BİR GARİP BEDO

BOYA BADANA

Ara sıra banka hesabıma girip bakarım. ‘’Acaba emekli maaşım 15 bin oldu mu? Bayram ikramiyesi 15 bin yattı mı?’’ Diye hep düşünim. Olmayacağını bende bilim ama yine de bir ümit ile girip bakim işte!  Geçenlerde hesaba baktığım da AFAD tarafından hesabıma yatan para 10 bin TL’yi görünce şok oldum. Bayram değil seyran değil acaba AFAD beni niye öptü? Diye şaşırdım kaldım…

Aklıma hemen telefon dolandırıcıları geldi. Olmuyor ki beni dolandıralar! Korkumdan paraya elimi bile sürmedim. Kendi kendime sorup durim, ‘’Ev sağlam bende de bir sorun yok niye bu para? Yoksa ben farkında olmadan evin duvarları depremde korkudan sap sarı oldu da onun için mi boya badana parası veriler?...  

Neyse kısa bir araştırmadan sonra paranın gerçekten AFAD tarafından yatırıldığını öğrendim. Şimdi gelelim bu parayı ne yapacağıma…

Alanların genelde hanımlarına kibrit çöpü bilezik aldıklarını duymuştum. Şimdi ben de böyle bir şey yapsam olmaz çünkü hanım yok! Bileziği ne yapayım? Ev sahibi duysa demez mi, ‘’Gardaş bari evi boyataydın, hiç mi hatırımız yoktu?’’ O da haklı devlette parayı boya badana için vermiş zaten. Tamam kararımı verdim. Boyacı bir arkadaşım var söyleyem gelsin evi boyasın. Zaten boyanması da gerekliydi. Sağ ol Devlet Baba söz evi boyatacağım!

***  ***  ***

YİNE YOLLAR AYRILDI!

Gazetelerin spor sayfalarını özellikle yerel basının spor haberlerini pek kaçırmam. Merakım ise tabi ki Elazığspor ve ilgili haberleri…

Her sene şu haber tekrar tekrar karşıma çıkar. Alaattin hoca döndü, Alaattin hocayla yollar ayrıldı. Hocamızı şahsen tanımam bir gün dek gelirse en çok merak ettiğim konuyu kendisine şöyle soracağım, “Hocam sen niye bu kadar çok gelisin, niye bu kadar çok yollarız ayrili?” Konu maddi mi? Manevi mi?  Bir türlü çözemedim gitti…

Halbuki başarılı bir hoca anlatmaya da gerek yok yaptıklarını da görik.

Hadi gelin onunla ilgili ufak bir gözlemimi anlatayım. ATATÜRK Stadyumumuzun açılış karşılaşmasıydı gözüme Alaattin Hoca çarptı, 88. Dakika’da ceketini çıkardı ve biz o dakikadan sonra golleri yiyip yeni stattaki ilk maçımızdan mağlubiyetle ayrıldık. Ceketi çıkarmasaydı galip gelebilirdik. Neyse yeni sezona başlayıp üst üste mağlubiyetler alırsak Alaattin hocayla yollarımız yine kesişir gibi geli bana. Hocam bir yerlere kaybolma kötü günlerde bir de seni arama telaşına düşmiyek!

***  ***  ***

SELLER!

Belediye başkanımızın TOGG ile oy vermeye gitmesinden, seçimi kazanan tarafında sabaha kadar havayi fişeklerle kutlama yapmasından bir gün sonra akşam saatlerinde gök yarılıp bardaktan boşalırcasına yağan yağmur…  

Bende bu yağmura yakalanınca, bulunduğum kaldırımdan karşı kaldırıma geçmek için yolumu değiştirip Dumlupınar ilkokulunun alt sokağından aşağı doğru inerek birden kendimi eski belediyenin önünde Gazi caddesinde buldum…

Gerçi yer aramak için en uygun yer İş bankası’nın önüydü. Sokakta sağanak yağmura pek yakalanmadığım için sellerle ilgili anlatılanlara bizzat denk gelmemiştim. İşte sonunda ben de denk geldim ve şok oldum. Artık şuna inanım, “Yağmur yağıyor seller akıyor Arap kızı camdan bakıyor!”

***  ***  ***

YÖRESEL ÜRÜNLER MECLİSİ  

Seçim bitti vekiller seçildi. Mazbatalar alındı ve TBMM’ye kayıtlar yapılıp oda kuraları da çekildi. Tüm vekiller yanlarına sevdikleri birilerini alarak sevinçle fotoğraflar çektirip paylaştılar. Buraya kadar her şey normal. İlginç olan ise vekillerin meclise giderken yanlarında götürdükleri yöresel ürünler. Amaç temsil ettikleri illerin ürünlerini tanıtmak. Neler mi gördük? Baklava, fındık, fıstık, köfte, börek, yağ, peynir, zeytin, incir, kadayıf, şalgam…

Say say bitmez! Bizim vekilde ORCİK götürmüştü. Diğerlerini görmedim acaba onlar ne götürmüştü? Bayağı merak ettim. Ben diyim bu giden ürünleri mecliste derin donduruculara koysunlar ilerleyen zamanlarda yavaş yavaş tüketsinler! Bilisiz işte hayat pahalı…

Bu arada Meclis lokantasında da her şey çok pahalı ya!

Tıkandıkları yerde bu ürünleri tüketirler. Önemli bir uyarı daha yemin etmeden yöresel ürünleri tüketmeye başlamayın. Tam vekil yeminden sonra olini ya ondan. Sizden bir ricam daha var yeminize bağlı kalasız Sizleri seçip oraya gönderene kadar alnımızın derisi çatladı!

HAFTANIN FOTOĞRAFI: