DUBAİ ÇİKOLATASI

Sosyal medya ve iletişim teknolojilerinin hızla geliştiği günümüzde, toplumsal ruh sağlığı bu mecralardan etkilenerek tüketimi artırıyor. İletişim ve teknoloji geliştikçe, firmalar ve bireyler, ürünlerinin satışlarını artırmayı hedefleyerek halkın tüketim duygusunu da körüklüyor. Tüketim çılgınlığının arkasında yatan sebeplerden biri de ruhsal açlık duygusudur.

2021 yılında piyasaya sürülen bir çikolata, 2024’te sosyal medyada gündeme gelince dünya çapında tanındı ve talebi hızla arttı. Ürüne patent alınmadığı için yerel imalatla kolayca üretiliyor, böylece daha fazla kişiye ulaşarak ek bir lezzet sunulmuş oluyor.

Ekonomik durumun toplumda yarattığı sınıf farkları giderek artarken, gelir seviyesi yükselen bireylerin israftan kaçınması önem taşıyor. İçinde bulunduğumuz ekonomik düzen, farklı sosyal sınıflara farklı işliyor; ancak hepimiz aynı gemide yol alıyoruz.

Ekonomide halk desteğiyle olumlu gelişmeler gözleniyor. Bu destekle gemimiz büyük fırtınaları aşabilir; aksi halde gemi, hiperenflasyon kıyısına vurur. Türkiye ekonomisiyle ilgili olarak Avrupa Birliği, 2024 Genişleme Paketi kapsamında olumlu bir rapor yayımladı. Raporda Türkiye’nin işleyen bir piyasa ekonomisinde oldukça ileri olduğu ve raporlama döneminde ilerleme kaydettiği belirtildi. İstihdamın arttığı, ancak işgücü piyasasında yapısal zorlukların devam ettiği vurgulandı.

Deprem sonrası bütçe açığının arttığı hatırlatılan raporda, bankacılık sektörünün değişen politikalara uyum sağladığı ifade edildi. Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik adımlar atılırken, şeffaflık ve öngörülebilirliğin hâlâ endişe kaynağı olduğu belirtildi. Türkiye’nin AB içindeki rekabet baskısı ve piyasa güçleriyle başa çıkma kapasitesinin yüksek olduğu ve ekonomisinin güçlü hizmet, imalat ve tarım sektörleri ile çeşitlendiği ifade edildi.

Uluslararası Finans Kuruluşu’nun (IFC) Türkiye faaliyetlerine değinen Bölgesel Başkan Yardımcısı Hela Cheikhrouhou, Dünya Bankası Grubu’nun 2024-2028 döneminde Türkiye’ye sağlamayı öngördüğü 35 milyar dolarlık finansmanın önemini vurguladı. Cheikhrouhou, özellikle depremden etkilenen bölgelere destek sağlayarak 530 milyon dolarlık finansman sunduklarını belirtti. Sürdürülebilirlik projelerine verilen desteğin de altını çizerek, farklı sektörlerde yatırımların arttığını ifade etti.

S&P Global, Türkiye’nin kredi notunu B+’dan BB-’ye yükseltti ve görünümü ‘durağan’ olarak belirledi. Görünüm, enflasyonu düşürme, ücret beklentilerini yönetme ve ekonomiyi yeniden dengeleme planlarına yönelik dengeli risklerin varlığını yansıtıyor. Önümüzdeki yıl enflasyonu düşürüp ekonomiyi dengeleyebilirsek, görünüm pozitife dönebilir.

Yani, biraz daha sabredersek Dubai’de çikolatamızı yiyebileceğiz. Hayırlı haftalar dilerim.