ESKİBAĞLAR

Bundan tam üç bin yıl öncesi… Urartu döneminde önemli bir şehir merkezi Alzi toprakları, şimdiki adıyla Elâzığ. Fırat’ın ötesini geçemeyen Urartular, uzun yıllar boyunca batıdaki en son sınırı Kömürhan Kalesi’nin bulunduğu alana kadar hüküm sürdüler. Ticaretle uğraştılar, savaş sanatında ve taş işlemeciliğinde zirve noktalara ulaştılar. Urartuların önemli bir geçim kaynağı daha vardı: üzüm ve bağcılık.  Bugün topraklarımızdaki bağların geçmişi üç bin yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Kutsal sayılan üzüm bağları için kitabeler bile yazmışlardı. İşte o yazıtların birinde şu ifadeler yer almaktadır:

“Menua İşpinioğlu, Tanrı Haldi için bu asma üzüm bağlarını diktirdi. Her kim ki bu asmalara zarar verirse Tanrı Haldi, Tanrı Teşuba, Tanrı Şevini ve bütün tanrılar onu güneş altında kavursun.”

Üzüm ve bağcılık halen Elâzığ topraklarında en önemli geçim kaynaklarından birisidir. Bunun yanı sıra bölgedeki kültürün makul sembolleri arasında da sayılmaktadır. Her yıl 15 Ağustos’ta Harput’ta bulunan Meryem Ana Kilisesi’nde düzenlenen Üzüm Bayramı’nda dualar edilerek, bereketli bir üzüm hasadının geçirilmesi ümit edilmektedir.

Yine anlatılan bir rivayete göre dünyanın en ünlü şarabının yapıldığı Fransa’nın Lyon ve Nis şehirlerinde bulunan üzüm bağlarının, Ermeniler zamanında Harput’tan götürülen ve buralara dikilen üzüm kökleri olduğu iddia edilmektedir. 

Anlatılan başka bir hikâyeye göre Mustafa Kemal Atatürk’ün 1937 yılında Elâzığ ziyareti esnasında bir köylü hemşehrimiz evde yaptığı şaraptan bir bardak Mustafa Kemal’e ikram eder. Şarabı çok beğenen Atatürk, köylüden üzüm bağları ve şarap hakkında bilgi alır. Üzümü ve hikâyesini köylüden dinleyen Mustafa Kemal, derhal emir verir ve Elâzığ’da bir fabrika kurulmasını söyler. Vefat eden Ata’nın vasiyeti ancak 1944 yılında gerçekleşir ve Elâzığ Şarap Fabrikası kurulur.  İkram edilen bir bardak şaraptan bölgesel kalkınmaya giden yolun hikâyesi böylece başlamış olur.

Kalkınma sağlanmış ve çiftçinin üzümü artık daha fazla değer kazanmaya başlamıştır. Ayrıca yüzlerce kişiye ise bir iş kapısı olanağı sunulmuştur. Bu fabrikadan elde edilen Buzbağı şarabı ise birçok yarışmada birincilikler elde ederek şehrin tarım ile duyulmasına büyük katkı sağlamıştır.

Bugün Sivrice ilçesinde bulunan Eskibağlar Butik Otel, bu kalkınma hikâyesi ile üretim yapmaya devam ediyor. 2002 yılında işinden istifa ederek Kürk köyüne yerleşen Fırat Aral, eşine ender rastlanan bir işletmenin sahipliğini yapmaktadır. Tamamen kendi elleriyle ektiği üzüm bağlarından topladığı üzümleri yine kendi imkânlarıyla şarap haline getirerek tüm Türkiye ve dünyaya ihracat sağlıyor. Geleneksel mimariye sahip butik otel ve restoranı ile misafirlerini ağırlayan Eskibağlar yeni moda turizm merkezlerinden birisidir.

Bu kalkınma hikâyesi ise bugün birçok bölgeye örnek olacak niteliktedir.