EĞİTİM

MİLLETVEKİLİ EROL’DAN EĞİTİMDE “TASARRUF”A  SERT TEPKİ

Elazığ’ın uzak köylerinde yaşayan lise öğrencileri için uygulanan taşımalı eğitim hizmeti sona erdirildi. Bu karar, özellikle kırsal bölgelerdeki aileler ve öğrenciler için büyük bir endişe kaynağı oldu...

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik, 1 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Düzenlemeye göre, Elazığ’ın uzak köylerinde yaşayan lise öğrencileri için uygulanan taşımalı eğitim hizmeti sona erdirildi. Bu karar, özellikle kırsal bölgelerdeki aileler ve öğrenciler için büyük bir endişe kaynağı oldu.

Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, düzenlemeye yönelik tepkisini dile getirerek, bu kararın öğrenciler üzerinde yaratacağı olumsuz etkileri vurguladı. Erol, Bu değişiklik, derin yoksulluk içinde yaşayan aileler için büyük bir yük getirecektir.

"ULAŞIM MASRAFI AİLELERİ ZORLAYACAK"

Bu değişiklikten en çok alt gelir grubundaki ailelerin etkileneceğini belirten Erol, öğrencilerin okul masraflarının aileler üzerinde büyük bir ekonomik yük oluşturacağını ifade etti. "Çocuklarımızın ulaşım masrafları olacak. Okula gitmek için yol ücreti ödeyecekler. Bu, aile bütçesine ciddi bir yük demektir. Asgari ücretle geçinen bir ailenin iki çocuğu varsa bir aylık maaşının neredeyse yarısı sadece çocuklarının ulaşım masrafı için harcanacak. Bu durum, ailelerin bütçesini ciddi şekilde zorlayacaktır. Eğitim toplumdaki fırsat eşitliğini sağlayabilmenin en önemli koşuludur, eğitim tasarruf yapılması gereken en son alan bile değildir. Ulaşım ve eğitim en temel insan hakkıdır. Anayasamızda hüküm altına alınan sosyal devlet ilkesinin gereği olarak Bakanlık acilen bu yanlış karardan vazgeçmelidir. " dedi.

”ERKEN YAŞTA AİLEDEN AYRILMAK PEK ÇOK SORUNU BERABERİNDE GETİRİR”


Erol, öğrencilerin güvenliği konusunda da endişelerini dile getirerek, "Köylerden okula gitmek zorunda kalan çocuklarımızın güvenliği büyük bir risk taşıyor. Yedi yaşındaki bir çocuk, kendi imkanları ile  köyden otobüse binip, yolda inip ana yolu geçerek okuluna ulaşmaya çalışacak, bu durum çocuklarımızın güvenliği açısından ciddi tehlikeler içeriyor. Diğer yandan ailelerinden ayrılıp erken yaşlarda yatılı okula gitmek zorunda kalmak çocukların uyum sorunlarına, sosyal izolasyonuna, eğitimlerinde başarısızlığa yol açabilir. bu yaştaki çocukların ailelerinin yanında eğitim hayatlarına devam etmesi hem aile bütünlüğünün korunması hem de çocuklarımızın bireysel gelişimleri ve psikolojileri için daha olumlu olacaktır. Ayrıca Elazığ deprem bölgesinde bulunan bir kent, olası bir deprem anında çocukların ailelerine hızlı ve güvenli bir şekilde ulaşmaları, aileleri ile iletişim kurabilmeleri göz önünde bulundurulması gereken bir başka önemli konudur, bu bakımdan deprem bölgesinde kamu servislerinin kaldırılması son derece yanlış bir uygulamadır. 2020’de yaşanan Elazığ depremi ve geçen yıl meydana gelen 6 Şubat depremi sonrası çocuklar zaten travmatik bir süreçten geçtiler. Elazığ gibi deprem bölgesinde olan kentlerde taşımalı eğitime son verip öğrencileri ailelerinden uzakta yatılı eğitime yönlendirmek deprem sonrası travma yaşayan çocuklar üzerinde derin psikolojik etkiler bırakabilir. Öte yandan kış aylarında ise çocuklarımız sabahın erken saatlerinde yollara düşmek zorunda kalacak, zorlu coğrafi koşulların olduğu yerlerde bu da ciddi bir sorun oluşturacaktır," diye ekledi.

”KIZ ÇOCUKLARININ EĞİTİMDEN KOPMA RİSKİ VAR"

Milletvekili Erol, taşımalı eğitim, özellikle kız çocuklarının eğitime devamlılığını arttırmada önemli rol oynamaktadır. Taşımalı eğitimin sonlandırılması kız çocuklarının eğitimden erken çekilmesi riskini arttırabilir bu da çok ciddi bir sorundur. 
Erol, şehir merkezindeki öğrencilerin de benzer zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Şehirdeki mahallelerde de taşıma yapılmıyor. Çocuklarımız, en az iki dolmuş ya da otobüs değiştirip okula gitmek zorunda kalıyor. Bu durum, çocukların eğitime erişmelerini zorlaştırmaktadır, şeklinde konuştu.

Eğitimin Anayasa’da güvence altına alınmış kamusal bir hak olduğunun altını çizen Erol, yetkililere bu kararlarından bir an önce geri adım atmaları çağrısında bulundu. "Çocuklarımızın ücretsiz, nitelikli, bilimsel ve demokratik eğitim hakkını sonuna kadar savunacağız" ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.