RİYAKÂRLIK VAR

Muhterem okurlar, Uygur Türklerine karşı Çin’in uyguladığı sistematik asimilasyona sessiz kalan ve Gazze Halkının bugün uğradığı soykırımı kınamaktan öteye gitmeyen dış politikamızı anlamaya çalışmaktan inanın çok yoruldum.

Bir Millet düşünün ki tarih boyu bütün mazlum milletlere ve halklara destek versin. Lakin bugün gelin görün ki kendinden olanın yok edilmesine seyirci kalsın. İbretlik bir durumdayız vesselam. Bu durumla da yetinmeyip, tezatlık içeren olaylara imza atıyoruz. Örneğin; Gazzelilerin direniş mücadelesi sürecinde Yahudi’yle olan ihracatımız artmakla kalmıyor ve affedersiniz Yahudi askerine iç çamaşırı bile ülkemizden gidebiliyor. Bu örnekler çok manidar ve düşündürücüdür. Bunun yanı sıra bir bakıyorsunuz Gazze’ye destek ve Uygur Türkleri için milliyetçilik söylemleri olan mitingler, gösteriler ve yürüyüşler tertip ediliyor. İnanın bana bu yürüyüşler acayip derecede samimiyetsiz. Vatandaşa boykot telkin edilirken ihracat ve ithalatın artması devlet yönetimindeki tezatlığı göstermiyor mu? Daha yeni TFF’nin Yahudi sermayeli Mc Donalds firmasıyla sponsorluk anlaşması yaptığı fotoğraflarıyla beraber bazı basın yayın organlarında yayınlandı. Değerli okurlar söylemlerle yapılanlar birbirine katiyen uymuyor. Gazze davasına destek verip, ticari ve siyasi faaliyetleri askıya almamak doğru mudur? Uygur davasında da Çin asimilasyona devam ederken gidip Çin’den kredi almak neyin nesidir? Var mıdır dünyada bu durumun eşi ve benzeri? Sadece Türk ve Müslüman oldukları için baskı ve zülüm gören dindaşlarımıza sahip çıkan bir dış politika olmadığı gibi direniş davalarının belli bazı siyasi ve menfi çıkarlar için kullanılmasını da hiç mi hiç doğru bulmadığımı belirtmek isterim.

Çeçen-Rus Savaşında Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaptıklarını hatırlatmak isterim. Her zaman Çeçen Mücahitlerin yanında olduğu gibi ülkemize sığınan Çeçen Mücahitlerin teslim edilmesini de önlemiştir. 1945 yılında ülkeyi yöneten güruh ise bize sığınan 195 Azeri Sovyet Askeri kardeşimizi Boraltan Köprüsünde Moskofa teslim etmişti. Moskof hemen oracıkta kardeşlerimizi şehit etmiş idi. Bu utanç senelerce dillendi ve CHP bugün iktidar olamıyorsa bu hadisenin payı çok büyüktür. Kardeşiniz zülüm inlerken rahat uyuyor ve sadece boykot-miting ile yetiniyorsanız Allah affetsin derim. Yazıma Mehmet Akif Ersoy’un şu dizeleriyle son vermek istiyorum.

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın
 lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?