Elazığ’da valilik, belediye, TSO ve Fırat Üniversitesi'nin iş birliğiyle ‘Elazığ Turizmini Geliştirme Toplantısı’ düzenlendi. Özel bir otelde gerçekleştirilen toplantıda, Elazığ’da bulunan ve turizm değeri yüksek olan bölgelere yapılacak olan yatırımlar ve tanıtılması için yapılması gerekenler ele alındı.
Toplantıya ise ‘destekliyoruz ama katılmıyoruz’ diyerek vekaleten yardımcılar katılıyor. O ki bu toplantıyı ‘iş birliğiyle’ düzenliyorsunuz, peki neden ciddi katılım sağlamıyorsunuz?
Toplantı sonunda inşallah Elazığ’ın neden turizmde hakkettiği değere ulaşamadığı anlaşılır.
**** **** **** ****
Tren gelir hoş gelir…
Turizmi geliştirmek için özel otellerde düzenlenen yardımcıların katıldığı toplantıda acaba hızlı tren ve turistik tren seferleri de gündeme geldi mi?
Elazığ’da mola verecek olan, 17 Nisan’daki Ankara-Tatvan Turistik Tren Seferi yolcu olmadığı için ertelenmişti.
19 Nisan’daki Ankara-Diyarbakır Turistik Tren Seferi yapıldı. Tren Ankara dönşü Elazığ’da mola verdi. Kısa zaman diliminde yerli turistlere Elazığ’ı musikimizle ve Harput’umuzla tanıtmaya çalıştık.
Öte yandan İstanbul-Sivas hızlı tren seferleri başlıyor. Elazığ ise düşünülmüyor.
Yardımcı olmak kaydıyla yetkililere seslenelim:
“Hızlı tren seferlerini başlatın. Ankara-Elazığ Seferi olabilir.
**** **** **** ****
“Şef” kimlere denir bilir misiniz?
Usta yemek yapımcılarına… Kamu dairelerinde çalışan amirlere… Orkestra ve koro yönetenlere…
Orkestra şefi, bestecilerin eserlerini seslendirip yorumlayan orkestrayı düzenleyip yönetebilecek yetenek ve bilgilere sahip müzik sanatçısıdır. Koro Şefi ise hem müzisyenleri hem de ses sanatçılarını yönetendir.
Gelelim konumuza; koro veya orkestra şefi bildiğim kadarıyla sırtı seyirciye dönük olarak ve ayakta topluluğu yönetir. Yüz mimikleri ve elleriyle konuşurlar. Oturmazlar hep ayaktalar.
Geçtiğimiz hafta televizyonda seyrettiğim bir konserde, koroyu yöneten şef döner sandalyede oturuyordu. Bildiğim kadarıyla şef engelli değildi. Bir platform, platformun üzerinde halı ve o platformda döner sandalyeli bir şef…
Merak ettim. Bu usul Elazığ’a mı has yoksa genelde böyle mi yönetilir koro?
Sordum soruşturdum. Elazığ’a has bir koro yönetimiymiş…
Koro şefinin bir rahatsızlığı olup olmadığını da soruşturdum. Gayet sağlıklıymış…
Bir yaşına daha girmiş olduk…
Döner sandalyeli koro şefini de görmüş olduk.
**** **** **** ****
EFTUD’la gurur duyduk. İstanbul’da ilk kez düzenlenen İstanbul Uluslararası Dans Günleri’nde EFTUD’un usta halk oyuncuları Elazığ’ı başarıyla temsil etti. Dik Halay ile İstanbulluları coşturan EFTUD ekibi, bizi de onurlandırdı.
Geçen hafta sosyal medyadan duyurduğumuz festivale nedense Elazığlılar ilgi göstermedi. Gözlerimiz Federasyon ve Dernek yetkililerini aradı. İBB’nin düzenlediği bu festivale, İBB’de bulunan üst düzey yetkililerini de göremedik.
Bir avuç Elazığlının yalnız bırakmadığı EFTUD Ekibini bir kez daha tebrik ediyoruz.
**** **** **** ****
Mamoş Dayı, elindeki telefona bir yandan bakıyor, bir yandan hayıflanıyordu:
- Vah vah!..
Bunu duyan Eşo Diyeze:
- Ne oldu herif?
- Ne ola ki… Hahın vekilleri Meclis bahçesinde kebap ısmarlar, bizimkiler pazarda kuru ekmek…
- Vah vah…
- Sahan ne oldu?
- Bahsana vekillerimiz bile geçinemi…