DUBAİ (4)

Golden Hours (Altın saatler) zamanı en iyi zamanıdır. Buradaki yabancıların tabiridir. Ekvatora yakın olduğundan yaz sıcaklarında neredeyse nüfus boşalır. Aralık, ocak, şubat ayları en uygun zamanlardır. Ziyaretçilerin en bol olduğu zamanlardır. Çölden mi denizden mi estiğini bilemediğiniz hafif bir rüzgârın yüzünüzü okşadığında kendinizi gurbette hissetmeyip İzmir'in meltemi ya da boğaz sularının esintisini iliklerinize kadar duyarsınız. Arada bir yosun kokularını hisseder gibi olunca canım Üsküdar diyeceğiniz gelir içinizden. Yaşasın İzmir yaşasın Üsküdar iyi ki varsınız. Üsküdar sahili ya da Emirgân hangisi ise yosun kokuları İstanbul’un tadı, tuzu, rengi hasılı her şeyidir. Minarelerinden yükselen mukabeleli ezanları gel de arama. Burada da ezanlar var ama (suni gibi geliyor kulaklara) binaların arasında kaybolup gidiyor. Bazen duymuyorsunuz bile. Valize eşyaları tıkarken acaba araya yosun kokusunu, Üsküdar ezanını hadi bir de Eminönü’nün balık ekmek kokusunu da sığdırsam diye düşünmediğimi söyleyemem. Neyse ki gönlüme koymayı başardım da öyle geldim bu suni adacıklara. Bu bina ormanlarının arasında ruhumun ne işi var. Golden Hours beni rahatlattı desem abartmış olmam. Sıkıcı ve boğucu bir hava ve nemli ne kadar rahatlatacağına kendiniz kara verin. Yaz aylarında kimsenin mecbur olmadıkça başka yerlere gitmesi bu sebeptendir.

     Dünyanın her yerinden seçilmiş insanların ya da işinde en başarılı olanları toplamak My Story’in içinde midir? Okumak zahmetine katlananlar bunu anlayacaklardır. Anlaşılan büyük hikâyenin bir parçası olarak çölü dünyanın en cazip merkezlerinden bir yer haline getirmenin büyük bir başarı olduğunu söylemek zorundayız. Toprakları için hikâyesi olanlar ölümsüzleşirler. Maktum, bir hikâye yazmış olmakla gelecek için nasıl BAE hayalini kurmuştur? Bu hikâyenin geleceği içinde yerli halkın ve kahır ekseriyeti yabancı olan insanların sayısı daha da artacak mıdır? Yabancılar da azınlık olan Araplar için eriyecekler mi ya da Araplar mı yabancılaşacak? My Story’in içinde bu da vardır.

     Sokakları caddeleri denizleri tertemizdir. Buna hiç şüphe yoktur. Dünyanın en temiz yerlerinden bir olduğuna şüphe yoktur. Keşke bizde de böyle olsa demeden edemiyorsunuz. Bunu nasıl sağlamışlar bilemedim. Aynı şeyi diğer Arap ülkelerinde görebildiğimi söyleyemem. Başka bir yerle mukayese etmeden bu hususu benimsemek en doğrusudur.

     Dünyevi arzuların büyük kısmını tedarik etmek mümkündür. Günlük hamsi bile yemenin mümkün olduğu bir yerdeyiz. Kendi ülkenizde göremediğiniz her ihtiyaç dünyanın en büyük marketinde bulmak mümkündür. Ne güzel değil mi? Herkese göre değişir. Ruh mu? Ara ki bulasın diyorlar ya öyle bir şey işte. Ruha önem verenlerin burada yaşamak zorunda olmalarına acımamak mümkün mü? Buraya gelenlerin tamamı daha çok para için geldikleri alenidir. Paranın ruhu varsa yazdıklarımdan vaz geçiyorum. Geçim dünyasından en çok istifadeyi sağladıklarından hiç şüphe yoktur. Yani win to win. Dünyadaki kazanma yarışını şimdilik başardıkları görülüyor. Dünyadaki rekabete biz seyirci mi kaldık? Öyle gibi görünüyor. Kısır çekişmelerle uğraşıp durmaya daha kadar devam edip dayanacağız? Her şey daha çok kazanmak üzerine kurulu bir düzen üzerinde sürüp gitmektedir. Kim kendisini bundan ayrı tutabilir? Manevi alemi temsil ettiklerini iddia edenlerin bizde rekabet içinde oldukları bir zaman diliminde deli gömleğini giymediğini iddia edenler bu düşüncelerinde haklı olduklarının samimiyeti mutlaka sorgulanmalıdır.

     Bütün binaların altında son derece temiz oto parklar mevcuttur. Oto parkların oto galerilerden daha fazla albenisi vardır. Hangi marka araç istiyorsanız en lüksü karşınızda. Yollarında kocaman lüks araçlar sıradandır. Petrol ülkesi vatandaşlarının burada yaşayanlar, çalışanlar da buna riayet ediyorlar ancak yerli ahali ile bu konuda rekabet etmenin mümkün olduğunu düşünemiyorum. Yollar çok düzgün trafik işaretleri Arapça ve İngilizce bütün sürücüler lüks araçları ile buna harfiyen riayet ediyorlar. Tatil günlerinin gece yarısından sonra kaldığınız yer yola yakınsa patlak egzoz seslerini duyunca kendinizi Türkiye’ de hissetmenizde bir sakınca yoktur. Sair günlerde bu sesleri işitemezsiniz.

     Dünyanın en meşhur mimarlarının eserleri, en yüksek binalarının, denizi en çok dolduran, en temiz yer, dünyanın en başarılı beyinlerinin istihdam edildiği yer, en çok parası olan enlerin bitmediği bir yer burası. Dünyanın en süslü caddeleri, en süslü binaları en süslü kadınlarından anlaşıldığına göre en çok güzellik merkezleri tekmili birden paralı hanımların emrine amade.

     Sahillerine ayrı bir paragraf ile bahsetmek doğru olacaktır. Bir tek taş veya başka bir nesne bulmak imkânsız. Bütün sahil un eleği ile elenmiş gibi. Kumlar pamuk gibi desem abartmış olmam. Bakımlı ötesi bir sahil. Yalın ayaklarla kumlar ayaklarınızın altında pamuk gibi. Çöp, poşet, plastik-teneke şişe, izmarit bulmanız mümkün değildir. Bütün sahil traktörlerin arkasına bağlanan özel aletlerle saç taranır gibi taranıyor. Ellerinde özel aletleri ile özel giysileri içindeki görevliler bütün gün ayakta vazifelerini mükellef bir şekilde yerine getiriyorlar. Şezlonglara ücret ödemeden istediğiniz kadar kalabilirsiniz. Eşyalarınızı rahatlıkla bırakabilir ve asla kimse tarafından alınmaz. Yeter ki siz yerinizi kaybetmeyin. Tecrübe ile sabittir. Denizin yüzmeye elverişli olmadığına karar verdim. Bulanık bir denizin içinde olmak bana kasvet verdi. Buna rağmen denizde yüzenlere rastlamak mümkündür.