BİR GARİP BEDO

ELAZIĞ’DA MUTLU BİR KAYSERİLİ!

Tahminlere göre Dünya’da 1 milyon Elazığlı yaşimiş…  

Kanal Fırat’ın Genel Yayın Yönetmeni Zeki AKBIYIK’ın düğününe ise 1750 kişi davetliymiş ayriyeten düğün Elazığ’daydı. Hadi düğüne katılanlardan 100 kişinin başka şehirlerden olduğunu sayalım, kalan bin 650 Elazığlıyı 1 Milyon’dan çıkaralım, kaldı mı 998 bin 350 Elazığlı…

Anlatmak istediğim asıl durum şu, 999 bin 350 Elazığlı hemşehrimiz, Zeki AKBIYIK’ının oğlunun düğününe gidememiş ve geceyi merak etmiş olabilir. Çünkü yerel televizyon kanallarımızdan olan Kanal Fırat'ın Genel Yayın Yönetmeni, ayrıca Kayserili olup Elazığ'da düğün yapıyor, insan ister istemez merak edi…  

Düğüne giden biri olarak düğün gecesinden biraz bahsetmek de bana düşi, yalnız iki hususu baştan belirteyim. Düğünde kim ne takti kesinlikle bilmim! İkinci husus ise eski Belediye Başkanımız Süleyman SELMANOĞLU’nun oğlu Sencer’in düğünündeki davetli rekorunu kıramadığını da tahmin edim…  

Zira SELMANOĞLU’nun davetli sayısının 5 bin kişi olduğu söylenidi. Neyse gelelim düğüne, tecrübeli olduğum için hangi masaya ilk ikramların yapılacağını tahmin ederek o masaya oturdum ve haklı da çıktım. Yemek hemen gelince salatayla karnımızı doyurmadan yemeğe başladık. Bir yandan yemek yiyip bir yandan da etrafı incelim, hele bakim kimler gelmiş, kim kimle oturmuş, kimlerden telgraflar gelmiş, kimler oynayanlara para serpi, kimler kameralara poz veri…

Hemen hemen şehrin tüm protokolü, vali hariç hepsi oradaydı. Düğünden sonra edindiğim bilgilere göre Sayın Valimiz şehir dışında olduğu için düğüne katılamamış.

Zeki Bey düğünün başından sonuna kadar, ‘’hoş geldiniz ve güle güle’’ demekten nefese nefes kalmıştı. O kadar yorgun ve şaşkındı ki biri oradan bağıri, ‘’Zeki vekil geldi’’ diğeri yine bağiri ‘’Zeki başkan gidi’’ öteki arkadaş bağiri ‘’Zeki müdür geldi, falan amir gidi…’’

Zeki bey inanın milleti öpmekten teşekkür etmekten resmen afallamıştı. Hadi gelsin birini görmesin, ‘’Vay sen misin beni görmeyen hoş geldin ve güle güle demeyen!’’  

İnanın şu protokol ağırlıklı düğünlerin pek tadı olmi, her şey çok resmi…

İnsan ağız tadıyla bir çifte telli bile oynuyami, ben oradayken damatla babası karşılıklı bir çiftetelli oynayamadı bile. Zeki bey nasıl oynasın Gardaş? Düğününü bırakmış kurtlarla dans edidi!

Düğünden bir not daha aktarayım. Bir ara başımı yukarı kaldırınca ışıklı bir şeyin geçtiğini gördüm. İlk önce göktaşı zannettim. Meğerse dronmuş. Baştan sona havadan bizi izledi. Bende teknoloji özürlü olduğum için ilk önce mevzuyu çakmadım. Yanımda oturan eski gazetecilerden (Yücel Çakmak) dron olduğunu bana söyledi. Bir de düğün de en çok merak ettiğim vekiller sahne de karşılıklı oynar mıydı sorusu oldu. Beraber halay çekerler miydi? Merakla bekledim ama oynayan vekil görmedim… Oynasalardı benim için unutulmaz bir anı olurdu. Kısaca Kayserili Zeki Gardaşımızın oğlunun düğünü böyle geçti, umarım düğün gecesi nasıldı diye artık merak etmezsiz olan biteni kısaca yazdım. Gençlerimize ömür boyu mutluluklar dilerim. Zeki beyi de düğününü Elazığ’da yaptığı için kutlarım.

***  ***  ***

TERMAL SU!

 Bir süre önce bilindiği üzere Cip köyünde Termal Su bulundu. Başta Cipliler ve Kuzovalılar acayip sevindiler.  Bakanların katılımıyla caf caflı törenler yapıldı ve sağa sola haberler salındı, ulaklar komsu köylere müjdeyi ulaştırdı.

Müjde şöyleydi; ‘’Bin 500 haneye yetecek kapasitede sıcak su çıktı, bundan sonra özellikle hanımlar çok rahat edecek, çamaşır da bulaşık da elleri sıcak sudan çıkmayacak, kışın titremeyecek ve evler hamam gibi sıcak olacak.’’

Tüm bunları yaptıktan sonra, üste birde sıcak suyla Isıtmayla seracılık yapılacaktı. Nerdeyse suyun bulunduğu günü bayram ilan edip, her sene ‘’TERMAL SU BAYRAMI’’ düzenlenecekti. Tabi Kuzovalılar bu müjdelerle uyumaya tatlı rüyalar görmeye devam ettiler. Bir gün sabah uyandıklarında bir baktılar ki su ellerinden gitmiş! Peki, suyu kim nereye götürmüş? Suyu Elazığ Belediyesi devralıp, kendine bir sera yapıp, borular döşeyip çıktığı yerden uzak bir yere götürmüştü…

Bugünler de bir haber daha duyduk, Elazığ Belediyesi sera da sebze ve meyve yetiştirecekmiş!  Bizlerden Elazığ Belediyesi’ne kocaman bir alkış!  Yakın zamanda seranın önüne gidip, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun en ucuz sebze ve meyvesini alırız!...

Köylüler sizde termal suyla kuracağınız serayı hayal etmeye devam edin! Ne hayal edişiz? Belediye dururken seracılık size mi kalmış? Belediyeyi de tebrik ederiz çok büyük bir iş başarmış, kimsenin aklına gelmeyecek bir olayı gerçekleştirmiş...

HAFTANIN FOTOĞRAFI: