Baskil ilçesinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na yapılan personel alım süreciyle ilgili tartışmalar sürerken, Elazığ Valiliği konuya ilişkin resmi bir açıklama yaptı. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran mülakat sonuçları sonrası, alım sürecinin şeffaf olmadığı ve liyakat ilkesine aykırı şekilde gerçekleştiği iddiaları gündeme gelmişti.
Elazığ Valiliği, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, işe alım sürecinin ilgili mevzuata uygun şekilde gerçekleştirildiğini belirtti. Açıklamada, Baskil SYDV tarafından 12 kişilik mütevelli heyeti tarafından oy birliğiyle bir personel alım kararı verildiği, adaylar arasından en yüksek KPSS puanına sahip ilk 5 kişinin mülakata çağrıldığı ifade edildi.
Valilik açıklamasında ayrıca mülakat sürecinin adil bir değerlendirme ile tamamlandığını savunarak, adayların “ikna kabiliyeti, stres yönetimi, diksiyon, analitik düşünme, halkla ilişkiler becerisi, teorik bilgi ve bilgisayar kullanımı” gibi kriterlere göre puanlandığını vurguladı. Nihai puanın, KPSS puanı ve mülakat puanlarının toplamıyla belirlendiği ifade edildi.
Valiliğin açıklaması pek tatmin edici bulunmadı. Sürece itiraz eden adaylar, personel alımında liyakat yerine kayırmacılığın ön planda olduğunu savunarak, mülakat sonuçlarının iptal edilmesi için hukuki yollara başvuracaklarını belirttiler.
Gözler hukuki sürece çevrildi. İnşallah adalet yerini bulur.
Öte yandan konunun muhataplarından Baskil İlçe Kaymakamı bize yani Turan Gazetesi’ne çok sinirlenmiş…
Bizim gazeteyi kastederek, “Onları mahkemeye verelim mi?” demiş…
Hatırlarsanız Baskil Kaymakamı Baskilliler Derneği’nin görüşme taleplerini reddetmişti.
“Adam ve Vefa” Projeleriyle gündeme gelen Baskil Kaymakamı geçişi işçilerinin iddialarıyla gündeme gelmişti.
Anlaşılan, hakikaten adalet yerini bulacak.
**** **** **** ****
Geçenlerde bir gazetecinin daha doğrusu gazete köşe yazarının bir yazısı dikkatimi çekti. Bir çırpıda okudum ve alıntılar yaptım:
“Gazeteci olmayan gazeteciler
Ekranlara her çıkanın ismi altında sadece ‘gazeteci’ sıfatı yer alıyor.
Hangi gazetede, ne iş yapıyor bu kişi?
Merakım bir türlü giderilemiyor.
Oysa çok değil on yıl önce gazeteci milleti birbirini tanırdı. Çeşitli vesilelerle bir araya gelir, mesleki faaliyetler farklı görüştekileri de yan yana getirirdi.
Tartışmalarda ‘gazeteci’ olarak tanımlananların çoğunu tanımıyorum.”
Güzel bir tespit…
Hakikaten Elazığ’da 2 satır yazı yazan veya spikerlik yapanlar kendilerine ‘gazeteci’ unvanı vermişler. Deseniz ki ‘haber yazabiliyor mu’ diye…
Sanmam…
Veya hayatında mizanpaj yaptı mı? Yok sanmam…
Veya film tabı yaptı mı? Manuel fotoğraf makinesi kullandı mı? Burada gazetecilikle ilgili çok şey sorarım ama inanın cevap alamam. Ama gel gör ki, bu kişiler kendilerini gazeteci ilan etmişler. Hatta bazıları 30 yıldır bu memlekette gazetecilik yaptığını iddia ediyorlar.
Elazığ’da kendini gazeteci olarak tanımlayan bir orta yaş vatandaşa denk geldim. Adam meydanı boş bulmuş olacak ki, kendisinin Elazığ’da ilk AA Muhabiri olduğunu iddia edip, millete kartvizit dağıtıyor.
Yaşlı amcaya Merhum Cemal Çıdamlı’yı sordum. Kendisine Nuri Kazancı’yı sordum.
Hiçbirini tanımadı. Çok fazla sıkıştırmadım. O’da ne demek istediğimi anlayınca bu kez İstanbul’da AA muhabirliği yaptığını iddia etti.
TV’lerde kameramanlık ve spikerlik yapandan gazeteci olmaz, köşe yazarından gazeteci olmaz.
Gazeteci olmak için mutfağı bilmek gerek.
VARAN 1:
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, katıldığı bir televizyon programında Elazığ Belediyesi’nin 540 milyon liralık temizlik ihalesine ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Arıkan, ihalenin piyasa değerinin çok üzerinde bir rakamla gerçekleştirildiğini belirterek, “540 milyon nere, 100 milyon nere” diyerek kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya davet etti.
VARAN 2:
Elazığ Belediyesi, Ensar Vakfı’na Kültür Park yerleşkesinde iki katlı bina tahsis etti. Aynı zamanda vakfın il temsilcisi olan Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Alaattin Meydanoğlu’nun bu tahsisteki rolü tepki çekerken, kamu kaynaklarının tartışmalı vakıflara aktarılması eleştiriliyor…
VARAN 3:
Elazığ Belediyesi tarafından 3 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleştirilen Kent Konseyi seçimlerine şaibeli ve usulsüz yapıldığını gerekçesi ile ELSAD Başkanı Av. Murat Erdoğan tarafından seçimlerin iptali edilmesi için dava açılmıştı. Mahkeme seçimin iptaline karar verdi. Karar sonrası istifa etmeyen ve mahkemenin kararını otuz gün içerisinde yerine getirmeyenler hakkında suç duyurusunda bulunulacak
Bu üç olay günlerdir Elazığ kamuoyunda konuşuluyor. Ama nedense sadece konuşuluyor. Ne bir muhatabı var. Ne de itiraz eden bir toplum…
Muhalif milletvekilleri belediyenin sözcülüğünü üstlendiği iddia edilirken, Elazığ Sivil Toplum Örgütleri ise sus pus…
Gazetecilerin hali ise ortada… O ki haber yapmıyorsunuz bari Turan Gazetesi’ni takip edin. Hizmeti Elazığ’a yapın ki, Elazığ halkı sizi takdir etsin.
**** **** **** ****
Söz Belediyeden açılmışken, bana ulaşan bir dedikodudan bahsedeyim.
Belediyede bir hanımefendi çalışıyormuş. Bu hanımefendi uzun yıllardır belediyede görevli…
Bu hanımefendi servisleri gezerek bayan personellerle kahve muhabbeti yapıyormuş…
Muhabbetlerde “Filanı müdür ben yaptım. İstediğim kişiyi müdür yaparım.” gibisinden iddialı cümleler kuruyormuş. Hatta bulunduğu birimin müdürüyle görüşmek isteyenleri bile kendi müsaade ediyormuş. Bu hanımefendi Süleyman Selmanoğlu zamanında da belediyedeymiş. Mücahit Yanılmaz zamanında ise başka birime sürgün gitmiş. Şahin Şerifoğlu zamanında yine aynı birime geri dönmüş. Müdürlük beklentisi olanlar bu bayanla görüşmek için özel randevular alıyormuş…
Sen neymişsin be abla…