3 Mayıs Türkçülük Günü dolayısıyla Türk Ocakları Elazığ Şube Başkanı Doç. Dr. Yavuz Haykır bir açıklama gerçekleştirdi.
Doç.Dr. Haykır; “ 3 Mayıs, Türk olmanın zorluğunu göğüsleyenlerin rüştlerini ispatladıkları gündür. Üstünden yetmiş dokuz yıl geçse de 3 Mayıstaki milli şahlanışın kahramanlarını unutmak mümkün değildir” diyerek Türkçülüğün yok olmayacağını vurguladı.
Türk Ocakları Elazığ Şube Başkanı Doç. Dr. Yavuz Haykır, 3 Mayıs Türkçülük Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama gönderdi. Doç. Dr. Haykır; “Bugün milliyetçilik ve Türkçülüğün en önemli kırılma noktalarından birinin 79. yıl dönümü. 1944 yılının 3 Mayıs günü kalıplarına sığmayan ve zor şartlarda milletimizi diriltmeye muktedir Türkçülük fikri aksiyon safhasına geçerek; varlığını sadece siyasi erke değil, tüm dünyaya ilan etmiştir” ifadelerini kullandı.
“TÜRKÇÜLÜK YOK OLMAZ!”
Türkçülük konusunda çekilen sıkıntıları ve tarihi bir takım gelişmeleri aktaran ve Nihal Atsız’ın mücadelesinden de kesitler sunan Doç. Dr. Haykır; “Atsız’ın mektuplarında Türk gençlerinin yabancı ideolojilerin kölesi durumuna düşmesinin ve milli şuurdan uzaklaşmasının ortaya çıkaracağı tehlikeler ele alınmıştır. Yine manifestoyu andıran mektuplarda isim isim verilen örnekler vasıtasıyla yaklaşan tehlikenin boyutları ortaya koyulurken, devrin idarecilerinin vurdumduymazlığına da ağır eleştiriler getirilmiştir. Fakat Başbakana ithafen yazılan mektuplar sonrası açılan davalarla Türkçülere pranga vurulmak istemiş, davanın ikinci oturumunda Tandoğan’da esareti kabul etmeyen ve varlıklarını ispatlarcasına nümayişe katılan bozkurt yürekli gençler ve Türkçülüğün fikir babaları, hükümet tarafından ağır bir biçimde cezalandırılmışlardır. İşkencelerle sınanan, tabutluklarda bilenen Türkçüler kendilerine layık görülen hücre duvarlarını yıkarak adeta Kevser suyuyla yıkanarak hapisten çıkmışlardır. Her şeye rağmen Türkçülerin acı çekmeye başladığı bu kara günde Türkçülük yok olmak şöyle dursun her 3 Mayısta yeniden dirilerek efsanesini günümüze kadar taşımıştır” dedi.
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”
Açıklamasını sürdüren Doç. Dr. Haykır; “Bu nedenle 3 Mayıs Atsız’ın deyimiyle; ne bayramdır ne de matemdir. 3 Mayıs, Türkçülüğü bedeninde taşıyanların yüreklerinin delicesine çarpmaya başladığı gündür. 3 Mayıs, Türk olmanın zorluğunu göğüsleyenlerin rüştlerini ispatladıkları gündür. 3 Mayıs, üç kıta yedi denize hükmetmiş bir milleti göklere taşıyan fikre biçilen kefenlerin yırtıldığı gündür. 3 Mayıs, çelikleşmiş bir mücadelenin bayraklaştığı gündür. 3 Mayıs, işkenceyle pörsümüş bedenlerin, çilelerle ezilmiş canların içinde kristalleşmiş yüksek bir şuurun elmas serencamıyla gaflete gark olmuş Mankurt beyinleri aydınlatmaya başladığı gündür. Üstünden yetmiş dokuz yıl geçse de 3 Mayıstaki milli şahlanışın kahramanlarını unutmak mümkün değildir. Zira onlar Türklüğü ruhlarına nakşederek sonraki nesillere örnek olmuşlardır. Ruhları şad olsun. Kendilerini rahmetle ve mihnetle anıyoruz. Türkçüler günümüz kutlu olsun. Tanrı Türkü korusun. Ne mutlu Türküm diyene” dedi.