İsra Suresi 72 ayeti dikkatle okumanızı istirham ederim;
“Ve her kim burada (hakikatleri görmeyip kalben) kör oldu ise işte o, ahirette de kördür, yolca da daha sapıktır!”
İstanbul İstiklal Caddesi ve sonrası inşallah sadece Türkiye’yi değil, ‘dünyayı da ayağa kaldıracak bir bela…’
Düşünelim bir insanda; “akıl, idrak, iz’an, şuur giderse…” geriye ne kalır? Bir insanda, ‘dokunma hisleri…’ yok olursa, insanlığından alamet kalmaz! Türkiye, iç ve dış politikalarında Cumhuriyet tarihi boyunca, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh!” demesine rağmen, tarihi boyunca da, ‘şiddete maruz kalmıştır!” O sebeple diyoruz ki, bu ülkenin, bu coğrafyanın ilk ve en önemli gündemi, “Şiddet ve Sebepleri…” olmalıdır efendim… Anadolu insanını bizlere tanımlayınız derseniz; Onun öncelikle, ‘sağduyusundan…’ söz etmek isterim. Onun, ‘sabrından, sadakatinden, tahammül gücünden…’ söz etmek isterim. Onun, ‘şefkatinden, merhametinden, iyilikseverliğinden…’ anlatmak isterim.
Kur’an ahlakı, “onlar birbirlerine sımsıkı bağlıdırlar” diyor. İnancımız, “Müslüman Müslüman’ın Velisidir…” diyor. Anadolu insanında; ‘tebessüm eden…’ asla somurtmayan bir yüz/ yüz ifadesi…
Orada, ‘kalpleri birbirine ısındıran selamı, kelamı, muhabbeti…’ birlikte yaşarsınız.
O sebepledir ki, bu milletin ‘kutsallarını ifade eden bilumum terazisi ile oynamaya kalkmayınız’
Isaac Asimov, “şiddet, yetersiz kimsenin son barınağıdır!”
Bu milletin literatüründe, ‘şiddet yoktur…’ Şiddeti besleyen, ‘nefret…’ yoktur
Bu milletin inancı, o inançla beslenen sağduyusu, ‘ikiliği…’ reddeder.
Bu millet, her türlü köleliği, esareti, sömürgeci zihniyeti kapı dışarı eder.
Dün geldikleri gibi gittiler! Tarihi bir daha tekerrür ettirmeye çalışmayınız! Dünden daha şiddetli bir şamar yersiniz! Bunu bilmiş olunuz…
Terörü sizler üretiyorsunuz! Şiddeti de, ‘sizler utanmadan ve sıkılmadan besliyorsunuz’
Bu yönüyle zavallısınız! Luanne Rice, “Şiddet sadece nefreti artırır!”
Bu milletin nefreti bölücü teröre olduğu kadar, o zalimane, o vahşiyane, “Esfel-i sefilin!” aşağıların aşağısı seviyesine düşen terörü besleyenlere karşı, ‘nefretleri artmıştır’
A. Lincoln ne diyorlar; “Güç her şeyi fetheder. Ama zaferleri kısa ömürlüdür!”
Batı âlemi bunu tecrübe etti… Siyasi tarihinde yaşadı!
Mahatma Gandhi, “Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur!”
İstiklal Caddesinde 6 insan hayatını kaybedecek, 82 insan ölümden döneceklerdi!
Malum o şer odakları, ‘yeni terör odakları…’ oluşturuyor.
Günümüzde, ‘küresel ve emperyal şer güçlerinin…’ kullandıkları silah!
O mel’un silahın yüzü/ veya izdüşümünü İstiklal Caddesinde bu millet gözlerinin önünde yaşadı!
Tin Süresi 4. Ayette şöyle buyrulur; “Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık!”
Onlar, “Esfel-i sefilin” yani ( aşağıların aşağısı) hayvanlardan daha aşağı bir yolu kendilerine tercih ettiler/ seçtiler. Bu milletin seçtiği yol ise, “Alâ-yı illiyin” yani (yücelerin yücesi) yüksek mertebelerin en üstü… Bu milletin tavrı nedir, “yetmiş iki millete bir gözle bakar!” Bu milletin duruşu nedir, “Komşusu aç iken tok yatan benden değildir!”
Bu millette var olan nedir, insanı gözeten, koruyan, yaşatan bir idrak, bir izan, bir akıl, şuur… O güzelim vicdanlar, ‘şiddete…’ yer vermez! Özetin özeti, “şiddetin bizim hayat felsefemizde yeri yoktur!”
Napolyon ne diyor, “Dünyada sadece iki kuvvet vardır; Biri kılıç, diğeri düşünce. Uzun vade de kılıç her zaman düşünce tarafından fethedilecektir.”
Dücane Cündioğlu, “Düşünmenin eşlik etmediği her yer inanç, şiddet yüklüdür.”
Her insan şu âlemde mutlu ve huzurlu olmak ister. Sabahın ilk ışıklarına, ‘tebessüm ederek…’ uyanmak ister. Her insan, ‘iyi bir yuvam ve iyi bir işim olsun…’ der. Her insan, derin derin nefeslenerek yürümek ister… İnsan olmanın onurunu yaşamak her birimizin hakkıdır, elbette…
Şu fani âlemde birlikte, bir akıl ve bir yürek olarak; ‘huzuru da, güveni de, sağlığı da, esenliği de, bilumum güzellikleri…’ elbette şu vatan coğrafyasında bir olarak, birlikte paylaşacağız…
Geleceğe de, birlikte; aynı azim ve kararlılıkla yürüyeceğiz. Selam ve Muhabbetle.