Ekonomik kriz dolayısıyla artan maliyetler nedeniyle üretim ve tüketimde belirsizlik devam ediyor. Üst üste gelen zamlar, üretim çarkını zorlarken, temel gıda ürünlerinde girdi maliyetlerinin artmasından dolayı üretici, satış fiyatlarının aşırı yüksek olmasından ise tüketici mutsuz.
Elazığ İli ve İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Halef ORTAÇ, gazeteniz TURAN’a yaptığı özel açıklamada geçen seneye göre günde ortalama 70 tonluk süt kaybının olduğunu ve üreticilerin zarar etmeye devam etmesi durumunda sütte dışa bağımlılık yaşanacağını söyledi…
“SEKTÖRÜMÜZDE TEDBİRLER ALINMADIĞI İÇİN FİYATLAR UÇTU!”
Süt Üreticileri Birliği Başkanı Halef ORTAÇ, açıklamasında; “Sektörümüz de kan kaybediyor. Çiftçi açısından baktığınız zaman, üretim ve girdi maliyetleri arasında büyük farklar var. Mazot ve Gübre fiyatları son 1 senede %400 zamlandı. Çiftçi hem kazanamıyor, hem de hakkını alamıyor. Yem fiyatları bizim sektörümüzde çok önemlidir. 2021’in 8’nci ayında süt fiyatı 3 TL 20 kuruş, yem fiyatı 2 TL 80 kuruş. Bire bir tekabül ediyor. 1 Litre süt ile, 1.5 kilo yem alamazsan zarar edersin. Sektörümüzde tedbirler alınmadığı için fiyatlar uçtu.”
‘’TEDBİRLER ALINSAYDI ÜLKEMİZDE ŞU ANDA ET VE SÜT KRİZİ OLMAZDI!..”
“Hayvanına yem alamayan, yem almakta zorlanan, girdi maliyetlerini karşılayamayan üreticiler, damızlık hayvanlarını kesmek zorunda kaldı. Anaç hayvanların kesilmesi ile birlikte üretimde verimlilik azaldı, yem fiyatları arttı.
Tedbirler alınsaydı ülkemizde şu anda et ve süt krizi olmazdı. Son 1 sene içerisinde ülkemizde et ve süt fiyatlarına %160’a yakın bir zam geldi. Üretici halen daha mutlu değil. Mutsuz olmasının nedeni para kazanamaması. Üretimimizi arttırmak isterken, günden güne üretimimiz düşüyor.” Diye konuştu…
“ÇİFTÇİ EKEMİYOR, YEMDE DIŞA BAĞIMLIYIZ!..”
Elazığ İli ve İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Halef ORTAÇ, zamlarla artan maliyetlerin sektörü bitirme noktasına getirdiğini belirtirken, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Çiftçi ürün ekecek, hayvanını beslemek için tarlasına ekim yapacak, fakat ekemiyor. Elektrik olsun, benzin olsun, sulama olsun bu konuda üreticiler sorun yaşıyor. Bu konulardan kaynaklı hayvan sayısı düşüyor. Sayı düşünce de fiyatlar zamlanıyor.
Bizim, yani Süt Üreticileri Birliği’nin 7 TL’ye aldığı süt marketlerde, raflarda 20 TL’ye satılıyor. Üretici ucuza veriyor, tüketici pahalıya alıyor. Bu fark büyük bir rakam. Ambalaj maliyetleri, paketleme, ulaşım gibi girdi maliyetlerinin zamlanması sektörü bitirme noktasına getirdi.”
“ÇÖZÜM YOLU YERELDE ÜRETİMİN DESTEKLENMESİ”
Süt ve hayvancılık krizinin çözüm yolu köylüye, doğduğu toprakta emek veren vatandaşa yardımcı olmaktır. Elazığ’ın 4 tarafı sular ile çevrili, fakat sulamada kullandığımız su %10 bile değil. Elektrik ve artezyene mahkum olmadan sulama yaparsak, üreticiye akaryakıt fiyatlarında destek olursa, sorunlar çözülür. Böyle devam eder ise hem üretici, hem de tüketici sorun yaşar.
Süt primi bize nefes aldırdı. Fakat, şimdi süt pirimi 2-3 ay sürdü. Üretici her zaman devletin arkasında olduğunu hissetmek ister. 10 sene önce bir besi hayvanına 250 TL destek veriliyordu. Bugün halen daha 250 TL veriliyor. Üreticimize elimizden geldiğince yardım ediyoruz. Üretilen sütler hangi mesafeden olsa da gidip alıyoruz. Biz mücadele ediyoruz. Bu bölgede büyük fabrika yok. Fakat biz sütlerimizi en iyi şekilde pazarlamaya çalışıyoruz.”
“SÜTAŞ BİNGÖL’E AÇILDI, DESTEĞİN %2’Sİ SAĞLANSAYDI ELAZIĞ EKONOMİSİNİ UÇURURDUK!”
Elazığ İli ve İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı ORTAÇ, Gazeteniz TURAN’a yaptığı değerlendirmeyi, ilginç bir örnekle tamamladı; “Bölgede ulusal firma bir tek Bingöl’de var SÜTAŞ Fabrikası Bingöl’e açıldı. Bize bu destek sağlansaydı, hatta büyük konuşacağım bize bu desteğin %2’si sağlansaydı, Elazığ ekonomisini uçururduk. Elazığ’da işsizlik kalmazdı.”
Gıdayla ilgili ucuz bir şey kalmadı. En temel gıda ürünü olan süt ve et üretimi azaldı. Azalmaya devam da ediyor. Üretici destek görmezse bu rakam daha da artacaktır. Üretici sabah 6’da kalkar, hayvanına yemini verip, hayvanının başında bekler. Bu adamlar küser ise daha da üretim azalır ve fiyatlar artar. Destek verilmez ise artık süt ve süt ürünlerini dışarıdan ithal etmek zorunda kalacağız.”