HAZARSAM Başkanı Prof. Dr. Bilal Çoban’ın açıklamaları şöyle;
“Yaklaşık iki aydan beri Elazığ gündemini haklı olarak meşgul eden Elazığ Maden sahasının ihalesiyle ilgili olarak Elazığ kamuoyunda oluşan yüksek hassasiyet ve beklentiler maalesef umutlu bekleyişe rağmen 21 Nisan 2022 tarihinde yapılacak olan ihale şartlarına konmamıştır. Malumunuz olduğu üzere 13 Mart 2022 tarihinde paylaşmış olduğum yazılı metinde bu konunun Elazığ’ın ve halkımızın müreffeh geleceği açısından çok kritik bir eşik olduğunun altını çizerek, “Öncelikli olarak Sayın Vekillerimizin konuya çok daha büyük hassasiyetle yaklaşması ve bu konuyu devletimizin zirvesine taşıyarak Sayın Cumhurbaşkanımızı da bilgilendirmesi çok değerli olacaktır” ifadelerinde bulunmuştum. Sahanın işletmesine talep olan Elazığ Girişim Grubunu oluşturan iş insanlarımız ve bu oluşumda yer almak isteyen binlerce vatandaşımız hem devletin hem de kamunun zarar etmemesi için öncelikli olarak rödevans sistemiyle ihalenin açılması ve izabe tesis şartının mutlak suretle madenin olduğu bölgeye kurulmasını talep etmişlerdi.
“YENİ İHALE ŞARTINDA MAALESEF YER ALMAMIŞTIR”
Prof. Dr. Bilal Çoban, “Bu iki talep her açıdan doğru ve mutlak suretle ihaleye konması gereken şartlar olmasına rağmen 21 Nisan 2022 tarihli yeni ihale şartında da maalesef yer almamıştır. Hem rekabet şartlarında eşitliğin sağlanması hem de madenin bulunduğu yöre halkının istihdamı ile kalkınmasını sağlamayı hedefleyen bu iki beklentinin şartnameye konulmamasının haklı ve tutarlı bir gerekçesi bulunmamaktadır. Kaldı ki, binlerce yıllık Türk Devlet geleneğinin merkezinde insan vardır. Toplumun ortak menfaati kişilerin ve bir avuç zümrenin menfaatinin üzerindedir. İki aylık bir süreçte bu konuyla yatıp kalkan Elazığ insanının feryadını duymayan ve görmeyen ihale makamının tüm iletişim kanallarını kapatarak kapalı devre kararları kabullenilecek bir durum değildir” ifadelerini kullandı.
“ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUKLARI YERİNE GETİRMİŞ DEĞİLDİR”
Prof. Dr. Bilal Çoban, “Gelinen noktada iş siyaset makamına kalmıştır. Sosyal medya paylaşımı ile rol çalarak, düzenlenen basın toplantısı ile topu taca atarak siyaset mekanizması üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmiş değildir. Bu nedenle ÇOK İVEDİ ŞEKİLDE TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partilerimizin mevcut Vekilleri ve Parti Yöneticileri konuyu Genel Merkezlerine taşıma sorumluluğunu almalıdır. Bu aksiyon siyaset makamının asli sorumluluğundadır. Ve bunun talep edilmesi ne yazık ki ilimiz siyasetinin geldiği noktayı gözler önüne sermektedir. Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak ilimizin menfaatine olan her girişim ve çalışmada toplumun sesi ve vicdanı olma sorumluluğuyla, atılacak her adımda yer almaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyor, sürecin ilimize ve halkımıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
