Evet, devletin Elazığ’a vefa borcu vardır.
Bir şehir düşünün: Ülkenin gelişmesine ve kalkınmasına büyük katkı sağlasın; ancak kendisi geri kalsın, mağdur edilsin...
Yıl 1974. Dünyanın ikinci büyük hidroelektrik barajı olan Keban Hidroelektrik Santrali, Türkiye’nin enerji ihtiyacının %35’ini karşılayacak şekilde devreye alındı.
Keban Barajı yapılırken yüzlerce köy sular altında kaldı.
O dönemde on binlerce insan, köy hayatından zorunlu olarak şehir hayatına geçmek durumunda kaldı.
Köyünü, bağını, bahçesini, tarlasını bırakıp şehir yaşamına uyum sağlamak hiç de kolay olmadı.
Şimdi gelelim işin özüne:
Evet, Keban Barajı ülkemizin %35 enerjisini sağladı.
Peki, yüzlerce köyü sular altında kalan Elazığ ne kazandı?
İstimlak edilen köylerin sahiplerine bir miktar ödeme yapıldı, ayrıca "1800 Evler" ve "56 Evler" diye bilinen bölgelerde konutlar verildi.
Fakat asıl yapılması gerekenler ya yapılmadı ya da yeterince istenmedi.
Ülkemizin kalkınmasına temel taşı olan Keban Barajı’ndan Elazığ, ne gelir elde edebildi ne de barajın imkânlarından faydalanabildi.
Özellikle Keban ilçemiz adeta ihanete uğradı.
Bugün Keban ilçemiz, sanki 1950'li yılların bir kasabası gibi, gelişmeden uzak bir halde...
Keban buna mı layıktı?
Devletimiz Keban ilçesine sahip çıkmalıydı.
Yeni yerleşim yerleri yapılabilir, modern tesislerle desteklenebilirdi.
Ayrıca, Keban ilçemizde yapılan tesisler sayesinde ilçedeki hanelerden elektrik kullanım ücreti alınmamalıydı.
Elazığ’daki sanayi yatırımcılarından da elektrik tüketim bedelinin yalnızca %50’si alınmalı, Elazığ'daki hanelerden ise sadece %25 oranında elektrik kullanım bedeli tahsil edilmeliydi.
Fakat Elazığ, Keban Barajı'nın hiçbir imkânından yararlandırılmamıştır.
Bunun başlıca sebepleri, o dönemde ülkeyi yönetenlerin konuyu yeterince düşünememesi, Elazığ’ın siyasetçileri, milletvekilleri ve bürokratlarının ise yeterince etkili olamamasıdır.
Elazığ ve her Elazığlı vatandaş devletçidir ve devletine bağlıdır.
Elazığ, aslında Türkiye’nin sigortasıdır.
Bir güven ve huzur şehridir.
Her ne kadar son yıllarda aldığı göçler nedeniyle sosyolojik yapısında bazı bozulmalar yaşansa da, Elazığ hâlâ Türkiye’nin mihenk taşı şehirlerinden biridir.
Harput Kalesi gibi sağlam ve dimdik ayakta duran bir şehirdir.
Elazığ, kahramanların ve yiğitlerin şehridir.
Elazığ, Fethi Sekin gibi kahramanların şehridir.
Ey devletimiz ve devletimizi yönetenler!
Elazığ’ın devlette olan alacağını ödeme zamanı gelmiştir.
Gerek deprem öncesinde gerekse deprem sonrasında yaşanan ihmalleri artık giderin!
Bu vefa borcunu Elazığ’a ödeyin!