Ülkemizde ki sığınmacı tehlikesine yeniden dikkât çeken ve uyarılarını tekrarlayan TÜRK Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (DEGS) Başkanı Elazığlı hemşehrimiz Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat YAYCI, Suriyeli sığınmacıların erken yaşta evlilikleri, ekonomik etkileri, entegrasyon sorunları ve göçün bir silah olarak kullanılması gibi kritik konulara dikkat çekerken, sığınmacıların nüfus artış hızındaki büyük yükselişi hatırlattı…  

  0Yay

‘’TÜRKİYE’DE ÇOK CİDDİ BİR TEHDİT VAR!’’  

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin birçok kentinde “Ülkemde mülteci istemiyorum” sloganıyla yürüyüş düzenleyen yurttaşlar, sığınmacıların artık kendi öz yurtlarına dönmeleri gerektiğini belirtirken yetkililerin somut adımlar atması gerektiğini vurguladı. Yaşanan bu gelişmelerin ardından Gazeteniz TURAN’a Suriyeli sığınmacılar ve Kayseri’de meydana gelen olaylar hakkında önemli açıklamalarda bulunan Hemşehrimiz Müstafi Tümamiral Cihat YAYCI, Suriyeli sığınmacıların erken yaşta evlilikleri, ekonomik etkileri, entegrasyon sorunları ve göçün bir silah olarak kullanılması gibi kritik konulara da dikkat çekerek, ‘’Mültecilerle sığınmacıları birbirine karıştırmayın. Ayrıca bir gazeteci çıkmış adam sığınmacıyı turisti karıştırıyor ve karşılaştırıyor ve 'Türkiye'ye şu kadar Arap turist geldi, Rus turist geldi buna mı düşmansınız' diyor. Turistle sığınmacı konusu ayrı böyle gevezelik de yapmanın anlamı yok. Türkiye'de çok ciddi bir tehdit var. Burada Türkiye'nin yaptığı masraflar konusu var. Sağlık Bakanlığının 2023 yılı verilerine göre 2011'den günümüze kadar sığınmacılara 97 milyon poliklinik hizmeti verilmiştir. Yatakta tedavi olan sığınmacı sayısı 3 milyon, ameliyat olan sığınmacı 2.6 milyon ve okul çağındaki sığınmacı çocukların sayısı 1 milyon.  Bunlar kayıtlı olanlar, kayıtsız da var onları bilmiyoruz. Kayıtlı sığınmacıların çocuk sayısı 620 bin.  17 bin de şu anda üniversitelerde eğitim gören öğrenci var. Diyelim ki Azerbaycan Türkü bir tıp doktoru; Azerbaycan Devlet Üniversitesinden mezun ya da Moskova Devlet Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun ve bunların denkliği de var. Türkiye'de denkliği olması yetmiyor bunların ayrıca TUS sınavına, uzmanlık sınavına girmesi lazım ki, oradan belli bir puan alması lazım ki onlar burada doktorluk yapabilsinler. Bunlar Türkçe biliyor yani Türk bunlar ama Suriyeliler için bu şart yok. Bildiğim kadarıyla 'doktorum' diyor, 'diplomam var mı' artık ne kadar varsa gösteriyor, 'tamam doktorsun' diyorlar. Bunlar Türkçe konuşamıyor.’’ Dedi.  

 ‘’BÜYÜK ŞEHİRLER BÜYÜK TEHDİT ALTINDA!’’  

BAKIMSIZ SİSTEMLER İSRAFA YOL AÇIYOR BAKIMSIZ SİSTEMLER İSRAFA YOL AÇIYOR

Açıklamalarının devamında Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerini değerlendiren TÜRK Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (DEGS) Başkanı Elazığlı hemşehrimiz Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat YAYCI sözleri şöyle tamamladı; ‘’Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre Kilis'in yüzde 80,61'i Suriyeli sığınmacı ve kökenli. Kilis gitmiş. Hatay yüzde 27. Kayıtlı bunlar, kayıtsızları bilmiyoruz. Gaziantep yüzde 22 civarında, Şanlıurfa yüzde 22 ve Mersin yüzde 12 civarında. Aynı zamanda Konya, İstanbul, Bursa, İzmir büyük şehirleri de büyük bir tehdit altında. Şimdi bu asrın gayri resmi kitlesel silahı çok dikkatli olmak lazımdır. Şu çarpıcı veriyi de vereyim size; 2010 yılında Türkiye'deki sığınmacı sayısı 18 bin iken 2024 yılında Göç İdaresinin rakamına göre 3 milyon 600 bin. Yüzde 20 bin artmış. Her sene ortalama 450 bine yakın sığınmacı giriyor Türkiye'ye. Göç İdaresi rakamları korkunç, İçişleri Bakanlığı rakamları korkunç. Bunların nüfus artış hızı de 5.3, muazzam bir artış var.’’ Diye konuştu.  

 Son olarak Türkiye'de iç karışıklık çıkarılabileceğinden bahseden Doç. Dr. Cihat YAYCI, ‘’Bunu '3 K' ile ifade ediyorum ben. Kaos, karmaşa ve kargaşa. Bunların çıkarılması için sığınmacı sorunu çok önemli bir aparattır.’’ Dedi.  

Temel sorunun sığınmacıların Türkiye'ye değil; Türk toplumunun sığınmacılara entegre olacağı olduğunu belirtirken, ‘’Türk milletinin kimliği bozulacak" değerlendirmesinde bulundu. Sığınmacıların gönüllü olarak dönmesinin imkânsız olduğu ve sığınmacıların ekonomiye etkisi de programda konuşulan diğer konu başlıklarıydı.’’ Diyerek sözlerini tamamladı. 

Editör: İzzet TUMAY