Elazığ, müzikli halk oyunların çoğunluğu halay türündendir. Kadın erkek halayları yanında karışık oynanan halaylar da vardır.
Elazığ, müzikli halk oyunları yönünden de yurdumuzun zengin yörelerinden biridir. Mahalli giyim-kuşam inceliğinin ve güzelliğinin yansıdığı halk oyunları giysilerinin ortaya çıkardığı zarafet, oyunların figürlerindeki uyum ve tutarlılık sayesinde Elazığ oyunları, bütün yurt sathında haklı bir şöhrete sahip olmuştur.
Kılıç-Kalkan, dünyada müziksiz oynanan halk oyunlarından biridir. Bu oyunun Anadolu’da Türklerden önce de oynandığı belirlenmiştir. M. Ö. 430-355 yılları arasında yaşayan Xsenophon, Anabasis adlı eserinde; bir zafer sonrası düzenlenen eğlence gecesinde Thraklar ile Bursa çevresinde yaşayan Mysialılara mensup askerlerin, hançerleriyle hafifçe sıçrayarak türküler eşliğinde dövüşür gibi yaptıklarını, hançerlerin birbirine vurularak ses çıkarmak suretiyle dans ettiklerini” aktarmaktadır. Osmanlılar döneminde, Bursa’nın fethi sonrası kente giren gazilerin kılıç ve kalkanlarla zafer dansları yaptıkları anlatılmaktadır. Kılıç Kalkan Oyunu, adı üzerinde, oyuncuların kuşandıkları kılıç kalkanla oynanır. Kılıç ve kalkan ile oyuncuların ayak ve diz vuruşlarıyla çıkardığı sesler, müziğin ve ritmin yerini tutar. Eski dönemin savaşlarını simgeleyen kılıç-kalkan oyunları altı figürden oluşup her birinin anlamı vardır.
Sekiz, on ya da daha fazla kişi tarafından oynanan Kılıç Kalkan oyununun;
Birinci figürünün anlamı; “askere yeni katılmış erleri uğurlayanlara saygı selamı”
İkinci figürün anlamı; “acemi erlerin kılıçları üzerine “ölmek var, dönmek yok” şeklinde merasimle yemin etmeleri”
Üçüncü figürün anlamı; “oyuna girerken, vücut hareketleri ile birinci vuruş cengine girişmek” Dördüncü figürün anlamı; birinci vuruştan sonra, ikinci vuruşma için tarafların karşılıklı anlaşmaları
Beşinci figürün anlamı; anlaşma gereği bir tek vuruş hakkı olan “başvuruşu”na girişilmesi
Altıncı ve son figürün anlamı ise; sonucu alınmamış her iki cengin neticesinde, tarafların en iyi cengaverlerinin dövüşüdür.
Elazığ’da eski oyuncular tarafından oynandığı duyulmuş, fakat görülmemiştir. Oyun müziğinin notası olduğundan, müziği hakkında bilgi edinmek kolaydır. Kaynak kişilerden Tahsin AYIK ile yaptığımız görüşmede, bu oyun hakkında şunları söylemiştir: “Bu oyunu oynayanları gördüm. Bunlar yaşça bizden daha büyüklerdi. Kılıç ve kalkanları olmadığından ellerindeki sopaları kılıç, ayakkabılarını kalkan yaparlardı. Sahip çıkılmayan bu oyunumuz maalesef yok oldu.”
(Akçakiraz’da (Perçenç) Kılıç Kalkan Oyunu)