BELEDİYELERDE SERT KIRILMALAR YAŞANIYOR

Belediyelerde hiç bu kadar sert kırılmaların yaşandığı bir dönem yaşamadık.

Halkın iradesi ile seçilenler önce dürüstlük abidesi olarak nutuklar çekerken, bir müddet sonra kendilerini para dolu okyanus içinde görüp, yetimin hakkını bol keseden dağıtmaya çalışıyor.

Kimisi göreve başladıktan sonra gelir kaynaklarını görünce yakınlarına şirketler kurdurup, ihaleleri yakınları üzerinden dağıtmaya çalışırken kimisi, kendine jetonla çalışan kiralık kalemler bulup gazete diye afiş bastırıp milletin parası ile efelik taslayıp, siyasi geleceğini teminat altına almaya çalışıyor. 

Allah’ı unutup beytü'l-mala el uzatanlar bilsin ki, vallahi mahşer var.

Evet; Birilerini zengin edip kendine cehennem ateşini reva gören bürokrat ve Belediye başkanlarının haline çok üzülüyorum. Çünkü görev süresi bitince kendi akvaryumunda yaşayıp geçmişin hesabıyla kahrolup, rozetsiz ve itibarsız bir kenarda sadece ölümü bekliyor.

Evet; Ülke genelinde Belediyelerle ile ilgili güven bunalımı yaşandığına şahitlik ediyoruz. Bunalım yaşanırken dil ile tasdik, kalp ile ikrar olmazsa kimse kimsenin sözlerine inanmaması gerekir lakin, bazı konular gözler önünde yaşanırken ne dil ile tasdiye ne de dil ile ikrara gerek kalmıyor.

İşte CHP’nin İstanbul Büyükşehir belediyesi örneği…

Biz Belediyelerin parasına el uzatanların yüzlerine “TÜKÜRMEK LAZIM” diye içimizden konuşurken Devlet hafızası sabırla bekleyip bazen gerekeni yaparken bazen de iktidar partisine yakın belediyeleri duygusal reflekslerle askıya alıyor.

Davasına sahip çıkmayan bir toplumun başına ne gelirse müstahaktır sözünden hareketle, “Nefret ettirmeyin, sevdirin” öğüdü, siyasetimizin ve yargının şiarı olmalı.

Son yaşanan Belediyeler hadisesi yalnız CHP ile sınırlı kalmamalı. Devletin varlık sebebi adil olmaksa CHP’li belediyelere uygulanan denetim AK partili belediyelere de uygulanmalı diye düşünüyorum.

Geçmişteki belediye başkanlarının eşrafına dağıttığı paraların sonra midesine oturduğunu mevcut belediye başkanları çok iyi bilmelerine rağmen, birilerine para yağdırmaları çok manidar olarak değerlendiriyorum.

Ezcümle; Belediye başkanlarına ve bürokratlara bir önerim şu, İtibarı gazetecilikte arayan zavallılar “ekmel-i mahlûkat ve eşrefi mahlûkat” olabileceği gibi “Belhüm Adal” da olabilir. Milletin cebinden gazetecilere ve müttahitlere verdiğiniz haksız kazançlar bir gün size mermi olarak döneceğinden ne kadar emin olabilirsiniz?

Para musluklarını keserseniz kimin size ne kadar sadık kalacağını isterseniz şimdiden test etmeye başlayın.

Selam dua ve Bayrak ile kalın…