"Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" anlayışını devlet yönetimine kabul ettiren, demokrasiyi yücelten cumhuriyetin ilanı üzerinden tam 101 yıl geçti. Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı 28 Ekim 1923 akşamı Atatürk, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirdiği akşam yemeğinde, "Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz" diyerek tarihi bir kararın müjdesini verdi...

''Bazı günler vardır ki, o günler olmasa bugünlerin farklı yaşanacağı. 28 Ekim 1923 günü de o günlerden biriydi. Çankaya Köşkü'ndeki akşam yemeği... Ve Atatürk'ün tarihe geçen sözü; "Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!..." 

28 Ekim 1923 günü Atatürk, arkadaşlarını ağırladığı bir akşam yemeğinde, o tarihi sözü söyledi; "Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz". Türkiye'nin bağımsızlık savaşı artık yeni bir rejim ve hükûmet ile tüm dünya karşısında tescillenmeliydi. O gece Atatürk ve İsmet Paşa tarafından hazırlanan tasarı, Cumhuriyet'in ilk resmî temelini attı. 24 Temmuz 1923 yılında Lozan Antlaşması ile Türkiye, 'bağımsız devlet' ünvanını kazanmıştı. "Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz" sözü her sene olduğu gibi bu sene de 28 Ekim'de milyonlar tarafından paylaşılıyor. 
Mustafa Kemal Paşa o gece İsmet Paşa ile 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. "Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuriyettir." hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM'de yapılan konuşmalardan sonra saat 20.30'da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla Cumhuriyet'in ilanı kabul edildi. Cumhuriyet'in ilanı "Yaşasın Cumhuriyet" sesleri ve alkışlarla karşılandı. Böylece yeni devletin yönetim biçimi bütün açıklığı ile ismini almış oldu. Cumhuriyet'in ilanı ile "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" ilkesi de artık devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini buldu.  Ardından cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Bunun üzerine kürsüye gelen Mustafa Kemal Paşa, yaptığı konuşmasını, "Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır." sözü ile bitirdi. Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verildi ve devlet başkanlığı konusu çözüme kavuştu. Hükümetin kurulma şekli yeniden düzenlendi. Buna göre, cumhurbaşkanı başbakanı atayacak, başbakan da bakanlarını seçip cumhurbaşkanının onayına sunacaktı. Bu uygulamayla, Meclis Hükümeti Sistemi yerine parlamenter rejime geçilmiş oldu.  

1925'TEN BU YANA "MİLLİ BAYRAM" OLARAK KUTLANMAYA BAŞLANDI  

İlk hükümeti kurmakla İsmet İnönü görevlendirilirken, Fethi Okyar da TBMM Başkanlığı'na seçildi. Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günü Cumhuriyet'in ilanını kutladı. 26 Ekim 1924'te yayımlanan kararname ile Cumhuriyet'in ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi. Karar doğrultusunda 29 Ekim 1924'teki etkinlikler, kutlamaların başlangıcı oldu. Hariciye Vekaleti, 2 Şubat 1925'te bir kanun teklifiyle 29 Ekim'in bayram olmasını önerdi. Teklif, Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan'da karara bağlandı. TBMM'de teklifin 19 Nisan'da kabul edilmesiyle 29 Ekim, 1925 yılından bu yana "Milli Bayram" olarak kutlanmaya başlandı.  

Cumhuriyet Bayramı güne coşku ve mutlulukla uyanmak demektir. TURAN Gazetesi olarak; Cennet ülkemize ve milletimize nice mutlu, barış dolu, bütünlük içinde 29 Ekimler diliyoruz. 

Editör: İzzet TUMAY