Kamu Sağlık-Sen Genel Başkanı Ümit KARATAŞ, açıklanan enflasyon oranı ile ilgili açıklamalarda bulundu.

KARATAŞ, açıklamasına şöyle devam etti: ‘’TÜİK 2023 yılının enflasyon oranını açıkladı. Buna göre Aralık ayında TÜFE’nin %2,93 artmasıyla birlikte 2023 yılının tamamında enflasyon 64,77 olarak gerçekleşti. Temmuz-Aralık aylarını kapsayan 6 aylık enflasyon ise %37,56 oldu. Temmuz ayında memur maaşlarına enflasyon farkı hariç %6 zam yapılmıştı. Gerçekleşen enflasyon, memurlara maaş zammı olarak yapılan artışın 6,3 katına ulaşmış ve memur maaşları son altı ay içinde 31,56 puan erimiş oldu. Bu 31,56 puanlık erimenin telafisi için memur maaşlarına ocak ayında enflasyon farkı ödemesi yapılacak. Bunun üzerine de 2024 yılının altı aylık zam oranı olan %15’lik bir artış eklenecek.

07-umit-karatas-hastane-yemek-2-2-1

Ancak şunu unutmamak gerekir ki enflasyon farkı bir zam değildir. Kamuoyunda memur maaşlarına verilen enflasyon farkının zam olduğu algısı oluşturuluyor. Aralık 2023 itibarı ile ortalama memur maaşı sosyal yardımlar da dahil edildiğinde 25 bin 500 TL düzeyindeydi. Buna göre memur maaşları geride kalan 6 ayda aylık 8 bin 47 TL eridi. Ocak ayında yapılacak enflasyon farkı ödemesi bu erimeyi telafi edemeyecek. Böylece memur maaşları 2024 yılının ilk 6 ayı için yalnızca %15 zamlanacak. Her dönem yaşadığımız  bir gerçek var ki, o da memur maaşlarına yapılacak artışların enflasyon hedefinin bile gerisinde kalmaya devam etmesidir. Buna göre toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda kararlaştırılan maaş artışları bir zam olmaktan çıkmış, yalnızca enflasyon ödemesi haline gelmiştir. Bu da memur ve emeklilerin maaşlarındaki erimenin sürekliliği anlamına gelir. Böyle bir maaş politikası memur ve emeklilerimizin bütçelerinde onarılmaz tahribatlar bırakmaktadır. Kamu Sağlık-Sen olarak daima sağlık çalışanlarına ve emeklilerine piyasa gerçekleriyle örtüşen maaş zammı yapılmasını, alım gücünün yükseltilmesi için gerçek enflasyonun üzerinde bir artış yapılması ve buna ek olarak refah payı verilmesinin zorunlu olduğunu vurguluyoruz. Daha önce de ifade ettiğimiz üzere maaşlar erirken 6 ay boyunca izleyip bu süre sonunda telafi etmenin çalışan bütçesine bir faydası olmamaktadır. Çözüm, memur maaşlarına yapılacak zammın üzerine mutlak surette en az 10 puanlık bir refah artışından geçmektedir. Aksi halde ülke ekonomisi büyürken memur ve emeklinin pastadan aldığı pay sürekli düşecek, gelir dağılımında denge bozulacaktır. Gelir dağılımında dengeyi sağlamanın ve alım gücünü gerçek anlamda yükseltmenin yolu memurlarımıza yapılacak artışa ilave olarak %10 refah payı vermektir. Yetkililerden kamu çalışanlarının bu feryadına duyarsız kalmamasını ve refah payı ile sağlık çalışanlarının alım gücünü desteklemesini bekliyoruz!’' 

Editör: İzzet TUMAY