…Ve Elazığspor’da beklenen gerçekleşerek teknik sorumlu Ramazan Çelik’le hafta içerisinde yollar ayrıldı.
Bordo beyazlı takımımızın yeni hocası da Cüneyt Biçer oldu.
Elazığspor’un sorununun hoca olmadığını ve hoca değişiminin bordo beyazlı takımımıza çok fazla bir katkı sağlamayacağını geçen haftaki yazımda belirtmiş, mevcut kadroyla Elazığspor’un hedefine ulaşamayacağını belirtmiştim, hatırlarsanız?
Elbette ki yeni gelen hocanın dokunuşları takımda hissedilecektir, farklılık gösterecektir ancak zaman içerisinde yeni gelen hoca da mevcut kadronun yetersizliğinden, alternatifsizliğinden çaresiz kalacaktır.
Elazığspor’da en önemli sorunun disiplinsizlik olduğunu, genç teknik adam Ramazan Çelik’in bu tecrübesizliğiyle takımı disipline edemediğini de yine yazılarımda ve programlarımda dile getirmiştim.
Kötü gidişatın durdurulması için önce kadro dışılar, düşüş devam ederse hoca, o da çözüm olmazsa başkan ve en sonunda da yönetim gider.
Bu, hemen hemen her kulüpte böyledir.
Elazığspor’da kadro dışılar olmasına rağmen sorun devam edince bu kez hoca değişikliğine gidildi.
Biz şimdi sahnenin 2. perdesindeyiz.
2 antrenmanla hazırladığı Elazığspor’u maça çıkartan teknik direktör Cüneyt Biçer’den çok şey beklemek haksızlık olurdu.
Yukarıda da belirttiğim gibi ufak dokunuşları olduğu belli olan Biçer’in yoğun maç trafiğinde bunun daha fazlasını gerçekleştirmesi için zaman bulması zor ancak yerinde müdahaleleriyle en azından ilk yarıda maksimum puana ulaştırmak istediğini de maç sonu açıklamasından doğru anlıyoruz.
Teknik direktör Cüneyt Biçer şunu anlatmaya çalışıyor;
İlk yarıya kadar en iyi puana ulaşmak istiyoruz.
Sorunlar, kadro dışı kalmalar nedir, oturup konuşup bir karara bağlayacağız.
Kadro darlığı 2. yarı için sıkıntılı.
Transfer yasağının kaldırılıp takıma takviyeler yapılırsa, hedefi tutturabiliriz.
Bu nedenle şimdiki hedef; ilk yarı boyunca en az kayıpla maksimum puana ulaşmak…
*** *** ***
18-25 yaş aralığındaki 1922 Konyaspor karşısında yaş ortalaması yüksek olan Elazığspor’un sahada diri kalmasını beklemek hayalcilik olurdu.
Nitekim maç boyunca savunma arkasına atılan ara toplarda bordo beyazlı oyuncuların ve kaleci Hakan’ın neler yaşadığını da gördük.
Gol umudu Ömer Faruk Sezgin’in her iki yarıda 2 cılız kafa şutunun dışında sahada gözükmemesi, Elazığspor’un işini daha da zorlaştırdı.
Tecrübeli Zeki Korkmaz’ın 1922 Konya yarı alanının ortalarından attığı nefis gol tribünleri umutlandırsa da, ilk 15 dakikalık üstünlüğün ardından Konyaspor, Altınordu, Bursaspor altyapılarından kazandırılan gençlerin forma giydiği 1922 Konyaspor, maça ağırlığını koyarak Elazığspor’a karşı bariz bir üstünlük sağladı sahada.
Ensar’la ilk yarıda arka direkte dokunulmayan mutlak gol pozisyonu dışında penaltı olmayan 3 pozisyonun dışında yazabileceğimiz gol pozisyonu da bulamadık maç boyunca.
24. dakikada Ali Karakaya’nın kısa boylu stoperimiz Emre Akgün’den daha fazla yükselerek kafayla önüne aldığı topu klas bir vuruşla gol yapmasında kademe anlayışının olmayışı da önemli etkendi.
Savunma arkasına atılan ara toplarda kaleci Hakan’ın çıkarttığı mutlak gol pozisyonu, dönüm noktası olacakken, takımın tecrübeli oyuncularından Mesut’un hücuma çıkarken kaptırdığı topun 1922 Konyasporlu oyuncular tarafından hızlı bir şekilde değerlendirilerek gol olması; “gençlerin abilerine karşı üstünlüğü” olarak kayıtlarımıza geçti.
Savunma arkasına atılan topta Mehmet Söğüt’ün Eray Berk Yıldız’dan sıyrılarak kaleci Hakan’la karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü yapamaması ve akabinde aynı Eray Berk Yıldız’ın kaleci yerine topu kafayla Erkan Sasa’ya pas olarak atması ve bu oyuncunun topu kale yerine direğe nişanlaması da maçtaki Elazığspor’un şansıydı.
Aynı Erkan Sasa’nın önce Ensar Çavuşoğlu’nu nefis bir hareketle, ardından da kaleci Hakan’ı da geçtiği pozisyonda tam golü atacakken Hasan Ekici’nin müdahalesi de farkın açılmasını önleyen unsurdu.
Dediğim gibi şimdi sahnenin 2. perdesindeyiz.
Cüneyt hoca, sorunları ve eksiklikleri tespit ettikten sonra umarız müdahaleleriyle kısa sürede olmasa da en azından 2. yarıda taraftarın alkışlayacağı ve destekleyeceği bir Elazığspor’u hazırlar.
Transfer açılmazsa şayet; mevcut kadroyla bir sezon daha hazırlık dönemi olarak geçilir, cefakâr bordo beyazlı taraftarların ve camianın şampiyonluk özlemi de bu durumda biraz daha uzar…