ADALET VE GÜZEL AHLAK

Nerede ve nasıl olursa olsun, “her çirkin olay bizleri üzer’

Bu ülkede en büyük korkum nedir, ‘sevgisizliktir’

Sevgisizliğin getirdiği, ‘haddi aşma’ veya ‘seviyesizliktir’

24 Kasım Öğretmenler Günü… Bu günleri iyi sorgulayalım!

Lütfen sağa veya sola kaçmayalım…

Ne hakikatlerden ve ne de kendimizden!

Yazımızın başlığına ne dedik efendim;

“Adalet ve Güzel Ahlak…”

İnanınız ki, her ikisi birbirini tamamlıyor…

Yetişecek neslimize/ veya geleceğimize, ‘adaletli olmayı telkin edeceğiz’

Özellikle de, ‘insan ve insan hakları üzerinde titreyeceğiz’

Allah’ın Resulü (sav) buyuruyorlar;

“Adalet güzeldir, fakat emir ’lerde olursa daha güzel olur!”

Adalet denince ilk akla ikinci Halife, Hz. Ömer hafızalara gelir…

Hz. Ömer, “anne ve babalara, öğretmenlere, idarecilere, devlet adamlarına;

Örnek Kişi/ veya Rol Modeldir…”

Ne diyorlar Hz. Ömer, “Adalet mülkün temelidir!”

İnancımız bizleri uyarıyor, “Her hak sahibine hakkını ver…”

Bizim en büyük korkumuz nedir, biliyor musunuz?

“Kul Hakkı…” ve de “Kamu Hakkı…”

Montaigne, “Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur!”

O halde, hemen bir soru daha yöneltelim;

Adaletin zıttı nedir?

Büyük harflerle yazalım, “ZULÜM!”

Yusuf Has Hacip ne diyorlar;

“Zulme yol açan faktörler; Beylerin ihmalkârlığı,

Halkın başında bulunan insanların zayıf olması,

Tamahkârlık/ veya Açgözlülük…”

Adalet ve Ahlak birbirine, ‘ikiz kardeş gibidir’

Nahl Suresi 90.ncı ayette şöyle buyrulur;

“Şüphesiz Allah adaletli, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder,

Çirkin utanmazlıklardan, kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır.

Size öğüt vermektedir, umulur ki, öğüt alıp düşünürsünüz.”

Victor Hugo, “İyi olmak kolaydır. Zor olan adil olmaktır.

En mükemmel adalet ise vicdandır”

Yolumuzun üzerinde o kadar çok işaret var ki,

O işaretlerin sıkça kullanılanı ve ilk geleni, “adalettir, güzel ahlaktır!”

Ömer Hayyam, “Adalet evrenin ruhudur!” diyecekler.

Hadis, “Bir saat (veya bir gün) adaletle hükmetmek, bir sene (veya altmış sene) nafile ibadetten hayırlıdır!”

Hayatımızın her anıyla, “zikir/ veya ibadet olduğunu düşünelim!”

O düşünce bizleri, “yüksek bir adalete, yüksek bir ilme, yüksek bir ahlaka ve moral değerlerine taşıyacaktır!” Nisa Suresi 135.nci ayeti okurken gerçekten de titreriz!

“Ey iman edenleri kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayız. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.”

Adaletin zıddı, zulümdür dedik. Zulmün olduğu yerde ateş vardır. Fitne, fesat, fücur vardır.

Zulmün olduğu yerde, ikilik vardır, güvensizlik ve şiddet vardır.

Timurlenk, “Memleketler kılıçla alınır, lakin adaletle muhafaza edilir!”

Peyami Safa, “Bir milleti yok etmek isterseniz, askeri istilaya lüzum yoktur. Ona tarihini unutturmak, dilini bozmak, dininden soğutmak ve dolayısıyla manevi değerlerini, ahlakını soysuzlaştırmak kâfidir.”  Adalet ve yüksek ahlak şemsiyesinden aman ha ayrılmayınız.