Yaz aylarının başlaması ile birlikte; özellikle cami cemaatlerinin sık sık duyduğu bir duyuruyu sizlerle paylaşmak istedim. Bu duyuru başlayan yaz kuran kurslarına çocuklarını göndermek isteyen veya göndermeyi düşünenler için yapılmış bir çağrıdır. İyidir hoştur, olması gerekendir ama nafiledir…
Zira öğretilen Arap alfabesi ve kuranda yazılan Arapça sürelerdir. İsteyenin Arap alfabesi veya başka bir dile ait alfabeyi öğrenmesinde bir sakınca yoktur. Rusların kullandığı alfabeyi veya ticarette geleceğin 1 numarası olacak Çince öğrenmeniz sizin fani dünyadaki yararınıza bile olabilme ihtimali vardır. Başka bir alfabeyi asla küçümsemiyorum. Yüce kitabımız Kuran ı Kerim’in Arap alfabesi ile yazıldığı için Arapçaya özellikle saygı da duyuyorum. Ancak indirilen yüce kitabın verdiği mesajı anlamanın çok çok daha değerli olduğuna inanıyorum.
2022 yılı itibari ile Dünya üzerindeki yaklaşık iki milyardan 2.000.000.000 (özellikle rakam yazmak istedim) fazla Müslümanın olduğunu biliyor musunuz? Bu Müslümanlar Kuranı Kerimi anlasalar, onun vermiş olduğu mesajları özümseyebilseler, sizce bugün dünya hâkimiyeti kimde olurdu. Zekâtı verebilseler dünya üzerinde fakir bulabilir miydiniz? Namazı hakkı ile kılabilseler bildikleri ve bilmedikleri onlarca sorun sizce kendiliğinden hallolmaz mıydı? İsraf ile ilgili ayetler anlaşılsa dünya üzerinde yokluk olur muydu? Bu örnekleri çoğaltmanız mümkün ama insanoğlu anlamak istemediği zaman anlamayacaktır.
Kaçak su ile abdest almayı kazanç zanneden biri yeni nesillere nasıl örnek olacak? Anlatılacak o kadar çok hikâye var ki!...
Evladımı ortaokul çağlarında, Bahçelievler Camisinin yakınında olan Kuran kursuna göndermiştim. Kursun sonlarına doğru morali çok bozuk eve geldi. Sebebini sorduğumda, kurstaki ablalarının gün sonunda kendilerini temizlik için yakaladığını, uyanık olanların kaçtığını, tabiri yerinde ise benim çocuk gibi saf olanların ise bu işi yapmaya zorlandıklarını anlamıştım. Camiyi temizlemenin çok sevap olduğunu ve bunun gibi şeyler anlatarak olayı geçiştirmiştim. Ama kızım haklıydı. Hak yeniyordu. Nafile hayatta neler öğrenecekti. Gidip kurs yetkilileri ile konuşmayı düşündüm. Ama bir şeyin değişmeyeceğini bildiğim için gitmedim. Sinirimin bozulması, boşa kürek çekmek gibi geldi bana… Ben bir daha evladım seni kuran kursuna yazdırayım mı? Diyemedim. Çünkü küçük hafızlara kazınan olaylar daha etkileyici oluyor ve izi bir ömür boyu devam ediyor.
Cami içerisinde ses yapan çocuğa kızan cemaatte aynı şekilde camiden çocukları uzaklaştırıyor. Resul Allah öyle mi davranıyordu camide oynayan çocuklara…
Tüm bunların temelinde okuduğumuzu anlamamak yatıyor. Arapça başlayıp, Arapça bitirip, âmin deyip geçiyoruz. Ya Allah aşkına burada bize anlatılmak istenilen ne? Ne mesaj verilmiş? Rabbim bizim buradan ne anlamamızı istiyor?
Osmanlı döneminde, Arapçayı terk edip, Latin alfabesi ile yazılan Türkçeye geçişi cahilleştik diye insanlara aktaranlar var ya; o zamanki okuma ve yazma sayılarına bakabilirlerse ne dediğimizi daha iyi anlayacaklardır. Mesele okuduğunu anlayabilmek, Arapça daha zor iken Latin alfabesi bu iş için daha kolay olmaktaydı…
Ancak okumayan millet yine okumamaya ve dinini başkalarının ağzından ve insafından öğrenmeye mahkûm kalıyorlar.