HARPUT'TA YATSILIK GELENEĞİ
Kanal 23 de yayınlanan Bizim Memleket programının yapımcısı Aygün Çam Harput’un kurtdere köyün de çekeceği yatsılık geleneğiyle ilgili proğrama bizi de davet edince davet edilen yere erinmeyip kalktık gittik. Gitmeden önce ki hazırlıklar dan biraz bahsedeyim. Evlendikten sonra çeşitli huy değişimlerine uğrayan Aygün gardaş son olarak yıllardır taktığı sekiz köşe şapkasını kaybettiğini söyledi. Bu program şapkasız olmaz ki. Ben diyim Ebru yenge Aygün’ün eskilerini eskiciye verip çamaşır ipi naylon legen ve mandal almış olabilir. Sizce. Şapkacı Fethi Yentur usta'dan hemen bir şapka aldık.
Uzun bir yola Harput’un kurtdere köyüne akşamüstü gideceğiz. Gittiğimiz yerde yatsılık geleneği yaşatılacak. Yani akşam yemeği olma ihtimali yok gibi. Doğru köfteciler sokağına gidip meşhur salçalı köftemizden ve halka tatlıdan alıp ekibi tamamladıktan sonra yola koyulduk. Bu kurtdereye ikinci gidişim olduğu için yolu bilidim. Benim kötü talihim Harput’un köylerine giderken şansım hiç işlemi. Gardaş bir sis vardı burnumuzun ucunu zor göridik . Üç sene önce de Şüşnaza zarafat etkinliğine gitmiştim. O zaman da böyle bir sis vardı. Az kalsın kaybolacaktık. Köye yaklaşınca mola verip yemeğimizden atıştırıp bir kaç fotoğraf çektik. Köyün girişinde hemen sağda ki evin önünden el sallayıp buraya gelin dediler ama esas yer daha ilerde olduğu için durmadık. Yanlız bu evi hemen hatırladım. Yazın buraya düğüne gelmiştik ve akabin de Harput’ta bir köy düğünü diye de köşem de yazmıştım.
Program çekimi için gittiğimiz evde ki Kurtdereliler bu yazımdan dolayı bana çok teşekkür ettiler. Harput’un bir köyün de böyle iltifatlara maruz kalınca gerçekten duygulandım. Yanlız bana yeni bir isim buldular. TV de proğramı izlemişsez yeni ismimi görmüşsünüzdür. Köyde ki eve girince hemen guzineler yakıldı, yere minderler serildi ve yatsılıklar hazırlandı. Hazırlıklar yapılırken ben de sağa sola bakıp kendime esas olaydan farklı başka bir olay daha yakalama derdine düştüm ve şıp diye buldum. Bulduğum şey bir gem iskemlesiydi. Şimdi diyecek siz malmısın hiç mi görmedin. Yav gardaş gördüm de arkası olan, koltuk gibi olan, sırtını dayıyarak oturabileceğin bir gem iskemlesini ilk defa gördüm ve kimse kapmadan oturup guzineye de iyice yaklaşıp iyi bir keyif yapıp fotoğraf çektim.
Derken hazırlıklar bitti kameralar çalışmaya başladı ve bizde yerimizi alıp yatsılık geleneğimizi yaşamaya başladık. Sofrada olanlar. Orcik, tutuni, ceviz, kuru dut, bastuk, elma, ayva, hurma meyvesi ve kurusu, çay. Bir yandan program çekili bir yandan da ikramları yiyik. Sofrada oturanlar bildikleri kadar bu geleneği anlattılar. Mahalli oyunlarımız oynandı. Cahit Can ve diğer Cahit gardaş. Bize çok keyifli dakikalar yaşattılar. Pisik, leblebici, kambur oyunları oynandı. Aygün Çam sazını eline aldı ve Harput türkülerini söyledi, biz de eşlik ettik. Köy sakinleri çeşitli hikâyeler ve olaylar anlatıp, yatsılık mehli oynadıkları eğlenceli, eğitici oyunlara değinip iliklerimize kadar yatsılık geleneğini bir güzel işlediler. Her etkinlikte olduğu gibi bu etkinlikte de başrol oynayan misafirperver kurtdere köylülerine sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Yazıma bir ekleme yapma lüzumu hissettim. Olay şu. Bizim bu geceyle ilgili sosyal medyada yaptığımız paylaşımları gören Kocaeli Elazığlılar dernek başkan yardımcısı Ayşe Aydın Sökmen hanfendi bir ekleme yaparak biz de Ağında bu geleneği yaşattığımız da kahramanlık hikâyeleri yazan kitaplar, romanlar okurduk ve ertesi gece de kitaba kaldığımız yerden devam ederdik diye belirtti. Çok da hoşuma gitti ve Ağın gibi okuma oranı çok yüksek olan bu ilçemizde ki geleneği de bize hatırlattı. Teşekkürler Ayşe Hanım bu değerli bilgiyi bizlerle paylaştığın için.