Türk Siyasî Hayatı’nın önde gelen isimlerinden, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) Kurucusu ve İlk Genel Başkanı, 27 Mayıs’ın Kudretli Albayı Alparslan TÜRKEŞ, Milletvekilliği ve Başbakan Yardımcılığı gibi görevlerde bulunurken, “Başbuğ” lakabıyla Türk Dünyası’nın Lideri ve Ülkücü Gençliğin Önderi olarak bilinirdi…
25 Yıl önce 4 Nisan 1997 Tarihi’nde geçirdiği bir kalp krizi sonucu vefat eden ve aramızdan ayrılan Alparslan TÜRKEŞ’i rahmetle anıyoruz…
 

ALPARSLAN TÜRKEŞ KİMDİR?..
1860 yılında Orta Anadolu'da, Kayseri'nin, Pınarbaşı ilçesi'nin Yukarı Köşkerli Köyünde meskûn Avşar Obalarından Koyunoğlu ailesi bir toprak meselesi yüzünden kavgaya girişince Sultan Abdülaziz'in fermanıyla Kıbrıs’a sürgün edilir.1917 Kasım ayında, Lefkoşe Haydarpaşa Mahallesi 13 numaralı mütevazı evde, Kıbrıs’a yerleşen Ahmet Hamdi Bey ve esi Fatma Zehra Hanımın Ali Arslan adını verdikleri oğulları dünyaya gelir.  Hocalarından Osman Zeki Bey, Ali Arslan'ın adını senin adın ‘’Alparslan olsun’’ ve Sultan Alparslan'a denk bir yiğit Türk ol, diyerek değiştirir. Küçük Alparslan’ın doğup, yetiştiği o yıllarda, Kıbrıs’ın tamamı İngiliz işgali altındadır ve Türk'ün istiklâlini kaybetmesinin ne demek olduğu, O’nun ruhunun derinliklerine şuurunun uyanmağa başladığı günden, çocukluk yıllarının başlangıcından başlayarak siner…

TÜRKİYE’YE DÖNÜŞ…
Yıl 1933, artık işgal altında, esaret altında yaşamaya dayanacak güç kalmamıştır. Türkiye'nin yoluna düşerler. Ailesi İstanbul’a yerleşince Alparslan’ın ilk işi Kuleli Askeri Lisesi'ne kayıt olmak olur. Türklük, Türkçülük Ülküsü’nün o bir daha hiç inmeyecek olan bayrağını açmışlardır. Ülkü devi olan Atsız Hoca’nın can evinde, ocağında pişer ve sohbetlerle, şiirlerle, dergilerle, romanlarla, mektuplarla Türk aydınlarıyla tanışır, buluşur Alparslan TÜRKEŞ…
Yıl 1936 Kuleli Askeri Lisesi'ni pekiyi derece ile asteğmen olarak bitirir. 1938'de Harbiye'den mezun olur, artık O Türk Ordusu'nun genç bir teğmenidir.
Yıl 1940 Isparta'da gönlünü Muzaffer Ana'ya kaptırır ve evlenirler. Ayzit, Umay, Selcen, Sevenbige (Çağrı) ve Yıldırım Tuğrul adlı çocuklarla çiçeklenir bu evlilik ve bozkurtların Muzaffer Ana’sının 1974 Yılı’nda elim kaybından sonra 1976 Yılı’nda, Sevâl Hanım’la yaptığı ikinci evliliğinde de Tanrı Onu Ayyüce ve Ahmet Kutalmış adlı iki evlât daha vererek sevindirecektir.

3 MAYIS YÜRÜYÜŞÜ, TUTUKLANMA VE İŞKENCE…
Yıl 1944, 3 Mayıs... Ankara'da eski tabirle bir nümayiş yani gösteri veya yürüyüş vardır. Türk'ün, Türklüğün ölmediğini, ölmeyeceğini ve yükselen Türkçülük bayrağının bir daha hiçbir şekilde inmeyeceğini gösterirler hem dosta hem düşmana...

Devrin iktidarının açtığı Türkçülük-Turancılık Davası baslar. Türkçüler tabutluklara atılırlar, işkencelere uğrarlar. Genç Üsteğmen Alparslan TÜRKEŞ de bunların arasındadır. 20 Ekim 1944'te kendisini "vatan hainliği" suçlamasıyla sorgulayan Savcıya; "Diğer sanıklar gibi bana da vatan hainliği isnat edilmiştir. Bunu şiddetle reddederim. Ben yeryüzünde her şeyden çok milletimi ve vatanmı severim." diye haykırır. Ancak mahkeme tarafından, 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılır ve bir yıldır hücre hapsi yattığı için tahliye edilir. Bu onun Türk Milliyetçisi olduğu için zindanlara ilk atılışıdır ve son olmayacaktır. Ülkücü olmak çileye talip olmaktır. O da Türklük Ülküsü için zaman zaman şiddeti artan çileyi bir ömür boyu bir an tereddüt etmeksizin ve yakınmaksızın, çekmiş ve şeref bilmiştir.

MİLLÎ BİRLİK KOMİTESİ VE “İHTİLÂL’İN KUDRETLİ ALBAYI’’
Yıl 1955 dış görev için açılan sınavı kazanarak ABD Pentagon'da NATO Türk Temsil Heyeti Üyeliği’ne atanır, bu arada. Üniversitede Uluslararası Ekonomi eğitimi görür. 1957 Yılında Türkiye'ye döner. 1959 Yılı’nda Almanya'ya Atom ve Nükleer Okulu'na gönderilir ve bu okulu başarıyla bitirir. O artık bir Kurmay Albay’dır.
27 Mayıs 1960 tarihinde öteden beri örgütlenen ve memlekette kardeş kavgasını önleyerek bazı reformlar yapmayı hedefleyen Millî Birlik Komitesi'nin ülke yönetimine el koyduğunu açıklayan bildiriyi radyodan okuyan kişi ve ‘’İhtilâl’in kudretli Albayı’’dır. Kurmay Albay Alparslan TÜRKEŞ ihtilâl hükûmetinde Başbakanlık Müsteşarlığı görevini üstlenir. Bu esnada Devlet Plânlama Teşkilatı, Devlet istatistik Enstitüsü ve Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü gibi kurum ve kuruluşları kurar.

‘ONDÖRTLER’ VE SÜRGÜN YILLARI…
Ancak Millî Birlik Komitesi arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle, 13 Kasim 1960'ta Kurmay Albay Alparslan TÜRKEŞ ve ‘Ondörtler’ olarak bilinen arkadaşları Komite'nin diğer üyelerince emekliye sevk edilerek tasfiye edilirler ve zorla evlerinden alınıp yurtdışında görevlendirilmek suretiyle sürgün edilirler. O da 19 Kasım’da Türkiye'nin Hindistan Büyükelçiliği müşaviri sıfatıyla sürgüne gönderilir. 2,5 yıl, yönetimi elinde bulunduranlarca Alparslan TÜRKEŞ’in Türkiye'ye dönmesine müsaade edilmez. Yıl 1963 tarih 23 Mart sürgünden yurda döner. Dava arkadaşlarıyla birlikte kadro oluşturup partileşmek amacıyla "Huzur ve Yükseliş Derneği" adlı bir dernek kurar. Kısa süre sonra Talat AYDEMİR'in giriştiği darbe teşebbüsüne karıştığı iddiası ile tutuklanır. Mamak Askeri Cezaevi’nde dört ay hücre hapsinde yatar, yargılanır ve beraat eder. 31 Mart 1965’te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne (CKMP) katılır.

MHP’NİN DOĞUŞU, BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI VE DEVLET BAKANLIĞI…
Tarih 1 Ağustos 1965… Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Büyük Kurultay’ında Genel Başkanlığına, aynı yıl yapılan genel seçimlerde Ankara Milletvekilliğine seçilir. 1969 Yılında CKMP'nin adı Milliyetçi Hareket Partisi amblemi de Üç Hilâl olarak değiştirilir. O yıl yapılan genel seçimlerde Adana Milletvekili olarak seçilir. İlki, 31 Mart 1975 -13 Haziran 1977 ve 1 Ağustos - 31 Aralık 1977 tarihleri arasında Süleyman DEMİREL Başkanlığında kurulan koalisyon hükümetlerinde MHP Genel Başkanı olarak, Başbakan Yardımcılığı ve Devlet Bakanlığı yapar…

DOKUZ IŞIK VE DOKTRİNER TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ…

Ülkü Ocakları, Büyük Ülkü Derneği ve diğer mesleki örgütlenmeler başlar. 1968 Yılı’ndan itibaren Marksist ve bölücü gençlik hareketleri üniversitelerde yuvalanır ve üniversite özerkliğinden istifade ederek buraları silah, cephane deposu haline getirerek ‘’Komünist Devrim’’ için üs haline koyarlar. Üniversiteler işgal altındadır. Her yer LENİN'in STALİN'in MAO'nun resimleri ve komünist sloganlarla doludur. Komünist yeraltı örgütleri "şehir gerillası" mı "kır gerillası" mı? tartışmaları yapmakta okullara kendilerine tabi olanlardan başka hiç kimseye hayat hakkı tanımamaktadırlar. Bunun üzerine Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ toplanan çok az sayıdaki gence verdiği seminerlerle onları Komünizm konusunda aydınlatmaya başlar ve alternatif olarak da Türk Toplumculuğunu, Türk Milliyetçiliğini anlatır. Kısa zamanda çoğalan gençler örgütlenmeye başlarlar. Doktriner Türk Milliyetçiliği safhası başlamıştır. Türk Milliyetçileri Dokuz Işık, dokuz prensip etrafında toplanırlar.

IZDIRAP DOLU YILLAR VE 5000 CİVARINDA ÜLKÜCÜ ŞEHİT…

Bu gelişmelerden rahatsız olan Türklük ve Türkçülük düşmanları özellikle de Komünist örgütler, kendilerine okulda, fabrikada, köyde, kentte, dağda her yerde ama her yerde, karşı çıkıp mücadele eden Ülkücü Hareket'e karşı savaş ilan ederler ve 12 Eylül 1980'e kadar 5000 civarında Ülkücüyü şehit ederler. Devlet'in zaaf içinde olduğu düşünülen dönemde, ihtilâlin şartlarının "olgunlaşması" için daha fazla kanın akması beklenmektedir. Başbuğ için 1978, 1979, 1980 yılları birçoğunu bizzat kendisinin yetiştirdiği binlerce ülküdaşının Komünist çetelerce katledildiğini gördüğü, kan ağlayan bir yürekle her şeye rağmen kaybetmediği soğukkanlılığıyla bir iç savaşı önlediği ızdırap dolu yıllardır…

12 EYLÜL’DEN 3 GÜN SONRA TESLİM OLUR

12 Eylül 1980 sabahı pusudakiler yeterince olgunlaşan şartların neticesi ihtilâllerini yaparlar. Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ ve Türkiye'nin Komünist bir ihtilâle kurban olmasını engelleyen Ülkücü Hareket, sanık sandalyesinde, idam sehpalarındadır. Mamaklar ve C5'ler bu sürecin şekillendiği mekânlardır. Başbuğ 12 Eylül'den üç gün sonra teslim olur. Cunta tarafından tutuklanan Başbuğ, önce 1 ay Uzun Ada’da daha sonrada Ankara Askeri Dil Okulu'nda ve hastalandığı dönemde de Mevki Hastahanesi’nde 4,5 yıl hapis yatar. O ve 218 Ülkücünün idamı istenir, 9 Nisan 1985'de tahliye olur ve beraat eder. Tarih 6 Eylül 1987… Yapılan referandum neticesi diğer siyasilerle birlikte Başbuğ’a da konulan siyaset yapma yasağı kalkar ve Başbuğ Millî Ülküyü iktidar yapmak davayı kitlelere anlatmak için yine meydanlardadır…

MÇP GENEL BAŞKANLIĞI’NA SEÇİLDİ…

Tarih 4 Ekim 1987… Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) olağanüstü kongresinde Genel Başkanlığa seçilir. Tarih 20 Ekim 1991... Genel seçimlerde MÇP’nin, RP ve IDP ile yaptığı seçim ittifakı neticesi Yozgat Milletvekili seçilir. Başbuğ, son kez TBMM’dedir. Bu dönemde ülkemizi kasıp kavuran bölücü teröre karşı en etkili mücadeleyi O gerçekleştirir. Tarih 27 Aralık 1992… 12 Eylül'ün kapattığı partilerin tekrar açılabilmesini sağlayan değişiklikler neticesinde toplanan MHP'nin son kurultay delegeleri, MHP'nin isim ve amblemini MÇP’nin kullanabilmesine karar verirler. Tarih 24 Ocak 1992 MÇP’nin 4. Olağanüstü kurultayı toplanır ve partinin adını MHP amblemini 3 Hilâl olarak değiştirir.

80 YAŞINDA HAYATINI KAYBETTİ…

Tarih 4 Nisan 1997... Alparslan TÜRKEŞ, 80 yaşında geçirdiği kalp krizi sonrasında hayata veda etti. Merhum TÜRKEŞ’in cenaze törenine yüz binlerce vatandaş katıldı. TÜRKEŞ’in naşı Ankara Beştepe Mezarlığı’nda toprağa verildi.

ESERLERİ…
Merhum Alparslan TÜRKEŞ, yaşamı boyunca bir çok eser kaleme aldı. TÜRKEŞ’in yazdığı kitaplar şöyle: Gönül Seferberliğine, Temel Görüşler, Türkiye'nin Meseleleri, Bunalımdan Çıkış Yolu, Kahramanlık Ruhu, Yeni Ufuklara Doğru, 1944 Milliyetçilik Olayı, Yaylacık Matbaası, İstanbul , 27 Mayıs ve Gerçekler, Fırtınalı Yıllar, MHP ve Bozkurtlar, Türklük Gururu ve Şuuru, Her Türlü Emperyalizme Karşı, Bir Devrin Perde Arkası, 9 Işık ve Türkiye, 9 Işık, 9 Işık/ Millî Doktrin, Milliyetçilik, Ahlakçılık, Türk Milliyetçilerinin Zaferi, Ülkücülük, Basılan Kervanımız, Dış Politikamız ve Kıbrıs, Milliyetilik-Ülkücülük Üzerine Konuşmalar, Toplumculuk, Dış Meseleler, Savunma, Sorgu, Millî Devlet Güçlü İktidar, Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik, İlimcilik, 27 Mayıs, 13 Kasım, 21 Mayıs ve Gerçekler.


 

Editör: Haber Merkezi