ŞEHRİN HAFIZASI, TURAN GAZETESİ…

Elâzığ Şehrinin hafızası olarak nitelendirilen, Turan Gazetesi 94 yaşında…

Dördüncü nesille birlikte, ‘Turan Gazetesi’ kutlu yolculuğuna devam ediyor.

1864 ve 1871 tarihinde çıkarılan, ‘vilayet nizamnamesi’ ile birlikte Basın tarihimizde artık, ‘Vilayet Matbaalarının Kurulduğunu…’ görüyoruz.  O matbaalardan birisi de, “Mamuretü’l Aziz Vilayet Matbaasıdır” İlk basımevi 1866 tarihinde Vali Hacı İzzet Paşa zamanında Müzlef Efendizade Rıza Efendi tarafından kurulacaktır. Bu kurulan Vilayet Matbaasında, “Mamuretü’l Aziz Gazetesi, Şark, Satvet-i Milliye ve Yeni Mefkûre gazetelerinin basıldığını…” tarihi kaynaklardan öğreniyoruz.

Mamuretü’l Aziz Vilayeti Matbaası, 1926 yılında dönemin Valisi Cemal Bardakçı tarafından Mehmet Çalıkoğlu’na satılmış. Bir müddet sonra Çalıkoğlu Matbaayı, İhsan Turan’a satacaktır…

Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar, takriben 45 yıl yayın hayatını sürdüren Mamuretü’l Aziz Gazetesi, “yerel basınımıza da rol model olacaktır!” Rahmi Harputi, Süleyman Faik Bey, Hacı Hayri Bey, Çırpanizade Ali Haydar Bey, Bedii Nuri Bey, Osman Fahri Bey, Osman Remzi Beyler… Mamuretü’l Aziz Gazetesini bir okul haline getirmişlerdir.

Aynı geleneğin, “Neşriyat Sahibi olarak, İhsan Turan’ın 01 Mayıs 1930 tarihinde yayın hayatına başlayacağı Turan Gazetesi’nde devam ettireceğini görüyoruz…”

Turan Gazetesi’nin çıktığı ilk yıllarda, “Cumhuriyet Döneminin ilk basın yasası olan Matbuat Hürriyeti ve Matbu Eserler Neşri…” hakkında kanunda 1931 yılında yürürlüğe girmiştir.

1939 yılı, 2.nci Dünya Savaşı’nın başladığı yıllardır. 1940 yılı verilerine göre Türkiye’de, “113 gazete ve 227 derginin yayın hayatında olduğunu…” öğreniyoruz. O yıllarda, 113 gazete arasında, ilkeli yayıncılığı ile bilinen Turan Gazetesi önemli bir görev üstlenmiştir.

Gazi Atatürk Döneminde Elâzığ Halkevi’nin çıkarmakta olduğu Altan Dergisini de burada zikredelim… 1942-1945 yılları arasında, Elâzığ Lisesi’nde Fransızca Öğretmenliği yapan Cemil Meriç’in edebi sohbetlerde Turan Gazetesi uğrak yeri olduğu belirtilir. Ali İhsan Turan, Ahmet Şükrü Sunguroğlu, Eyüp Şedele, Ömer Naimi Erdem, Bedri Avcı, Bedri Çarsancaklı, Mehmet Mevlüt Özaydın, Av. Fikret Memişoğlu, Nurettin Ardıçoğlu, Elmas Yıldırım, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu,  Ali Rıza Alp, Cenani Dökmeci, Haydar Duman gibi döneminin yazarları, şairleri, ediplerini bir araya getiren önemli bir mahfildir.

29 Teşrinievvel 1933 tarihli Turan Gazetesindeki manşetinde, “Büyük Gazi’nin Gençliğe Yüksek Hitabı” yer alıyor. Gazetenin imtiyaz sahibi İhsan Turan’da, “Cumhuriyetin 10.ncu Yılını Kutlama Yüksek Komisyonunun Davetiyle Ankara’ya giderler…”

27 Şubat 1934 tarihli Turan Gazetesindeki manşetinde, “Halkevimizin Açılışı ve Merasim” yer alıyor. Dönemin Valisi Tevfik Sırrı Gür tarafından yıllarca Öğretmenevi olarak da kullanılan Halkevinin açılışı yapılır…

01 Mayıs 2024 tarihinde, Turan Gazetesi, 94 yaşına girecek… Son bir asrın, ‘yazılı kaynağı…’ olarak da Turan Gazetesini görebiliriz. Elâzığ Şehriyle ilgili bütün akademik çalışmalarda, ‘bilim adamlarımızın kaynak olarak kullandıklarını söyleyebiliriz…’

Ali İhsan Turan ile birlikte yakılan bir meşale vardır. O meşale; Kemal, İsmet, Turan, Celal Turan kardeşlerle kutlu yürüyüşüne devam eder. Murat ve Eşref Turan Kardeşler, üçüncü nesil olarak, Turan Gazetesi’nin başında görüyoruz.

Elâzığ Basınında gazetelerin birleşmesiyle birlikte Turan Gazetesi ile aramızda bir hasret köprüsü oluşacaktı. 12 Temmuz 2021 tarihinde, Murat Turan’ın imtiyaz sahipliğinde Elâzığ Basın Camiasının yakından tanıdığı Vehbi Coşkun’un Genel Yayın Yönetmenliğinde, Mert Turan’ın Haber Müdürlüğünü üstlenmesiyle birlikte Turan Gazetesi, ‘güçlü bir kadroyla…’ Elâzığ Şehrinde kısa bir süre içerisinde bütün dikkatleri üzerine çekecekti…

Turan Gazetesi için kaleme aldığımız bir şiirimizde şöyle sesleniyorduk;

 “TURAN GAZETESİ” dendiği zaman,

Uğrunda gönüller yandığı zaman

Rahle-i tedrisinde, kâlem olsun

Adresimiz, ‘hafıza-i beşerdir’

Niyetimiz, şerden uzak yerdir

Turan, Cumhuriyet neslinin çınarı…

Kâlem, damarlarda yürüyen arı

İhsan, şehrin medar-ı iftiharı

Merhaba geleceğe, Turan Okuluna…”

Turan Gazetesi’nde ilk yazılarımız 1978 yılına kadar gider… O yıllardan günümüze doğru o kadar nezih insanlarla birlikte olduk ki, “Rahmetli Şeref Tan, Murat Kuşçubaşı, Eşref Turan, Şükrü Kacar,  Bünyamin Eroğlu…” ile birlikte, “şehrimizin kalem erbabıyla birlikte olduk…”

Turan Gazetesi, ‘şehrin edebi mahfili olarak da…’ yıllarca sayılmış, bilinmiş ve anılmıştır.  

Bizler, Turan Gazetesi’nde, ‘bahar kokusunu aldık…’ Fikir ve estetik yönüyle de, Elâzığ sınırlarını aşan ve ödüller alan efsanevi/ veya efsunkâr havasıyla Turan Gazetesine merhaba diyoruz;

“Bahar kokulu içli sözler söyle

Her sözünde seher yelleri essin

Güven aşıla, öyle veya böyle

Bir terzi hüneri, yüreği diksin

Zarif dantel misali işle sözü…”

Dört nesil, Elâzığ Şehrinin gerçekte, “Amiral Gemisi…” Turan Gazetesi olmuştur.

“Doksan dört yıldır, Elâzığ “TURAN” dedi

Dört nesil idealim, “TURAN” dedi

Sağduyunun sabırla sesi oldu

Şehrin aksaçlıları, “TURAN” dedi

Limana yaklaşan, “AMİRAL GEMİSİ!”

Bir tatlı esintiyle, “TURAN” dedi”

12 Temmuz tarihinde Vehbi Coşkun’un Genel Koordinatörlüğünde 4. Nesille yola çıkan Turan Gazetesinde, M. Ali Talayhan, Av. Cem Bayındır, İrfan Sönmez, Bedri Yücel, Oğuzhan Sarı, Mehmet Çağlar, Bedrettin Keleştimur, Deniz Turan, Ali Koç, Coşkun Kamaç ile Prof. Dr. Hikmet Esen, Uğur İnceoğlu’nun köşe yazılarıyla yola çıkıyordu…

23 Nisan 2024 tarih, Yıl 94, 21825 Sayılı Turan Gazetesinin kimliğine şöyle bir baktığımızda;

Turan Gazetesi’nin Kurucusu; İhsan Turan, İmtiyaz Sahibi; Murat Turan,  Sorumlu Yazı İşleri Müdürü; Oğuzhan Sarı,  Haber Müdürü; Deniz Turan, Haber Koordinatörü; İzzet Tümay…

Bu Sayıda Gazetede yer alan Yazarlarımız; Mehmet Ali Talayhan, Oğuzhan Sarı, Bedrettin Keleştimur, Türker Eroğlu, Av. Cem Bayındır, Mehmet Çağlar, Aygün Çam, Veysel Arpaca, Yücel Çakmak…

1 Mayıs 2024 Tarihine adımlarımızı attığımızda, bir yanda 1978’lerden günümüze ‘her biri bu şehrin münevver insanları gönül dostlarıyla birlikte…” verdiğimiz kadim bir yolculuğun hikâyesi, beri tarafta da,  ‘tarihi buluşturan efsanevi şehir Harput/ veya Elâzığ’ın edebi mahfilinde…’ bir asrı bulan yürekli bir yürüyüşe şahit olmaktayız. “Güçlü bir maziden inşallah daha güçlü bir atiye doğru…” birlikte olduğumuz, beraber olduğumuz bütün gönül dostlarına kalbi selam ve muhabbetle.