BİNDİĞİMİZ DALI KESİYORUZ!

    Teknik direktör değişikliğinden sonra ciddi bir şekilde kabuk değiştiren, yakaladığı çıkış ve oynadığı futbol ile herkesin beğenisini kazanan takımımız, mutlak favorisi olduğu Bulvarspor maçından uzatmalarda attığı penaltı golü ile bir puan alarak evine döndü. Son haftalardaki oyuncu tercihleri ile herkesi şaşırtan Bülent Hoca, kaybedilen iki puandan direk sorumludur. Nasıl ki övgüleri hak eden dokunuşlarda verdiği katkıya değindik, yaptığı bariz hatalardan da ders çıkarması açısından hatalarına da değineceğiz.

    Maça; geçen haftaki aynı on bir ile başlayan takımımız, geçen hafta yaşadığı bocalamayı bu maçta da yaşadı ve yine Bülent hocanın ikinci yarıda ki müdahalesi ile bindiği dalı nasıl kestiğini bize gösterdi. Bülent Hoca, takımın başına geçtiği zaman; öncelikle mücadele etmeyen ve takıma faydasından çok zararı olan oyuncu yapısına sahip futbolcuları kenara çekerek, daha diri daha sprinter oyuncularla sonuca giden bir takım yaratmıştı. Orta alanda Mikail- Fatih- Yağızcan, hücum hattında da Burhan-Çağrı- Bahattin gibi birbirini tamamlayan oyuncularla, oyun mantalitesini kazanmak üzerine kurarak çok başarılı olmuştu. Fakat Efeler maçı ve Bulvarspor maçı ile bu kurduğu takımı bozacak ciddi hatalar yaptı. Burhan’ı hücum hattından alarak sol beke çekti. Burhan’dan boşalan alana Beykan’ı, Fatih Kıran’ı keserek orta alana da Mert’i monte etti. Beykan ve Mert ile birlikte o alana Mesut’u da ekleyince Elazığspor, Bülent Hoca’nın gelmesinden önceki eski hüviyetine döndü resmen. Burhan gibi hızlı bir oyuncuyu hücum hattında almak çok büyük bir hata, ikili mücadeleyi sevmeyen, yumuşak, savaşmayan oyuncularla orta alan oluşturmak daha büyük bir hata, isteksiz oyunculara ısrarla şans vermek daha da büyük bir hata!

    Mikail- Mesut- Mert- Beykan- Çağrı beşlisi içerinde Mikail dışında rakibe basan, pres yapan, top kazanan tek bir oyuncu bile yok. Üstelik deplasman da ve kötü bir zeminde sentetik halı sahada oynuyorsunuz. Bulvarspor maçında; Çağrı’yı, Beykan’ı, Mert’i sahada görmedik. Resmen yokları oynadılar. Mesut, ara ara pas yaparak güzel işler yapsa da rakibe uzak oyun yapısı ve kendisini zorlamadan temposunu hep düşük tutması, rakibe karşı üstünlük sağlayamamamızın ana sebepleriydi. Ayrıca savunma özelliği hiç olmayan, nerde duracağını bile bilmeyen Burhan’ın savunmanın solunda ısrarla oynatılması takıma ve Burhan ‘a ciddi zarar veriyor. Hızlı ve sprinter olmasına rağmen hem Efeler maçında hem de Bulvarspor maçında arkasına çok defa adam kaçırdı.

    Bu saydığımız eksiklikleri görmüş olmuş ki Bülent Hoca, ikinci yarıya Fatih Kıran ve Yağızcan ile başlayarak, oyunun gidişatını yüzde yüz değiştirdi. Mikail- Fatih ve Yağızcan ile orta alana hâkim olunca ikinci yarıyı tek kale oynadık. Bahattin ve Çağrı’nın etkisiz oyunu gol yollarında zorlanmamıza sebep oldu. Çağrı’nı yerine Cengizhan’ı oyuna alarak üç puanı zorlasak da Cengizhan’ın formayı tekrar geri almak gibi bir derdi olmayınca maalesef etkisiz kaldık. Burhan’ı tekrar hücum hattında kullanmak, orta alanda Mikail’e yardımcı olabilecek Yağızcan veya Soner’i takıma monte etmek, Bahattin’den öyle ya da böyle faydalanmak lazım diye düşünüyorum.

    Son altı maçtır yenilmiyoruz ancak kaybettiğimiz bu 2’şer puanlar, inanın ki içimizi acıtıyor. Rahat kazanabileceğimiz maçları kendi yaptığımız hatalar ile berabere bitirdik. Şu an 19-21 puan ile kendimizi şampiyonluk potasının içinde bulabilirdik. Kaliteli bir kadroya ve iyi bir teknik heyete sahibiz. Yeter ki doğruları yapmakta ısrar edelim!