Kendi saha ve seyircisi önünde Nazilli Spor’u ağırlayan takımımız, maçtan 3-1’lik skorla ayrılarak hanesine üç puan yazdırdı. Cezalı Ali Keten’in yerine Alpay’ı oynatan Bülent Hoca, diğer ekibi bozmadan klasik oyun anlayışı ve taktiği ile maçı kazanmayı bildi.
Elazığspor’un, Bülent Yenihayat Hoca ile kendine özgü bir oyun anlayışı ve taktiği oluştu. Bu oyun anlayışı ve taktiği hiçbir takım da görmediğimiz ve oynayan oyuncuların kusursuz uyguladığı bir taktik anlayış oldu. Enteresan olan şey, bu taktiği bozacak herhangi bir önlemin olmayışı! Öncelikle; savunmadan ve orta alandan çıkarken mümkün oldukça garanti ayağa pas ile göze hoş gelen oyun kurgusu başlangıcı yaparken, rakibi koşturarak erken yorulmalarına sebep oluyoruz. Sol veya sağ kanattan atak yaparken, bek oyuncularımız içeri kat ederek kendine boş alan yaratıyor. Bek oyuncusu içeri girdiğinde herhangi bir rakip oyuncu tarafından marke edilmiyor. Bu arada sol ön ya da sağ ön oyuncusu çizgiye basarak top istiyor ve iki kanat oyuncusu hareketli duvar pası ve bindirmeler ile muazzam pozisyon üretiyor. Sol taraftan Hasan- Beykan, sağ taraftan Berşan- Melih- Kerim bu işi gerçekten çok başarılı yapıyorlar. Özellikle Hasan-Beykan ikilisi oynadığımız son üç maçta rakiplerini adeta çaresiz bıraktılar. Bu oyun planında, Yağızcan ve Mikail çok önemli roller üstleniyorlar. Yağızcan bütün sahayı gezerken her ayağında top olan oyuncuya yardıma giderek harika işler yapıyor. Mikail, zamanında baskı ve markajı ile topun hemen bize geçmesini sağlıyor. Tabi ki bir de stat atmosferi ve seyirci desteği takıma eklenince maçı kazanmak çok daha kolay oluyor. Muhammet ve Melih’in henüz takımın bu oyun anlayışına ve hızına yetişemediğini net görüyoruz. Zira oyundan alındıklarından sonraki takım reaksiyonu bize bunu gösteriyor. Sahada çok istekli görünen, basmadık yer bırakmayan bir Kerim izliyoruz ancak, başlattığı atakları bitirme noktasında zayıf kaldığını düşünüyorum. Ceza alanı üstünde veya içinde şut atmama, gol vuruşu yapmama gibi bir huyu var. Pozisyona girmesine rağmen, bunları çok cömertçe harcıyor.
Maçın ilk yarısında; Ercan, Berşan, Hasan, Kerim ikinci yarısında; Beykan, Hasan, Yağızcan, Ercan, Alpay, Berşan muazzam oynadılar. Sonradan oyuna giren Maksut, çok sayıda dönen top kazanarak kurduğumuz baskı oyununa katkı sağladı. Yeni gelen bir oyuncu ve takımı tanımaması pas trafiğinde zorlanmasına sebep olsa da ileriki maçlarda faydalı olabileceğini düşünüyorum. Yusuf Mert’in kalitesi, rakip ceza sahası içinde net hissedildi. Muhammet varken bulamadığımız pozisyonları, Yusuf girdikten sonra çok daha rahat bulabildik. Savunmada, Ercan ve Alpay çok dirençli oynadılar. Ercan’ın özgüvenli futbolu, hava toplarındaki taymingi, sol ayağının teknik kapasitesi, cesur futbolu izleyenleri büyülüyor. Ali Keten’in yerine oynayan Alpay, şahsen kafamdaki soru işaretlerini giderecek bir performans gösterdi. Fizik gücü yüksek, hava toplarında başarılı ve uzun paslarındaki başarı yüzdesi ile geçer not aldı. İkinci yarının ilk 15 dakikası futbol adına adeta resitaldi. Muhammet’in ofsayt diye sayılmayan golü öncesindeki atak versiyonlarını şampiyonlar liginde bile izleyemiyoruz. Sol koridorda adeta futbol şovu vardı. Tüm oyuncularımıza bu resitalleri için teşekkür ediyorum. Unutmadan, attığımız ikinci goldeki baskı, hırs ile kazanılan topta attığımız gol için Beykan Şimşek’e ekstra bir parantez açmadan geçemeyeceğim. Maçların ilk yarılarında rölantide oynayan Beykan, ikinci yarılarda vitesi yükselterek maçların kahramanı olmayı başarıyor!
Yaptığı oyuncu değişiklikleri ile gözle görünür dokunuşlar yapan Bülent Hoca ve ekibini de ayrıca tebrik ediyorum. Ayrıca, Yağızcan’ın tekrardan takıma kazandırılmasında ekstra talepkâr olan Bülent Hoca ve bu konuda elini taşın altına koyan Başkan’ımız Ahmet Feti Yılmaz’ın ne kadar doğru bir tercih yaptıklarını da tekrar görmüş olduk.
Önümüzdeki hafta zorlu Vanspor maçı için takımımıza başarılar dileyerek yazımı sonlandırmak istiyorum. Üç puan ile döneceğimizi de buraya yazıyorum. Selametle kalın….