BİR GARİP BEDO

GINDIRLANİK GİDİK!

Evet geldik mi zurnanın zırt dediği yere…

2003 yılında misafir olarak ilk köşe yazısı yazdığım Aksata Dergisi’nden sonra 2020 yılın da hiç aklımdan geçmezken kendimi birdenbire Mahalli Mizah Dergimiz Dındik’te köşe yazısı yazarken buldum. Tabi ki bunda en büyük pay hiç kuşkusuz ki Elazığ’ın en önemli kültür adamlarından Ekrem KATI’nındır. Kendisine buradan teşekkür ederim. İlerleyen zamanlar da TURAN Gazetemiz ve Çaydaçıra Dergimiz de ki yazılarımla üç seneyi doldurup kazasız belasız bugünlere geldim. Artık biriken genel de mizahi olan yazılarımı bir kitap haline getirmemin zamanı gelmişti. Yani gelinen nokta zurnanın zırt dediği yerdi. Yazar arkadaşlarımın bana, ‘’kitapsız’’ diyerek takılmaları da beni kitabımı çıkarma noktasın da etkilidi…

Son kararımı vermiştim artık kitabım çıkmalıydı. Telmih Yayınevi’nden Talat ÖZER Gardaş ile gerekli istişareleri yaptıktan sonra kitabımın adını da ‘’GINDIRLANİK GİDİK’’ koyarak işi bitirdik. Kitabım bitti baskıya gitti. Nasip olursa Ekim ayının sonunda Elazığ Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Kitap Fuarı’nda okuyucuyla buluşacak. Ben de Cumhuriyetimizin 100. Yıl dönümün de 29 Ekim 2023 tarihin de imza için orada olacağım. Yıllardır bıkmadan usanmadan yazılarımı takip eden takipçilerimi beklim. Şimdiden teşekkürlerimi sunarım, iyi ki varsınız.

****       ****     ****     ****

KARA ERİK ÇAĞALA

‘’Kara erik çağala ye ki yaran sağala…’’

Bu türküyü Elazığlı olup da bilmeyen yoktur herhalde? Son günler de bu türküyü dilime dolamışım ve söyleyip durim. Dilime dolamamın sebebi de eski bir arkadaşımdan dolayı. Kara erikler değmeye başlayınca arkadaşım kaynatasının bahçesinden topladığı (kaynatasının haberi var mı bilmim) erikleri zuladan bize getirmeye başladı. Yalnız ilginç bir olay var, her sabah bir tane veri. Acaba tadı damağımız da kalsın diye mi? Yoksa kaynatasına arkadaşlara ikram ettim deyip zuladan büyük bir kısmını satacak diye mi işte orası muamma! Ben sadece her sabah yolunu gözlim ve bir tane eriğimi alim. Hiç yoktan iyidir.

Şimdi bu Kara erik olayı başlayınca tuttum mahalli türkümüzün hikayesini araştırdım. Öğrendiğim kadarıyla Harputlu bir gencin babası yüksek bir memur olan kıza âşık olması kızın da onu sevmesi. Hikâyede erkek anasını babasını ikna edip kızı istemeye gönderene kadar kızın babasının tayini İstanbul a çıkar ve giderler. Erkek kızı bir daha göremez ve o zaman kızın verdiği Kara eriğin çekirdeğini ölene kadar mendilin arasında cebin de taşır. Netice de bu türkü bu aşk hikayesinden doğar…

Zaten şöyle geniş kapsamlı bir araştırma yapılsa ortaya çıkan sonuç da şu olurdu. Harput türkülerinin çoğu sevmek, sevip kavuşamamak ya da platonik aşk hikayelerine dayalı. Hristiyan Müslüman gençlerin birbirlerini sevmeleri ve din farklılığı engeline takılmaları da Mahalli türkülerimizin hikayelerini oluşturmuştur.

‘’Kara erik çağala

Ye ki yaran sağala

Hangi kitapta yazi

Ben sevem eller ala’’

****       ****     ****     ****

IHLAMUR

Acaba Elazığ’da ki bu vurdulu kırdılı kavgaların sebebi acaba sinirsel mi? Sinirlerine hâkim olamayan bir toplum olduk çıktık! Emniyet ne kadar tedbir alırsa alsın ama bir türlü önlenemi bu tür olaylar! Olaysız günümüz yok. Emniyet kontrol ve aramalar haricin de biraz da ıhlamur dağıtsa acaba nasıl olur? Belediye de yapabilir. Ihlamurun sinirleri yatıştırıcı özelliğinin olduğunu okumuştum bazen. Düşünim de acaba benim sakin bir yapıda olmamın sebebi de bahçemde ki Ihlamur ağaçlarının dibin de çok oturup çayını yapıp içmemden mi? Denemek te fayda var. Hatta kendimiz de yapıp içebiliriz. Eğer ıhlamur da çare olmazsa işimiz Allah’a kalmış. Oturup dua etmekten başka bir yol kalmi!

****       ****     ****     ****

SEÇİM STARTI

Sizce seçim startını en erken kimler verdi. Belediye Başkan adayları ve encümen adayları mı? Hayır, ikisi de değil…

En erken startı muhtarlar verdi ve dolu dizgin geliler! Araba camların da apartman girişlerin de sokaklar da yerler de broşürler görülmeye başlandı. Bana belediye, encümen seçimleri hiç heyecan vermi. Muhtar seçimleri daha heyecanlı oli. Acaba köyde ya da mahalle de kim kazanacak? Kim kimi dövecek? kim kimi engellemeye çalışacak? Seçim sonun da nereler de kötü olaylar olacak? Onu takip edim. Temennim olmamasından yana ama ne yazık ki her seçim sonun da olumsuz olaylarla muhakkak karşılaşik. Bir de seçimden sonra külliye daveti var ya. İster istemez kazanma hırsı ağır basi…

HAFTANIN FOTOĞRAFI: