Elazığ ili hem kültürel hem de tarihi açıdan çok kadim bir memlekettir. Bin yılların vermiş olduğu birikimin sonucu olarak musiki anlamında Anadolu’da eşsiz bir hazineye sahiptir. Şehrin kültür sembolü olan Harput müziği, divan ve halk edebiyatından beslenerek hem sanat hem de halk müziğinin ortak yapısıyla harmanlanan bir repertuvara sahiptir. Makamsal tınıları, ritmik yapısı ve söz anlamlarıyla Harput müziği Anadolu’da özel bir konumdadır. Bu kadim müziği önemli kılan etmenlerin en başında ise hiç şüphesiz icra esnasında kullanılan sazlar gelmektedir. İnce saz kültürü çerçevesindeki sazlardan oluşan geleneksel musiki yapısının en önemli sazı ise batı menşeli bir enstrüman olan klarnet çalgısıdır. Klarnet; Harput müziğindeki diğer sazlara nazaran apayrı bir öneme sahip olup, olmazsa, olmazlarındandır. Harput müziğinde 150 yıla yakın bir zamandır yer alan klarnetten önceki üflemeli çalgılar arasındaki en temel sazı ise kartal kemiğinden yapılan ‘’çığırtma’’ enstrümanıdır. Günümüzde bu çalgı artık kullanılmamaktadır. Buna rağmen çığırtma¸ Elazığ’ın en ilgi çekici sazıdır diyebiliriz.
Klarnetin Anadolu ile tanışması Osmanlının son dönemlerine denk gelmektedir. Osmanlı sarayında Batılılaşma hareketlerinin yansımaları bilim, kültür, sanat ve askeri alanda olduğu gibi müzikte de karşılığını bulmuştur. Türk müzik kültüründe ve müzik kurumlarında başlayan değişimler çalgıların geliştirilmesi ve yeni çalgıların kullanılmasına kadar gitmiştir
II. Mahmut tarafından 19. yüzyılda Muzıka-i Hümâyun’u kurmakla görevlendirilen Guiseppe Donizetti’nin kullanılmasını uygun bulduğu çalgılar arasında yer almasıyla birlikte Osmanlı Devleti, Klarnet sazıyla resmen tanışmıştır. Sonraki süreçlerde ise Anadolu’nun farklı yerlerinde, farklı musiki kültürlerinde yer edinmeye başlamıştır.
Klarnet enstrümanın Harput’taki yolculuğu ise daha farklı bir seyir izlemiştir. Bu durumun izahı şu şekilde mümkündür. 1800’lü yıllarda Misyonerlik faaliyetleri için kurulan kolejlerin en başında Harput vilayeti gelmekteydi. 19. yüzyılda Harput’ta Ermeni, Fransız, Amerikan, Alman kolejleri faaliyetlerine başlamıştı. Birçok farklı alanda çalışmalar yürüten bu kolejlerde ayrıca senfoni ile Batı müziği koroları ve bandolar yer almaktaydı. Bandolarda bulunan üflemeli çalgılardan biri de klarnet enstrümanıydı. Tabi klarnetin Batı müziğindeki icra şekli ile yöre insanınca gayrimüslim veya Müslüman tebaa tarafından çok fazla karşılık görmediği aşikardı...
Kolejlerdeki piyano, çello, keman gibi yer alan çalgılardan biri olan klarnet eşliğinde ne zaman ki yöresel, yerel ezgiler çalınmaya başlanmışsa, o zaman artık bu çalgı bölgemizde yer edinmiş, günümüze kadar da böylelikle ulaşmıştı. Bir bakıma misyonerlik sadece dini anlamda olmayıp, müzik alanından da yöremizde derin izler bırakmıştı.
Klarnetin Harput’ta yaygınlaşmasındaki bir başka husus ise Mustafa çavuştur. Nihat Kazazoğlu bu hususu şöyle ifade etmiştir. ‘’Askere giden Harputlu bir genç olan Mustafa Çavuş, Muzıka-i Hümayun‘da görev yaparak klarnet çalmayı öğrenmiştir ve askerden dönünce Harput‘ta klarnet icra etmiştir. Böylece Harput‘ta klarnet icrası yayılmıştır.’’ Sesinin baskın olması, oktav genişliği ve üfleme kolaylığından dolayı klarnet’in Harput’ta ve bazı farklı yörelerde kullanılmasına açıkça meydan vermiştir. Harput’tan başlayan klarnet ile yöresel ezgiler icra etme geleneği başta Kemaliye olmak üzere, Arapkir, Ağın, Çemişgezek, Hozat, Pertek, gibi ilçelerimizde de yoğun bir şekilde icra edilmektedir Klarnet’in sesini en fazla duyurduğu yerin Harput olduğunu söylemek ise abartılı olmayacaktır. İshak Sunguroğlu Harput Yollarında adlı eserinde bu husus ile ilgili olarak şu şekilde ifade etmiştir. Bu durumu şu cümlelerden anlamak mümkündür: ‘’Ancak Harput‘ta Ermeniler, bu cihetten üstünlük temin etmişler... Türkler sesi, onlar sazı öne almışlardı. Her Ermeni evinde bir keman, bir kanun, bir piyano veya bir ârmonik bulunurdu; kız erkek, gençlerin birçoğu müzik âletlerinden anlar ve bunları çalabilirlerdi. Biz gençler de müzik ihtiyacımızı çok defa Ermeni dostlarımızın arasında ve yahut akşamları Şehroz mahallesine doğru bir gezintiyle sokaktan tatmin edebilirdik; çünkü hemen hemen her evden bir keman veya piyano refakatinde güzel kız sesleri duyabilirdik’’. Ayrıca Sunguroğlu Harput‘ta yaşayan gayrimüslim kitlenin enstrüman icracılığıyla adeta özdeşleşmiş olmasından kaynaklandığını düşünmektedir.
Sonuç olarak klarnet, Harput müziğinin en temel ve vazgeçilmez sazı olarak bilinmektedir... Klarnet batı menşeli bir saz olsa bile, Türk sazı olmasa da, müziğimizde sadece150 yıllık bir geçmişi bulunsa da, yine de en çok Harput müziğine yakışıyor.
Yüksel Tunç; Klarnet'in Elazığ - Harput müziğindeki yeri
Doç.Dr.Yavuz Demirtaş; HARPUT MÜZİĞİ'NDE KLARNET'İN YERİ