GÜNDEM

HÜSEYİN KEY: “AKSARAY 22 SENEDİR SAHİPSİZ!”

Hüseyin KEY, sorunların durduğunu ama tarihî konakların yok olduğunu söyledi…

Aksaray Mahallesi sâkinlerinden Hüseyin KEY, doğma büyüme Aksaray Mahalleli olduğunu, kendilerine defalarca söz verilmesine rağmen Şorşor Deresi ile Çimento Fabrikası’nın kapatılamadığını ve yıllardır çözüme kavuşturulamadığını ancak, Mahalledeki Tarihî Konakların ne yazık ki yıkılarak yok olduğunu söylerken, 1990 Yılı’ndan beri Aksaray Mahallesi’nin sâhipsiz kaldığını ifâde etti…

MAHALLEMİZDE 200-300 YILLIK EVLER, KONAKLAR VARDI?..”
Mahalle sâkini Hüseyin KEY, serzenişte bulunarak başladığı konuşmasında, şu ifâdelere yer verdi;  ‘’Doğma büyüme bu mahallenin çocuğuyum. Allah’a şükür 1990’dan bu yana Aksaray Mahallesi sahipsiz. Aksaray Mahallesi ilimizin en eski, en tarihî yeridir. 300-350 senelik camimiz, 650 senelik mezarlığımız var. Ayriyeten mahallemizde 200-300 yıllık evler, konaklar vardı, depremin ardından hemen yıkıldı. Evler bir anda yıkıldığı için hiçbir evin, konağın tescîl yapı belgesi yoktu. Mahallemize depremin ardından yaşanan süreçte çok sayıda yerli vatandaş taşındı. Şimdi ise tarihî mahallemizde yabancılar yaşıyor.”

‘’CAMİMİZİN TESCÎLİ VARDI, EVLERİN TESCÎL BELGESİ YOKTU!”
‘’Mahallemizde bulunan Aksaray Eski Saray Camii tescillî yapı, bir yıkım olmadı. Fakat mahallemizde bulunan yüzlerce konağın tescîl belgesi yoktu. Depremin ardından habersiz bir şekilde burada yüzlerce tarihî ev, konak yıkıldı. Anılar, geçmiş, hatıralar kayboldu. Bu mahallenin sahibi yok, bu mahalledeki kalan konaklara kim sahip çıkacak? Kim, yıllardır bir destek görmeyen Aksaray Mahallesi’nin yanında olacak. Durum bu. Mahallemizin hâli içler acısı. Yıkımlar yapıldı, enkazlar bile halen daha duruyor.’’

“ÇİMENTO FABRİKASI’NIN ARKASINA PİKNİK ALANI YAPILIR MI?’’
Bize yıllardır verilen sözlerden bıktık. Her gelen bize; Şorşor Kapatılacak ve Çimento Fabrikası kapatılacak diyor. Fakat hiçbir kapanma olmadı. Gelen söz verdi sözünü unuttu. Giden zaten çoktan sözünü tutmadan gitti. Elazığ’ın bürokratları bizlere hep yalan söyledi. Cumhurbaşkanımız zamanında bize ‘Şorşor Deresi’ni kapatacağız, sözüm sözdür’ demişti. Fakat kapanmadı. Milletvekilleri her şeyi yapacağız, sorun kalmayacak sözünü vermişti, ortada bir şey yok? Yalan haberler ve siyasilerin yalanları ile mahallemiz bitti. Çimento Fabrikası’nın arkasına piknik alanı yaptılar. Fabrikayı kapatın dedik, bize zararlı, riskli. Kapatacağız dediler. Şimdi zararlı ve riskli yerin arkasında nasıl piknik alanı yapıyorsunuz? Hiç çimento fabrikasının arkasına piknik alanı yapılır mı?’’


“AKSARAY MAHALLELİLERİ MIYADUN DAĞINA ATTINIZ!..”
Aksaray Mahallesi’nde yıkılan evlerin yerine yenileri şimdi yapılsın. Gittiniz bize Miyadun’da ev verdiniz. Aksaray Mahallesindeki evi yıkıp, Miyadun’da ev verdiniz. Biz ne yapacağız orada? Sağlık ocağı yok, market yok, kasap yok, su yok, eczane yok biz ne yapacağız orada ölelim mi? Bir kilo sebzeyi, bir damacana suyu dolmuşlar ile götürüyoruz. Duyun bizim sesimizi, bizim bu çağrımıza cevap verin. Sizde Allah korkusu varsa, bizim bu çağrımıza cevap verin. Allah’a çok şükür 22 senedir mahallemizin sahibi yok. Belediyemiz gelir sadece yama yapar ve gider, milletvekilleri gelir söz verip gider. Valiler ziyaret bile etmez.”
 … VE SİYÂSÎLER’E AYRI AYRI SİTEM!..
Aksaray Mahallesi sâkini Hüseyin KEY, açıklamasının sonunda isim vererek siyâsîlere ayrı ayrı sitemde bulundu. Hüseyin KEY, şunları söyledi; “Sayın Belediye Başkanım sana en büyük desteği biz verdik. Futbol ile iki üç mahalleyi gezmek ile bu işler olmaz. Senin partin Aksaray Mahallesi’nde birinci çıktı. Futbol Aksaray Mahallesi’nin karnını doyurmuyor. Bizim bir tek ricamız var herkes bize verdiği sözünü tutsun! Şorşor Deresi kapansın. Çimento Fabrikası kapansın.
Değerli vekilim Sermin BALIK, Değerli Vekilim Abdülbaki TÜRKOĞLU eskiden mahallemize gelip, ben de Aksaray’da doğdum, burada büyüdüm diyordunuz. Kaç kere size ulaşmaya çalıştık cevap vermediniz. Şimdi niye gelmiyorsunuz? Gelin bizim bu içler açısı hâlimizi görün, doğduğunuz mahalle ne hale gelmiş bakın.
Değerli Vekilim Gürsel EROL bize kimse sahip çıkmadı. Sen bir Tuncelili olarak gel, bize sahip çık. Konaklarımıza, tarihî camimize sahip çık. Sizi mahallemize davet ediyoruz. Size çağrıda bulunuyoruz. Kimse ziyaretimize gelmedi. Gelip mahallemize sorunları siz görün, bu sorunları siz çözün. Biz de seni başımızın tacı yapalım.’’