Ekonominin 3 yıllık yol haritasını sunan Orta Vadeli Program (OVP) Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak 06.09.2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı. 2024-2026 dönemine ilişkin enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makro ekonomik hedeflerini açıklayan hükümet, büyüme beklentisini düşürürken enflasyon tahminini 2023 yılı sonu itibariyle yüzde 65 olarak güncelledi. Programdan sıkı para politikasının da desteğiyle enflasyonun tek haneye düşürülmesi hedeflendi. Vergi gelirleri 2023 yılı için 4 trilyon 270 milyar TL, 2024 için 7.4 trilyon TL, 2025 için 9.5 trilyon TL ve 2026 yılı için 11.3 trilyon TL olarak tahmin edildi. Buna göre, 2024 yılı için yüzde 74’lük bir artışla 3.2 trilyon daha fazla vergi tahsilatı öngörülmüştür. 2023 yılı için bütçede tahmin edilen 1.6 trilyon TL bütçe açığının, 2024 için 2.6 trilyon TL olması beklenmektedir.
Orta vadeli planda bu kadar yüksek vergi gelirinin hedeflenmesi tüketicilerin ödeyeceği katma değer vergisi (KDV), özel tüketim vergisi (ÖTV), damga vergisi ve harçlar gibi dolaylı vergilerin arttırılması, gelir ve kurumlar vergisi kanunlarında yer alan bir takım istisna, muafiyet ve indirimlerin kaldırılması anlamına gelecektir. Bir taraftan yüksek vergi gelirlerine ilişkin hedefin nasıl tutturulacağı düşünülürken, 1.6trilyon liradan 2.6 trilyon liraya çıkacak olan bütçe açığının nasıl kapatılacağı ciddi bir sorun olacaktır. Ortaya konulan bu yüksek hedeflerin ve özellikle vergi artışının ve bütçe açığının nereden karşılanacağı, yeni vergilere ve zamlara hazır olmamız cevabını gündeme getirmektedir. Bu yıl yeniden değerleme oranının yüzde 60 olacağı tahmin ediliyor. Bu nedenle noter harçları, pasaport ve yargı harçları gibi birçok vergi Ocak’ta yüzde 60 dolayında artacaktır. Buna bağlı olarak akaryakıttaki ÖTV’de vergi artışına tabi olacaktır.
Uzmanlar, Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerden hemen sonra yeni bir kur atağının sürpriz olmayacağını açıklıyorlar. İngiliz bankacıları, doların yerel seçimlerden sonra 39 liraya çıkacağını belirtiyorlar. Bu nedenle kontrolden çıkmış döviz kurlarının nasıl kontrol altında tutulacağı sorun olmaya devam edecektir. Doların yerel seçimlere kadar baskı altında tutularak 2023 sonunda en fazla 29 liraya kadar yükselmesi tahmin ediliyor.
Birçok ekonomist, orta vadeli planda yer alan hedeflerin abartılı olduğunu ve bu nedenle programın bir çözüm getirmeyeceğini belirtiyorlar. Özellikle OVP’de yer alan önümüzdeki dönem enflasyonun düşeceğine ilişkin öngörülerin sadece talebe yönelik tedbirler alınması dolayısıyla gerçekçi olmadığının altını çiziyorlar.
Sonuçta, OVP’de öngörülen hedeflerin özellikle yüksek vergi gelirlerinin gerçekleşme şansının azlığı, enflasyonun aşağı çekilmesindeki zorluklar dikkate alınırsa programda yer alan “tasarruf tedbirleri” ile ilgili düzenlemelerin ne pahasına olursa olsun uygulamaya konulmasını ve bu krizden çıkılmasını zorunlu hale getirmektedir. Bize göre de bugüne kadar bir türlü uygulayamadığımız kamunun tasarruftan başka seçeneğinin kalmadığını artık anlamanın zamanı geldi.