GEYİK BOYNUZU VE ELAZIĞ ÖRNEĞİ

Türk kültüründe bazı hayvanlar, fiziksel özelliklerinin yanı sıra kültürel ve dini anlamlar taşıyan semboller olarak yer bulmuştur. Kaplumbağa, kurt, geyik, koç, kartal, aslan gibi hayvanlar, Türk toplumları için güç ve akıl sembolleri olmanın ötesinde, mitolojik anlamlar yüklenmiş figürlerdir. Bu bağlamda, geyik ve özellikle geyik boynuzu da Türk mitolojisinde önemli bir yere sahiptir.

Göktürkler döneminden çok öncelere dayanan bir inanış olarak, nadir bulunan “Ak Geyik” motifi Türk mitolojisinin önemli unsurlarından biridir. “Gök Geyik Pura” efsanesi, geyik kültünün Türk toplumlarında ne denli derin köklere sahip olduğunu gösteren önemli bir sözlü edebiyat örneğidir. Ergenekon efsanesinde, Türklere çıkış yolunu gösteren dişi geyik, göç yolunda Hunlara rehberlik eden bir sembol olarak anılmaktadır. Bu motif, sadece Türk mitolojisinde değil, Orta Asya sanatında da kendine yer bulmuş; yarı insan, yarı geyik figürleri ile kültürel bellekte yaşamaya devam etmiştir. Şamanizm’de de geyik ve geyik boynuzu, kutsal semboller arasında yer alarak hem kültürel hem de dini hayatta varlığını sürdürmüştür.

Anadolu’da birçok evin girişinde ya da duvarında asılı geyik boynuzlarına rastlanmasının kökeni de bu inanışlara dayanır. Geyik boynuzunun eve bereket getirdiği, nazardan koruduğu inancı halk arasında yaygındır. Bazı kaynaklar, bu uygulamanın, eve Hızır’ın gelmesini sağlamak amacıyla yapıldığını ifade eder. Geyik boynuzu, aynı zamanda “Hayat Ağacı” olarak da kabul edilir ve türbe girişlerine asılarak kutsal kabul edilir. Dr. Şatı Kumartaşlıoğlu’nun araştırmalarında belirttiği üzere, birçok efsanede veliler, geyik figürüyle bağlantı kurarak kutsiyetlerini ispatlarlar. Türbelerdeki geyik boynuzları, hastaların şifa bulması için simgesel anlamlar taşıyarak kullanılmaktadır.

Geyik motifine Elazığ ili halk kültüründe de geniş yer verilmiştir. Yukarı Fırat olarak bilinen Baskil, Keban, Ağın ve Kuzuova bölgesinde, özellikle eski kerpiç evlerin girişlerinde geyik boynuzu figürlerine rastlanmaktadır. Elazığ merkezine bağlı Sün ve Mığı köylerindeki türbelerde de geyik boynuzu inanışı yaşatılmaktadır. Keban ilçesine bağlı Nimri köyünde eski evlerin girişlerine asılan bu boynuzlar, kutsal bir simge olarak varlığını sürdürmektedir.

Elazığ ve çevresinde günümüzde geyik türü doğal olarak bulunmamaktadır; ancak geçmişte varlığına dair anlatılar halk arasında yaşamaya devam etmektedir. Bugün Elazığ’daki eski evlerin ve türbelerin girişinde rastlanan ve geyik boynuzu sanılan boynuzların aslında erkek dağ keçilerine ait olduğu tespit edilmiştir. Yöre halkı bu dağ keçilerine, geyik benzetmesi yaparak, kutsiyet atfetmiştir.

Sonuç olarak, Elazığ ili ve çevresinde geyik boynuzu inancı, yeni yapılarda artık görülmese de halk arasında saygınlığını korumaktadır. Geyik boynuzu, Türk kültürünün kadim inanışlarının bir yansıması olarak, kuşaklar boyu saygıyla yaşatılan bir semboldür. Bu kültürel miras, Elazığ halkının tarihine ve geleneklerine bağlılığını ortaya koyan güçlü bir unsurdur.