Kentsel dönüşüm yasası TBMM’den geçerek 09 Kasım 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasa, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde sağlıklı ve güvenli yaşama çevreleri oluşturmak için iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları düzenlerken, Bakanlığa bunun dışında istediği alanı, üzerinde konut veya işyeri olup olmadığına bakmaksızın “Rezerv Alan” ilan edilebilme yetkisi vermektedir. Yasayla çok önemli iki değişiklik getirilmiştir.

- Birincisi, rezerv alanı belirlenirken “yeni yerleşim yeri” olma şartı kaldırılmıştır.

- İkincisi ise, milyonların oyuyla seçilmiş olan yerel yöneticiler devre dışı bırakılmıştır.

Yasa ile, insanların rezerv alanı ilan edilen yerlerdeki tapulu ev veya işyerlerine el konulabilmesi, 90 gün içinde başka yerlere gönderilebilmesi ve bu alanların tamamen yıkılıp yerlerine yeni inşaatlar yapılabilme imkânı doğmuştur.

Yeni yasaya göre, örneğin şehrin merkezinde yer alan ve deprem tehlikesi bulunmayan binalarda oturan hak sahipleri, arsa paylarının yüzde 30’unu vererek “rezerv alan” talebinde bulunabiliyorlar. Bu durumda bakanlık o yeri yıktırıp yeniden yaptırdığında hak sahipleri yenilenen yerde kalmaya devam edebilecekleri gibi, başka yerlere gitmeyi de tercih edebiliyorlar. Bakanlık bu şekilde rezerv alan ederek hak sahiplerini başka yere göndererek şehir merkezlerini tamamen kendi kontrolü altına alabilecektir.

Daha önce birçok yerde vatandaşın evinin olduğu yerler, rezerv alan ilan edilerek elinden alındı. Mahkemeler sadece boş alanların rezerv alan ilan edilebileceği gerekçesiyle yapılan bu haksız işlemleri durdurdu. Böylece bu şekilde yapılan uygulamaların yanlışlığı ve hukuksuzluğu anlaşıldı. (*)

Yeni yasayla birlikte mahkemelerin engeline takılmadan her yerin rezerv alan ilan edilmesinin yolu açılmış oldu. Yargıda görülecek davalarda, “yargı sürecinin daha etkin ve hızlı bir şekilde işlemesi” gerekçesiyle yasada çeşitli değişiklikler yapılmıştır. Örneğin; idari yargıda görülecek davalarda, ilk incelemenin on gün içinde yapılması, savunmanın dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 15 gün içinde yapılması, “savunmaya cevap” ile “cevaba cevap” aşamalarının kaldırılması, yürütmenin durdurulmasına ilişkin verilen kararlara itiraz edilememesi, istinaf isteminin en geç 2 ayda karara bağlanması gibi düzenlemelerle yargı süreci hızlandırılmıştır. Bunun dışında riskli alanların tespiti ve yıkılmasına ilişkin süreçlerin daha hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmesi, örneğin; riskli alanların tespiti ve yıkımının kolaylaştırılması sağlanmış oldu.

Yapılan bu yeni düzenlemelerle özellikle büyük şehirlerdeki değerli bölgelerin rezerv alanı ilan edilerek hak sahiplerinin elinden alınacağı konuşuluyor. Özellikle İstanbul’da özel kişilerin, kamunun ve askeriyenin elinden alınmak istenen birçok yerin yürütme tarafından rezerv alan ilan edilerek boşaltılacağı ve bunların yerine lüks konut, iş veya alışveriş merkezleri yapılacağı tartışılıyor.

Kaynakça:

(*) Erdoğan Süzer