İnşaat sektöründeki darboğaz her geçen gün büyüyor. Üretim maliyetlerindeki astronomik fiyat artışları, özellikle büyük bir deprem yaşamış ve yaklaşık 30 bin binanın kentsel dönüşüme gireceği Elazığ’da hem ev sahibi olmak isteyenleri, hem de konut yapmak isteyen inşaat firmalarını büyük bir sıkıntıya sürüklüyor...
İnşaat malzemelerindeki en önemli malzemeler çimento, beton, demir ve cam. İki yıllık süreçte tüm malzemelerde çok ciddi fiyat artışları mevcut. Ev inşa etmenin bu koşullarda çok zor hale geldiğini ifade eden müteahhitler, bu sorunun Elazığ özelinde yerel yönetimler tarafından, ülke genelinde de Ticaret Bakanlığı tarafından çözümlenmesi için talepleri olduğunu dile getirdiler. Yaşanan sorunlar çözülmediği takdirde kentsel dönüşüm anlamında özellikle Elazığ’da ciddi bir kriz yaşanacağı ifâde ediliyor. Bu hususta gazeteniz TURAN’a konuşan müteahhitlerin düşünceleri şöyle…
FATİH BALTACI; “İNŞAAT SEKTÖRÜ İÇİN ARZ KRİZİ KAÇINILMAZ HALE GELİR!..”
“Sektörde yaşanan ciddi sorunlar var. Temsilcilerimiz bu ciddi sorunu daha önce birçok platformda defalarca dile getirdiler. Ancak çözüm noktasında hâlâ net bir ortak duyuya ve somut bir geri bildirim duyarlılığına kavuşmuş değiliz. Enerji girdi maliyetlerindeki artış; çimentodan demire, alçıdan cama, hemen hemen her gider kaleminde üretim girişimini zorlayan ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Tedarik noktasındaki sıkıntı, hammadde ve hizmet alımı fiyatlarındaki artışlardan kaynaklanmaktadır. Bu durum, hem üretici, hem uygulamacılar için daha ciddi başka sorunların da meydana gelmesine neden olmaktadır. İnce yapı malzemeleri olarak adlandırılan, özellikle seramik, cam, radyatör, mobilya gibi ürünlerde ciddi artışlar var. Enerji girdi maliyetlerindeki fiyat artışı önümüzdeki süreçte çimento, beton, demir gibi malzemelerde çok ciddi üretim ve tedarik sıkıntılarına yol açacaktır. Gelecekte meydana gelecek daha fazla fiyat artışı, inşaat sektörü için bir arz krizini kaçınılmaz hale getirecektir. Nitekim kömür fiyatlarına yakın zamanda %35 oranında fiyat zammı yansıtıldı. Elazığ gibi, kentsel dönüşümün elzem olduğu bir kentte bu mağduriyetler hem müteahhitler için, hem de evlerini kaybeden ya da güvenilir bir dönüşüm umut eden vatandaşlar için önü alınamaz krizler anlamına gelmektedir.”
“DEVLET, SÜRECE TEŞVİK EDİCİ ÇÖZÜMLER ÜRETMEKLE POZÎTİF ETKİ YAPMALI!..”
“Kentsel dönüşümün önünün tıkanması demek, bugün Elazığ’da depremin sonrasında dönüşümü beklenilen 30 bin konutun yapılamaması ve arz - talep dengesizliği demektir. İnşaat sektörü serbest piyasa koşullarına göre dizayn edildiği için piyasaya doğrudan devlet müdahalesi ya da maliyetlerin genel manada politik kararlarla düşürülmesi beklenemez. Bu aşamada devletin sürece pozitif etkisi, teşvik edici çözümler üretmekle başlamalıdır. Bir örnekle ifade etmek gerekirse, kentsel dönüşüm için ruhsat harcı gibi, resmî kurum ve harç ödemelerinde iyileştirmeler yapılabilir. Otopark harçlarının kaldırılması ya da makul oranda yeniden düzenlenmesi gerekir. Bu giderler, müteahhitler için, iş yapma ve rekabet gücünü daraltan büyük giderlerdir. Söz konusu giderlerin kaldırılması, müteahhitlerin daire fiyatlarını daha uyguna mal etmesine ve dolaylı olarak da sektördeki alım-satım canlılığın artmasına vesile olacaktır.“
SEYFULLAH YILDIZ; “GİRDİ MALİYETLERİ, MÜTEAHHİTLERİN EV MALİYETLERİNİ ZORA SOKUYOR!”
Müteahhitlik yapan Seyfullah YILDIZ da beton ve çimento fiyatlarındaki artışın çok ciddi sorunlara yol açacağını ifade etti. YILDIZ, açıklamasında şunları söyledi; “2021 Yılı sonlarında 300 torba çimento aldım. 23,5 lira idi torbası. Yaklaşık 3 ay geçti ve şu anda bir torba çimento 56-60 tl arasında satılıyor. Dolar 18 lira seviyesinde iken 23,5 olan çimento şimdi dolar 14,5 iken 60 liralarda. Her şeyden önce denetim olması gerekiyor. Özellikle bizim bölgemizde çok ciddi olarak fiyatlar belli firmaların elinde. Fiyat artışları herkesin malumu. Bu girdi maliyetleri, müteahhitlerin ev maliyetlerini zora sokmaktadır. İnşaat gibi önemli bir sektörün maliyet artışları nedeni ile zorluğa düşmesi çok ciddi bir sorundur. Eskiden Elazığ’da çimento fiyatları Diyarbakır’dan daha uygundu. Ancak, şimdi bölgede her yerde aynı fiyata veriliyor. Tek fiyat mantığı ile hareket ediliyor ve ne yazık ki en yüksek fiyatla satış yapılıyor. Bir metreküp betonun fiyatı 700 lira olmuşsa bir dairenin maliyeti 550-600 binlere çıkmıştır. Bu şartlarda insanlar nasıl ev sahibi olacak. Kentsel dönüşüm bu artışlardan sonra çok zorlaşmıştır.”
GALİP ARAÇ; “ÖZEL İŞ YAPAN MÜTEAHHİTLER, KİŞİLERİN İNİSİYATİFİNE KALMIŞ DURUMDA!”
Müteahhitlik yapan Galip ARAÇ da kentsel dönüşüm sürecindeyken, inşaat girdi maliyetlerinin hem müteahhitleri hem de ev sahibi olmak isteyen depremzedeleri zora soktuğunu söyledi…
Galip ARAÇ, düşüncelerini şöyle dile getirdi; ‘’Mevcutta çimento fiyatları ile beton fiyatları çok yükseldi. Konut maliyetleri yükseldi. Neredeyse 3 misli artan fiyatlar konut fiyatlarını da yükseltti. Taahhütlü iş yapan müteahhitler belki sözleşmelerle haklarını koruyabilecekler. Ancak, özel iş yapan müteahhitler işlerindeki maliyet artışı karşısında tamamen kişilerin inisiyatifine kalmış bir şekilde iş yapmaktalar. Kentsel dönüşümden dolayı birçok müteahhit ve ev sahibi vatandaş çıkmaza girmiş durumda. Çimento, beton, demir gibi malzemelerin temininde mevcutta bir sıkıntı henüz yaşanmasa da bu fiyatlar ve özellikle enerji girdi fiyatlarındaki artışlar üretim maliyetlerini de arttıracak dolayısı ile inşaat malzemelerinin tamamında çok ciddi artışları da beraberinde getirecektir.‘’