Efe, Güneykent Mahalle Muhtarı Necati Karataş ve MEB Yurtdışı Eğitim Müşaviri eski Elazığ Milli Eğitim Müdürü Dr. Nihat Büyükbaş’ın açıklamalarıyla yetkililere çağrılar yükseldi. Son olarak AFAD ve uzmanlardan gelen açıklamalar da bölgenin deprem riski hakkında uyarılarda bulundu.
BARO BAŞKANINDAN KRİTİK UYARILAR
Malatya’da meydana gelen depremin ardından açıklamalarda bulunan Elazığ Baro Başkanı Avukat Melih Efe, Elazığ’ın ciddi bir deprem riski altında olduğunu bir kez daha hatırlatarak yetkililere çağrıda bulundu. Başkan Efe, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bilim insanları ve uzmanlar, önümüzdeki günlerde Elazığ iline komşu diğer illerde de şiddetli depremlerin oluşabileceği ihtimaline dikkat çekmektedir. Bu durum, ilimizdeki yapıların da acilen değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Bu bağlamda, Elazığ Barosu olarak, belli bir yaşın üzerinde olan binalarda resen hasar tespitinin acilen yapılması konusunda yetkili mercilere bir çağrıda bulunuyoruz. Belirli bir yaşın üzerindeki binalarda resen hasar tespiti zorunlu hale getirilmelidir. Deprem sonrası yapılacak bu tespitler, olası risklerin belirlenmesi ve güçlendirme çalışmalarının başlatılması açısından hayati bir adımdır.”
MUHTARDAN SİYASİ AKTÖRLERE ÇAĞRI: “SORUMLULUK ALMALILAR”
Elazığ Merkez Güneykent Mahalle Muhtarı Necati Karataş da konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulunarak, Elazığ’ın topyekûn harekete geçmesi gerektiğine dikkat çekti. Karataş, 2020 ve 2023 depremlerinin ardından şehir merkezinin harabeye döndüğünü vurguladı. “Bu durum, şehrimizin ekonomik ve sosyal hayatını olumsuz etkiliyor” diyen Karataş, şunları söyledi: “Tüm Elazığ Muhtarlar Derneği olarak depremin ardından gerçekleştirdiğimiz istişare toplantısında, Malatya merkezli depremin Elazığ’ı ciddi şekilde etkilediğini gördük. Depremlerin artık kaçınılmaz olduğunu gözler önüne serdi. Depreme dayanıklı konutların inşa edilmesi, toplumsal güvenlik açısından kritik hale gelmiştir. Siyasi aktörlerin bu konuda sorumluluk alarak kentsel dönüşüm sürecinde aktif rol oynaması büyük önem taşımaktadır.”
BÜYÜKBAŞ: “TOPYEKÜN KENTSEL DÖNÜŞÜM ŞART”
Millî Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim Müşaviri ve eski Elazığ Milli Eğitim Müdürlerinden Nihat Büyükbaş da Elazığ’da kentsel dönüşümün bir an önce başlaması gerektiğine dikkat çekti. Büyükbaş, şehirdeki eski mahallelerin yıkık ve dökük durumda olduğunu vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Elazığ’da rezerv alanlarında devlet TOKİ vasıtasıyla hızlı bir şekilde binlerce bina yapıldı. Ancak Elazığ’ın eski mahalleleri hâlâ yıkık dökük durumda. Hâlâ topyekûn bir kentsel dönüşüm projesi ortada yok. Bu şehirlerin fay hattı üzerinde olduğunu ve her an deprem olacağını 50 yıldır biliyoruz. 2020 depreminden bu yana 4 buçuk yıl geçti. Hasarların büyük oranda 1999 yönetmeliği öncesi binalarda olduğu aşikâr. Devletin başta Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü gibi bünyesinde yüzlerce mühendis çalıştıran yerel kamu kurumları, şehirdeki tüm binaların envanterini çıkararak öncelikli olarak yıkılması ve dönüştürülmesi gereken yapıları belirlemelidir.”
AFAD VE UZMANLARIN DEPREM UYARILARI
AFAD tarafından yapılan açıklamaya göre, saat 10.46’da merkez üssü Malatya’nın Kale ilçesi olan 5.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem, Diyarbakır, Tunceli ve Elazığ’da da hissedildi. Deprem sonrası yapılan tespitlerde, Elazığ’da 20 ağır hasarlı, 517 az hasarlı bina olduğu belirlendi. Bu hasar, Elazığ’ın depremle karşı karşıya olduğu gerçekleri gözler önüne seriyor.
Depremi değerlendiren Okan Tüysüz, NTV yayınında yaptığı açıklamada, “Depreme bakacak olursak Doğu Anadolu fayı üzerinde bir yer. Özellikle 6 Şubat depremi ve 2020’de yaşadığımız Elazığ depreminden sonra oldukça stresin fazla olduğu bir bölge. Bu bölgedeki faylardan birinin harekete geçtiğini düşünüyorum. Hasar olabilecek bir deprem. Umuyorum ki ciddi bir hasar ortaya çıkmaz” dedi. Tüysüz, ayrıca 5 büyüklüğüne kadar artçı depremler olabileceğini ve hasarlı binalara girilmemesi gerektiğini belirtti.
Tüysüz açıklamalarının devamında, özellikle Bingöl ve Erzincan’da yıkıcı bir deprem beklentisi olduğunu duyurdu ve tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğine vurgu yaptı. Tüysüz, Doğu Anadolu fay hattının sıkıştığını ve önemli stres değişikliklerinin olduğunu ifade ederek, bu bölgelerde daha büyük bir deprem beklentisi olmadığını, ancak 5 büyüklüğüne kadar artçı depremler olabileceğini dile getirdi. “Yıkıcı deprem beklentisi olan 4 bölge var” diyen Tüysüz, Bingöl-Çelikhan-Elazığ kesiminde dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
ELAZIĞ BÜYÜK BİR RİSK ALTINDA
Bu açıklamalardan açıkça görüldüğü üzere, Elazığ’ın olası bir Bingöl, Tunceli veya Erzincan’da meydana gelecek büyük depremlere karşı hazır olmadığı ortadadır. Şehirde hâlâ kentsel dönüşüm projelerinin başlamaması büyük bir eksiklik olarak göze çarpmaktadır. Malatya’da meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremde Elazığ’da 20 ağır hasarlı ve 517 az hasarlı bina olduğu tespit edilmiştir. Bu durum, daha büyük bir depremde Elazığ’ın büyük bir risk altında olduğunu ortaya koymaktadır.
Yetkililerin kentsel dönüşüm sürecine hızlı bir şekilde başlaması ve Elazığ’ın bu olası büyük depremlere karşı hazırlıklı hale getirilmesi elzemdir. Yapılması gereken, mevcut yapıların envanterinin çıkarılması, güçlendirilmesi ya da dönüştürülmesi için acil adımlar atmaktır. Elazığ’ın deprem karşısında daha fazla can ve mal kaybı yaşamaması için bu adımların gecikmeden atılması gerekiyor. Şehrin geleceği bu kararlara bağlıdır.
FİZİKSEL VE TOPLUMSAL HAZIRLIK GEREKİYOR
Elazığ’ın çevresinde yer alan Bingöl, Tunceli ve Erzincan gibi illerde olası bir yıkıcı deprem, Elazığ’ı da doğrudan etkileyebilecek riskleri barındırıyor. Şehirde kentsel dönüşüm sürecinin hâlâ başlamamış olması hem güvenlik hem de şehir planlaması açısından büyük bir zafiyet yaratıyor. Elazığ’ın sadece bugünkü risklerle değil, gelecek yıllarda karşılaşabileceği olası afetlere karşı da hazırlıklı hale gelmesi için bütüncül bir stratejiye ihtiyaç var.
Bu bağlamda, sadece fiziksel yapıların yenilenmesi değil, toplumun da afet bilincine sahip olması büyük önem taşıyor. Deprem eğitimleri, bilinçlendirme kampanyaları ve afet anında hızlı müdahale kapasitelerinin artırılması, Elazığ gibi deprem kuşağında bulunan şehirler için hayati öneme sahip. Afetlere karşı sadece bina yenilemek değil, toplumun dayanıklılığını artırmak da uzun vadede şehrin geleceğini şekillendirecek en önemli adımlardan biri olacaktır.
Toplumun depreme karşı eğitilmesi, bilinçlendirilmesi ve afet anında nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunda hazırlıklı hale getirilmesi de en az kentsel dönüşüm kadar kritik bir öncelik taşımalıdır. Elazığ’ın karşı karşıya olduğu bu deprem riski hem fiziksel hem de toplumsal anlamda dirençli bir şehir inşa etmeyi zorunlu kılıyor. Şehrin sadece yapısal olarak değil, aynı zamanda halkın farkındalığını ve müdahale kapasitesini artıracak çalışmalarla güçlendirilmesi, gelecekte yaşanacak olası büyük depremler karşısında can ve mal kaybını en aza indirgeyecektir.
Sonuç olarak, Elazığ’ın kaderi, alınacak tedbirler ve atılacak adımlara bağlıdır. Sadece kentsel dönüşüm projelerinin başlatılması değil, aynı zamanda deprem bilincinin toplumun her kesiminde yaygınlaştırılması, şehrin bu büyük risklere karşı daha dayanıklı hale gelmesi için elzemdir. Zamanında atılmayan adımlar, telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilir. Elazığ, bu gerçekle yüzleşmeli ve gelecekteki büyük depremlere karşı topyekûn bir hazırlık sürecine derhal başlamalıdır.